Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’ün, ‘Yargıtay sürecinde olan bir davasının onaylandığı’ haberinin medyada yayınlanmasının ardından, devlet içindeki paralel yapılanma ve kurduğu kumpaslar bir kez daha ülke gündeminin tepesine yerleşti.

 

Avukatı aracılığıyla kamuoyuna açıklama yapan Galip Öztürk sorumlu vatandaşlık bilinciyle, paralel yapıyla olan hukuk mücadelesini bıkmadan ve usanmadan sonuna kadar sürdüreceğini söyledi.

 

Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) onursal kurucu  Başkanı Galip Öztürk’e yönelik, devlet içindeki paralel yapı tarafından başlatılan ‘sindirme ve yıldırma’ operasyonu devam ediyor. “Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’ün Yargıtay sürecinde olan bir dosyasının HSYK seçimlerinden önce onaylandığı ve hapse gireceği” şeklindeki haberlerin 14 Ekim Salı günü basın-yayın organlarında yer almasının ardından, paralel yapı kaynaklı algı oluşturma operasyonları ve kumpaslar bir kez daha gözler önüne serildi. Paralel yapı, emniyet ve yargı içindeki uzantılarıyla sadece iş adamlarını hedef almamış;  7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı tutuklamak istemiş, 17-25 Aralık operasyonlarıyla da seçimle gelmiş meşru hükümeti devirme girişiminde bulunmuştu.

 

Galip Öztürk’ün açıklaması

 

Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’ün avukatı Tuncay Çaltekin,  söz konusu haberlerle ilgili olarak müvekkili adına kamuoyuna şu açıklamayı yaptı: “Son zamanlarda çeşitli basın ve yayın organlarında paralel örgüt olarak adlandırılan yapılanma ile devletin mücadelesi herkes tarafından bilinmektedir. Sayın Galip Öztürk de bu yapılanma ile mücadele konusunda vatandaşlık görevini 30.000 kişiye istihdam sağlayan bir iş adamı olduğunun bilinciyle yerine getirmiş, bu örgüt hakkında bildiklerini ve örgüt tarafından kendisine yapılan tehdit ve şantaj olaylarını kamuoyu ile paylaşmış ve yargısal makamlar nezdinde ilk şikâyetini 04.04.2014 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirmiştir. Sayın Galip Öztürk’ün bu şikâyeti sonrasında kendisine yönelik olarak birçok tehdit eylemi gerçekleştirilmiş, bu eylemlerin her biri ile ilgili olarak yine İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıklarına gerekli başvurular yapılmıştır.”

 

Paralel yapının intikam operasyonu

 

Müvekkili Galip Öztürk’ün paralel yapının hukuksuzluklarını ifşa ettiğini belirten ve bu sebeple paralel yapının intikam operasyonuna maruz kaldığının altını çizen Tuncay Çaltekin açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sayın Galip Öztürk’ün vatandaşlık görevini yerine getirmesinden rahatsızlık duyan suç odakları, ellerinde bulunan imkânları sonuna kadar kullanmak ve hakkında hukuka aykırı olarak verilen mahkûmiyet kararlarına ve bu kararların temyiz incelemelerine müdahale ederek Sayın Galip Öztürk’ten intikam almak ve ona ceza vermek istemişlerdir. Çeşitli basın ve yayın organlarında, paralel yapılanmanın bu girişimlerinde başarılı oldukları ve İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından paralel örgütün dosyaya ilave ettiği bir kısım uydurma belgeler dayanak gösterilmek suretiyle oyçokluğu ile verilen mahkumiyet kararının Yargıtay tarafından onandığı yönünde haberler yer almaktadır. Sayın Galip Öztürk, 25 Mart 2014 ve devam eden tarihlerde yaptığı açıklamalar sonucunda Paralel örgüt tarafından düşman görülmüştür. Dolayısı ile hakkında bu yönde karar verileceği beklenmekte ve kendisi de bu yönde de tehditler almakta idi. Tüm bunların ötesinde, 3 hafta öncesinde Sayın Galip Öztürk’e onama kararının taslağı dahi gönderilerek kendisi tehdit edilmiştir. Ancak Sayın Galip Öztürk bu tehditlere boyun eğmemiş, bilakis konuyu yine tüm delilleriyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na taşımıştır. Hal böyle iken, hakkında verilen bu kararın hukuki olduğu ve maddi gerçeği yansıttığı hiç kimse tarafından ileriye sürülemez.”

 

Öztürk’ün hukuk mücadelesi sürecek

 

Müvekkili Galip Öztürk’ün, bundan sonraki süreçte de sorumlu vatandaşlık bilinciyle paralel yapıyla hukuk mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Tuncay Çaltekin şunları kaydetti: “Ülkemizin en büyük sorunu, yargı üzerinde çeşitli güç odaklarının baskı kurma çabalarıdır. Yargı tüm bireyler için aynı olmadıkça, yani bağımsız, tarafsız ve eşit davranmadıkça Ülkemizde yaşayan hiçbir vatandaşın hukuki güvenliği sağlanamayacaktır. Hukuk güvenliği, hem kişilerin bireysel hak ve özgürlükleri ve hem de ticari hayatın devamı ve ilerlemesi için olmazsa olmazdır. Adaletin, her türlü baskıdan ve yönlendirmeden uzak tutulması zorunludur. Bu korkutma ve şantajların hiçbirisi, Sayın Galip Öztürk’ün paralel örgüt ile yapılan mücadeleye karşı koyma ve bu konuda yargısal makamlara elinden gelen tüm yardımı yapma yönündeki iradesinde en küçük bir değişikliğe yol açmayacaktır. Ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı hareket eden bu örgüt ile mücadelenin günümüz için en büyük vatandaşlık görevi olduğunun bilincinde olan Galip Öztürk, bu yolda tüm bildiklerini adli makamlara aktarmaya devam edecek, gözünü kırpmadan bu yapılanma ile mücadele edecektir.”

Editör: TE Bilişim