Güneydoğu'daki terör ve çatışmalar, sivil hayatı da vurdu. Özellikle Nusaybin, Sur, Silopi ve Cizre'de yoğunlaşan çatışmalar sebebiyle halkın yanı sıra kamu çalışanları da zor durumda.

Teröristler, bir yandan okulları yakarken, bir yandan da hastane ve ambulanslara saldırıyor. Bölgeyi terk etmeyen öğretmen ve doktorlar, canlarını hiçe sayarak bölge halkına hizmet etmeye devam ediyor. Cizre'de görev yapan bir kadın doktor, duygularını mektuba döktü. Çalıştığı hastaneye 13-14 kez roketli saldırı düzenlendiğini belirten doktor, silah ve bomba sesini ilk Cizre'de duyduğunu ifade ediyor. Hastanedeki can güvenliğinin artırılmasını isterken, “Vatan haini değiliz biz. Sadece süreç kaç gün sürecek?” diye soruyor.

Söz konusu doktorun mektubunu, dün CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, TBMM'de okudu. mektupta yazanlar özetle şöyle: “İçim yanıyor bugün çok. Odama çıktım gözyaşlarımı saklamak için. Ben doktorum. Güçlü olmak zorundayım. Ben dağılırsam personel de dağılır, ekip ruhu bozulur. O nedenle saklanarak ağladım bugün. Tek isteğimiz hastanede güvenli bir ortamda çalışabilmekti. 13-14 roket atıldı üzerimize. Tabii ki polisin askerin de canı var onların da ailesi var. Ama ben sivilim. Bu kadar yakından silah ve bomba sesini ilk Cizre'de duydum. 3-4 saniye deprem oluyor gibi sallanırken hastane, büyük bir top patlamasıyla birlikte roket isabet etmiş olduğunu, sürekli ölüm psikolojisi altında çalışmayı da. Korkmak ve feryat etmek suç mu? Ambulanslar defalarca kurşunlandı. Yine de fedakarca çalışıyorlar. Sivil hasta da geliyor hastaneye asker polis de. Acile giren hastanın kimin olduğuna bakmadan canla başla, ayrım yapmadan çalışıyoruz.

GÜNEŞİ, KUŞLARI YENİDEN GÖRMEK İÇİN FIRSAT VERİLECEK Mİ?

Vatan haini değiliz biz. Sadece süreç kaç gün sürecek, bizi değiştirip dinlenmek ve eşimizi, çocuğumuzu, dostumuzu, güneşi, kuşları, böcekleri yeniden görmek için fırsat verilecek mi, hastanedeki can güvenliğini artırma yönünde bir planları var mı büyüklerimizin bunları merak ettik. Hata mı ettik? Burada kaldıysak eğer vicdani, insani, ahlaki duygularımız için kaldık. Doktor olduğumuz için sağlık hizmeti vermek için. Öldükten sonra ‘Gerçekten haklılarmış hastane güvenli değilmiş' diye değil. Amacım siyaset yapmak, birilerini yaralamak ya da karalamak değil. Beni tanıyanlar bilir. Bu yazımı sağlık bakanımıza iletsin birileri. Sadece yüreğimden dökülenler. Bu vatan hepimizin.”

Editör: TE Bilişim