1886 yılında Osmanlı Devleti tarafından Fransızlara yaptırılan Yoroz (Işıklı) Feneri’nin bakım ve temizliğini yapan 53 yaşındaki Salih Zeki Bozoklu, 4 kuşaktır bölgede gemilere yol gösterdiklerini belirterek kendisinin de 27 yıldır fenerde görev yaptığını hatırlattı.

Bozoklu “Yoroz Burnu, Karadeniz’de Sinop burnundan sonra karanın denize girdiği en büyük burun. Gemilerin bu burna bindirmemesi için Osmanlı Devleti’nin son döneminde yapılmış. Bugüne kadar hep babadan oğula geldi. 132 yıldır aileden fenerciyiz. 1886 yılında Osmanlı Devleti tarafından Fransızlara fenerin yaptırılarak hizmete girmesinin ardından babaannemin babası Mustafa Birinci, burada çalışmaya başlamış. 1920’li yıllara kadar büyük dedemin görev yapmasının ardından yerine 1964 yılına kadar dedem Salih Bozoklu görev yapmış. Ardından 1990’lı yıllarına kadar da babam Abdullah Bozoklu ve 1990’lı yılllardan günümüze kadar da 27 yıldır Salih Zeki Bozoklu olarak ben görev yapmaktayım. Burada çevre bakımı, fenerin iç temizliği, elektrik kontrolü gibi ihtiyaçları her gün gelerek yapıyorum” dedi.

Fenerciliğin de teknolojinin gelişmesi ile artık kolay hale geldiğini kaydeden Bozoklu “İlk yıllarda asetilen tüple çalışan fener 1926 yılında yenilenmiş. 1926’dan itibaren gaz lambası ile çalışıyordu. Elektriğin olmadığı dönemlerde fenerin dönmesi için de mutlaka 2 saatte bir kurulması gerekiyordu. Gaz lambası çalıştığı için fener içerisindeki hava kanallarında sürekli tıkanmalar yaşanıyordu. Onların tıkanmaması ve ışığın sönmemesi için belirli zamanlarda temizleniyordu. Gece 2 saatte bir kalkıp feneri kurmak zor ve meşakkatliydi. Daha sonraki yıllarda elektrikli sistem kuruldu. Ancak bu kez de elektrikler kesildiği ve feneri hemen devreye sokamadığımız zaman denizde gemiler zor anlar yaşıyordu. 1990’lı yıllarda amcamın oğlu gemisi ile zor durumda kalmış ve fener yanmayınca tehlike atlatmıştı. Kendisi beni arayarak durumunu bildirmişti. Daha sonra sistem yıllar geçtikçe yenilendi ve 2000 yılından sonra da son haline kavuştu. Fener içerisinde şu anda 6 lamba bulunuyor. Bu lambalardan herhangi biri çalışmaz hale gelirse otomatik olarak diğeri yanmaya başlıyor. Gece boyunca yanan ve sürekli dönen fener, gündüz olduğunda fotosel sayesinde kapanıyor" diye konuştu.

Ailesi ile birlikte uzun yıllar fener içinde yaşadıklarını ancak sistemin 2000 yılından sonra değişmesi ile birlikte fenerin hemen yukarısında yaptırdığı evine taşındığını belirten Salih Zeki Bozoklu, kendisinden sonra oğlunun da fenerci olmasını çok istediğini belirtti. Bozoklu “Benden sonra görevi oğlumun devralmasını arzu ediyoruz. Biz fenerci yetiştik fenerci olarak da devam etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha