Vali Güler'in oğlu iş takipçisi çıktı

Güler’in oğlunun ‘orman yağmasındaki’ ticari ilişkileri telefon dinleme kayıtlarıyla açığa çıktı.

İstanbul Valisi Muammer Güler'in oğlu ile yolsuzluktan tutuklu belediye başkanının oğlunun 'orman yağmasındaki' ticari ilişkileri telefon dinleme kayıtlarıyla açığa çıktı. 



Vali Güler'in, "devlet ormanlarının talanında adları geçen iki oğul arasında hiç bir ticari ilişki yoktur" beyanatı geçersizleşti. 



Vali Güler'in oğlu Barış Güler, Akfırat operasyonuyla gözaltına alınan eski belediye başkanı Hilmi Yıldız'ın oğlu Enes Yıldız'ın jandarma tarafından yapılan telefon dinlemesine takıldı. Enes Yıldız'la yaptığı görüşmelerde Barış Güler'in iş takibi yaptığı ve Enes Yıldız'la ticari ilişki içinde olduğu ortaya çıktı. 



İstanbul İl Jandarma Ekiplerinin düzenlediği bir operasyonla göz altına alınan ve 400 yıl ceza istemiyle tutuklu yargılanan Tuzla Akfırat eski Belediye Başkanı Hilmi Yıldız ve tutuklu oğlu Enes'in telefon dinlemelerinde Enes'le, Barış Güler'in çok samimi oldukları, çek senet alışverişi yaptıkları açıkça belgelendi. Konuşmaların çözümü jandarmanın hazırladığı fezlekeye esas teşkil etti. 



TELEFON VE AD AVUKATA AİT 

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı istihbarat biriminin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nden aldığı 2008/1861 soruşturma sayılı izni çerçevesinde yaptığı dinlemede, çok ilginç verilere ulaşıldı. 



Çete kurmak, silahlı saldırıda bulunmak gibi suçlamalarla yargılanan Enes Yıldız'ın, koruması Emrah Küçükali, Valinin oğlu Barış Güler'in ise avukatı Ahmet Şafak Kuş adına kayıtlı telefonları kullandıkları ortaya çıktı. 



616 No'lu Enes Yıldız iletişim tespit tutanağına göre 9 Eylül 2008 tarihinde yapılan görüşmede, Enes Yıldız'la Barış Güler'in ortak para alışverişinde oldukları açıkça dile getiriliyor. Barış Güler konuşmalarda kendi adını kullanmayarak "Şafak ben" diyerek avukatının adıyla hitap ediyor. Dinleme ihtimaline karşı bir önlem olarak Güler konuşmada kendisinden bahsederken avukatı Ahmet Şafak Kuş adını kullanıyor. 



Ancak Barış Güler'in aldığı bu önlem dinlemeye takılmasına engel olamadı. 



170 MİLYARLIK ÇEKİN HİKAYESİ 

Barış Güler konuşmanın bir yerinde "at hırsızı" diye tabir edilen bir kişiden çek alındığı, çekin kendi adına yazıldığını (konuşmada Ahmet Şafak Kuş adına yazıldığı söyleniyor) söylüyor. Ardından çekte Enes Yıldız'ın adının da geçtiği için çekin yırtılıp atıldığı çünkü, Yıldız'ın "benim adımı karıştırma" dediğini hatırladığı bilgisini veriyor. Yırtılıp atılan çekin yerine Halil İbrahim Erdoğan'a senet verdiği anlatılıyor. (Enes Yıldız'ın yakını olan Halil İbrahim Erdoğan son Akfırat operasyonunda tutuklanmıştı.) 



Konuşmanın tam bu yerinde Enes Yıldız sabit telefona geçmek istiyor. Barış Güler'den sabit numara istiyor, Güler bir hukuk ve danışmanlık firmasının numarasını veriyor, konuşma sonlanıyor. 



Dinlemeler Jandarmanın hazırladığı fezlekede, "Enes Yıldız' ın 09 Eylül 2008 tarihinde Ahmet Şafak Kuş adına kayıtlı (532 23585..) numaralı telefonu kullanan Barış Güler'in "170 binYTL'lik senedi Halil İbrahim Erdoğan' a verdim" dediği ve konuşmaların sabit hatlı dinlenmeyen telefondan devam ettiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi. Özellikle "Enes Yıldız' ın kendi ismini hiçbir ticari alışverişe sokmamaya çalıştığı" vurgulandı. 



Dinlemeler Jandarmanın hazırladığı fezlekede, "Enes Yıldız' ın 09.09.2008 günü Ahmet Şafak Kuş adına kayıtlı 5322358589 numaralı telefon numarasını kullanan Barış Güler ile yaptığı görüşmede at hırsızı diye hitap ettiği bir şahsın çekinin onda olduğunu söylediği, şahsın da o çek elimden hilafım dışında çıktı diye şey vermişti, sen dedin ya benim adımı karıştırma diye, bana yazmıştı çeki, ben de iptal ettim dediği, Enes"in de o Halil İbrahim'e mi senet vermişti diye sorduğu, şahsında 170.000 YTL. lik seneti Halil İbrahim Erdoğan' a verdi dediği ve konuşmalarına sabit hatlı dinlenmeyen telefondan devam ettiklerinin tespit edildiği, Enes Yıldız' ın kendi ismini hiçbir ticari alışverişe sokmamaya çalıştığının tespit edildiği, (İletişim Tespit Tutanağı Enes Yıldız Tutanak No: 616)" cümleleriyle yer buluyor. 



Ahmet Şafak Kuş adıyla konuşan Barış Güler ve Enes Yıldız arasında geçen ve jandarma fezlekesine de giren bu konuşma 616 no'lu tutanağa göre şöyle gelişiyor: 



BG: Alo 



EY: Efendim 



BG : Enes ne haber Şafak Ben 



EY: Merhaba, nasılsın 



BG: Sağol, musait misin? 



EY: Müsaidim abi 



BG: Şimdi avukat Günay Demir hanımefendi geldiler 



EY: Tamam 



BG: Sizin bizdeki dosyalarınızı veriyoruz ona 



E.Y: Tamam 



BG: Şimdi senin bende bir de şeyin vardı ya, şu Halil İbrahim'in senedi vardı. 



E.Y: Doğru 



BG: Onu da vereyim mi? 



E.Y : Bir de çek çek vardı o at hırsızın sende. 



BG: At hırsızın çeki ama o çek şey vermişti. O çeke elimden rızam hilafında çıktı diye Verdi, çeki de benim adıma vermişiti. O çeki iptal ettik o yüzden. 



E.Y: Öyle mi? 



BG: Sen dedin ya benim adımı karıştırma demiştin. 



Tamam 



BG: Ahmet Şafak Kuş'a yazmıştı çeki. 



E.Y: Sen de iptal ettin. 



BG: He ben de ipatl ettim. Yırttım attım gitti yani. 



E.Y: O Kara Halil İbrahim'e mi senet vermişti? 



BG: Şöyle söyleyeyim ben sana bir dakika söyleyeyim ben sana. O 170 milyarlık Halil İbrahim Erdoğan'a Verdi. 



E.Y: Alo alo� 



BG: Evet 



E.Y: Senin numaran var mı oranın numarası? 



BG: Var 0212 444 



E.Y: Evet 



BG: 12 27 



E.Y: Aradım . 



BG: Tamam. 



OLAYIN PEŞİNİ BIRAKMIYORUZ 



Evrensel ilk olarak 8 Eylül 2008'de 'Mevzu rantsa gerisi teferruat' başlığıyla duyurmuştu İstanbul Tepeören sınırları içerisinde bulunan devlet ormanının sahte haritalarla imara açılarak parsel parsel satılması olayını... Jandarmadan valiye, belediye başkanından vakıf temsilcilerine 'hatırlı' kişilerin bu işin içinde yer aldığını... Vali Muammer Güler'in 'Oğlum burayı yatırım için almıştı' dediği arazinin aslında devlet ormanını olduğunu... Satış sırasında Barış Güler'in ev adresi olarak Hilmi Yıldız'ın adresini verdiği ve araziyi satın aldığı kişinin Hilmi Yıldız'ın akrabası ve köylüsü Ahmet Çetin olduğu gerçeğini... 



Tuzla Jandarma Eski Komutanı Özcan Canoğlu'nun yeğenine vekaleten Hilmi Yıldız'ın oğlu Enes Yıldız'a satış yapıldığının belirlendiğini... Eski Belediye Başkanı Hilmi Yıldız'ın kasası olarak da bilinen Eski Hesap işleri Müdürü Şahin Yiğit'in savcılığa verdiği dilekçesinde, aslında arazinin Jandarma Eski Komutanı Özcan Canoğlu'na satıldığını, ancak "komutanın araziyi yeğeni Soner Seydioğlu adına kayıt ettirdiği" bilgisinin yer aldığını... 



HANİ HİÇ BİR TİCARİ BAĞ YOKTU! 



Barış Güler'in çete suçlamasıyla tutuklu Eski Belediye Başkanı Hilmi Yıldız'ın oğlu Enes'le olan parasal ilişkileri ve 'samimiyeti' daha önce de gazetemiz tarafından gündeme getirilmiş, Vali bunu yalanlamıştı. Ancak dinlemeye takılan bu konuşmalar valinin kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını açıkça gösteriyor. Barış Güler daha önce de Akfırat Eski Belediye Başkanı Hilmi Yıldız'ın akrabası Ahmet Çetin'den satın aldığı ve tescilli devlet ormanı olan araziyle gündeme gelmişti. Güler'in satış işleminde resmi adresi olarak sonradan operasyon düzenlenecek olan Hilmi Ylıdız'ın evini göstermesi de ilginç bir ayrıntı olarak kayıtlara geçmişti. 

Akfırat bölgesinde bulunan ve 1948 yılında devlet ormanı olarak tescil edilen alanların özel mülkiyete konu edilemeyeceği 22 Ekim 2007 tarihli Yargıtay kararı ile kesinleşmişti. 

Hazine de içlerinde Barış Güler'in bulunduğu malikler hakkında, tescilli devlet ormanının özel mülkiyete konu olamayacağından le Tuzla Adliyesi'nde tapu iptal davası açmıştı. 



VALİNİN DE ADI KARIŞIYOR:'EVLERİNDE YATIP KALKIYORUM! 



Dinlemeye takılan 31 Ekim 2008 tarihli konuşma Enes Yıldız'ın Barış Güler'in "yardımıyla" iş takip ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Adı geçen tarihte Enes Yıldız, bir müteahhit tarafından aranıyor, sorununu anlatıyor. Enes Yıldız "merak etmeyin ben validen randevu alırım. Eğer çok yoğunsa oğlu Barış'la buluşacağım. O şekilde hallederiz" deyince görüştüğü kişinin tereddüt etmesi üzerine "Abi ben evlerine de giderim. Evlerinde yatıp kalkıyorum. Konuşturma telefonda ya!" diyor. 



Diğer konuşmalarda müteahhidin büyük bir telekominikasyon şirketinin santral yapım ihalesini aldıklarını, Tuzla Organize Sanayi Sitesi'nde arazi satın aldıklarını, santralle birlikte 60 metre bir de kule yapmaları gerektiğini ancak baz istasyonu kaygısıyla site yönetiminin buna izin vermediğine tanık oluyoruz. Müteahhit Enes Yıldız'a açıkça valiyle görüştürülmesini ve izin alınılması gerektiğini ifade ediyor. 



Enes Yıldız, tıpkı müteahhitlere söylediği gibi hemen Valinin oğlu Barış Güler'i arayıp buluşmayı ayarlıyor. Barış Güler'in konuştuğu telefon yine Ahmet Şafak Kuş adına kayıtlı olması ve konuşmada Enes Yıldız tarafından kendisine "Aslan" adıyla hitap edilmesi dinlemeyi atlatmak için kullanılan yöntemler olarak dikkat çekiyor. "Nasılsın canım kardeşim" "Cuma'n mübarek olsun", "öpüyorum, Allah'a emanet ol" gibi cümleler Enes Yıldız'la Barış Güler'in samimiyetini gözler önüne seriyor. 



Kaynak: Evrensel-Çağdaş Tuzla Gazetesi 

 

Editör: TE Bilişim