Polisin, sürücülere bir tür tuzak kurarak ceza kesemeyeceği Yargıtay kararı ile kesinleşti. Yargıtay'ın verdiği kararda, “Önceden gerekli ve ayrıntılı bilgilendirme yapılmadan radarla hız cezası kesilemeyeceği”ne karar verdi.
 

Uzun Kurban Bayramı tatili nedeniyle yine milyonlarca insan yollara düştü. Ama uçak biletleri ateş pahası, trenler yetersiz, otobüse ise bilet bulunmuyor…


Mecburen büyük bir çoğunluk kendi aracıyla yolculuk yapıyor. Bu durum trafik yoğunluğu ile birlikte kaza riskini de artırıyor. Böyle olunca trafik güvenliğini sağlamakla görevli polis ekiplerine çok iş düşüyor. Ama polis bu görevi, vatandaşa radarlı tuzak kurarak yapmamalı.

Bunu biz demiyoruz. “Önceden gerekli ve ayrıntılı bilgilendirme yapılmadan radarla hız cezası kesilemeyeceği” yönündeki aşağıda özeti bulunan kararıyla Yargıtay diyor (Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 08.07.2014 tarih, E.2014/2954, K.2014/14281).

 

“DEVLET VATANDAŞINI BİLGİLENDİRMEK ZORUNDA”

 

“İdarenin ‘yol kullanıcılarını her koşulda bilgilendirmek’ ile yükümlü tutulduğu, bu amaçla ulusal ve yerel medya ile diğer iletişim araçlarında da azami ölçüde yararlanma cihetine gidebileceği sonucuna varılması gerekmektedir.”


“RADARIN NEREDE OLDUĞU BELİRTİLMELİ”


“Bilgilendirmenin, Yönetmelikteki usul ve esaslara göre konulacak ‘trafik işaret levhaları’ ile yapılması gerekmektedir. Bu yöntem dışında gerekiyorsa medya ve diğer iletişim araçlarından da yararlanacaktır. Dolayısıyla, bahse konu Yönerge hükmü uyarınca, ‘radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı’ konularında sürücülerin, her şeyden önce trafik işaret levhalarıyla bilgilendirilmesi zorunludur.”

 

“İYİ DEVLET TUZAK KURMAZ”

 

“Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez.”

Özetle Yargıtay, “maksat üzüm yemek olsun, bağcıyı dövmek değil” demiş.

Daha fazla da söze gerek yok. Kararın gerekçesi yeterince güzel ve açık.

Editör: TE Bilişim