Ülkemde, demokratik bir ortamda yapılması ve siyasi partilerin de katılması Anayasal bir hak olan seçimleri; iftira ve karalama kampanyasına dönüştürdük.

CHP+İYİ PARTİ+Sadet Partisi+HDP diyorlar. Ortak diyorlar, Kandilden besleniyor diyorlar. Kimler diyor, AKP+MHP Cumhur ortaklığı. İş bununla da kalmıyor, Cumhur ortaklığına karşı herkesi, İllet-Zillet-Şer ortaklığı olmakla da suçlamada bir sakınca görmüyorlar. Bu bağ doğru mu, bu bağ Anayasal suç değil mi? En önemlisi de böyle bir karalama ve iftira kampanyası İslam’a uygun mu? Bu konuda Diyanet’in ve ilahiyatçıların suskunluğu da hayra alamet değil.

HDP aday göstermemiş. HDP ve seçmeni Erdoğan’a ve AKP’ye karşı olduğu için PKK’lılar imiş. Bunu ben söylemiyorum. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve kolluk kuvvetleri ile İstihbarat örgütleri AKP’nin elinde olan Sn. Erdoğan söylüyor.

Bu iddia doğru olabilir, olmayabilir deme şansımız var mı? Devletin en tepe noktasındaki kişi, HDP=PKK diyorsa bunu kabullenmek gerekmez mi? Eğer bu doğru ise devleti yönetenler neden Anayasal suç işlemekteler? Terör yanlısı örgütler ve siyasi partiler kapatılmaz mı? Eğer bu iddia doğru ise, hazineden neden HDP’ye milyonlarca TL yardım yapılıyor?

HDP’li seçmenler, CHP ve İYİ Partiye oy atacaklarmış. Bunun garantisi var mı, ispatını nasıl yapacaksınız? MHP’li Cemal Enginyurt, “HDP hemen kapatılmalı, vekilleri de derhal tutuklanmalı”* demekte. HDP’ye kapatılma işlemi yapılmıyorsa Anayasal ve legal bir kuruluş olmuyor mu?

Eğer bu iftira-iddiayı Avrupalı bir siyasetçi yapsa, o siyasetçiye bir yerleriyle gülerler.

İmralı Adasına her hafta düzenli Feribot seferleri yaptırarak APO’nun sülalesini Adaya CHP’mi, İYİ PARTİ mi, SP’mi taşımıştı?

Habur’dan tam donanımlı giren Peşmerge önce CHP Diyarbakır İl örgütüne mi uğradı, Lahmacun ve kebabı Akşener mi ısmarladı?

Oslo’da PKK temsilcileriyle görüşenler, görüştürenler kimdi? Dolmabahçe’de mutabakat görüşmeleri yapan Kılıçdaroğlu muydu, Akşener miydi, Karamollaoğlu muydu?

Nevşehir’de eğit-donat eğitimi verilenler kimlerdi bu eğitimi kim yaptırmıştı?

Şehirlerin caddeleri EYP’larla döşenirken valilere görmeyin emrini kim vermişti?

Kandil’den emir alıyorlar, CHP+İYİ PARTİ+SP+ HDP el eledir” deli saçması bir iftira: hangi gerekçe ile söyleyebilir anlaşılır gibi değil. “Allah düşmanımın bile hayırlısını versin” sözü boşuna söylenmiş bir söz değildir: İnsan azıcık bir aynaya bakmaz mı?

Kaldı ki bu iftira, bu vatana içten bağlı, terörle uzak yakın ilgisi olmayan Kürt vatandaşları rencide de etmiş olmuyor mu?

Çok partili demokrasiyle yönetilen ülkelerde, seçimler Anayasal bir haktır. Siyasi partilerde vaz geçilmez birer unsurdur. Her siyasi parti de iktidara gelmek ve iktidarda olanı al aşağı etmek hakkına sahiptir. Bu da Anayasal bir haktır.

Siz dün birbirinize ağza alınmayacak hakaretleri yapan iki parti ve iki lider olarak bir koalisyon oluşturunca hak oluyor da, karşınızdakiler de bir ittifak oluşturunca neden; “İLLET-ZİLLET-ŞER” ittifakı oluyor? Bu iftiranın dayanağı nedir? Asil Türk insanına ve seçmene yeni bir umut ve heyecan veremeyenler, korku ve iftira ile oy alma sevdasından vaz geçsinler.

İslam bu tür iftiralara sıcak mı bakıyor? Ben, Türkoğlu Türkü’m. Soyum sopum belli ve millet ittifakını da beğeniyorum. Bana bu iftirayı yakıştıranları, layık görenleri affetmiyorum ve misliyle de iade ediyorum. İnanın böyle bir suçlamayı içime sindiremiyorum. Seçme ve seçilme benim en temel ANAYASAL hakkım değil mi?

AKP’li kardeşlerim dahil hepimiz bu yurdun asil ve tertemiz evlatlarıyız, bu da böyle biline. Bizleri birbirimize düşürerek düşman kardeşler oluşturmanın kime yararı var hiç düşündünüz mü? Sizlerin koltuk merakınız ve şatafatlı yaşamlarınız için bizlere bu iftirayı atmanızı, kamplaştırmanızı, korku ve kaygı salmanızı da kınıyorum. İftiranın da bir edebi, adabı ve mantığı olur diye düşünüyorum! Ve bu iftiralardan; Allah’a sığınıyorum.