Sivas’ta 4 yıldır at eğitmenliği yapan Ahmet Turan Duman (28), İzmir’in Buca ilçesinde yapacağı askerlik görevi için yolculuğunun Ankara’ya kadar olan kısmını kimi zaman at sırtında kimi zaman ise atıyla beraber yürüyerek tamamladı. Atıyla beraber askere gitme hayalini gerçekleştirmek için 13 gün önce yola çıkan Duman, atı Yıldız ile 434 kilometre yol kat ederek Ankara’ya ulaştı. Bu süre zarfında at sırtında günde ortalama 30 - 35 kilometre yol kat eden Duman, köy ve kasabalarda kamp yapıp geceyi çadırında geçirdi. Duman ve atı Yıldız, bu zorlu yolculukta güzergah üzerinde vatandaşların, özellikle çocukların yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Tarihi unutturmamak için böyle bir şeyi hayal edindiğini aktaran Duman, "Mesleğim bu olduğu için, bir hayalim vardı. Atla askere gitmek, şehirlerarası seyahat etmek. Atımla birlikte insanlara eski zamanlarda olduğu gibi yaşadığımız duyguları hissettirmek istiyordum. Böyle bir projem vardı. Yola çıktık" diye konuştu.

Atların Türklükte ayrı bir yeri olduğunu ifade eden Duman, "Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan birçok vatandaş Türk, bizim hayatımız at üzerinde geçiyor. Savaşlar, cenazeler, düğünler her şeyde atın bir yeri var. Son 100 - 150 yıldır bu kültürden baya bir koptuk. Modernizmle birlikte atlardan uzak kaldık. Bende bu uzak kalmaya bir tepki amaçlı, insanlara unutmayalım deme amaçlı böyle bir yol seçtim. İlla atlarla seyahat edelim demiyorum. Sadece dikkat çekmek, bir farkındalık oluşturmak için bu yolu seçtim" ifadelerini kullandı.

Atı Yıldız hakkında bilgiler veren Duman, "Atımın ismi Yıldız, kendisi 8 yaşında, bir Arap atı tarım kredi kaydı var. Yola çıkmadan önce bütün kontrollerini yaptırdım. Sivas’ta çalıştığım spor kulübüne gelen çocukların hepsi tanır, sever Yıldız’ı, bana yolda eşlik edebilecek en iyi atta Yıldız’dı. Olabildiğine uysal, sakin ve akıllı bir arkadaşımız" şeklinde konuştu.

Şehirlerin yanı sıra ilçelerde ve mahallelerde vakit geçirdiklerini anlatan Duman, "Kamp çadırım ve işime yarayacak bütün malzemelerim var. Ama benim derdim dikkat çekmek ve insanlarla temas etmek olduğu için şehir merkezlerine, köylere uğradık. Tepkiler gerçekten çok güzel, çocuklar özellikle çok meraklı, çok istekliler, sevip binmek istiyorlar hemen, korkuyorlar da tabi daha önce at görmedikleri için iri bir hayvan, zengin kültürü olarak yansıtıldığı için ilk başta paralı olarak bindirdiğimi sandılar, birçok ilçede çocukları ücretsiz ata bindirdik. En azından çocukların gözlerindeki o tebessüm ve mutluluğu gördük" dedi.

İnsanların kırsalda at beslememe sebeplerine değinen Duman, bazı bölgelerde taleplerin azalması, bakım zorlukları ve insanların uğraşmamasından kaynakları atların unutulduğunu söyledi.

Atı Yıldız’ın bakımlarını aksatmadan düzenli olarak yaptığını anlatan Duman, "Tırnak altlarını her yarım saatte bir düzenli olarak temizlerim ki ayağında herhangi bir cam veya pislik kalmasın, onu rahatsız etmesin diye. Onun dışında yemini zamanında yemesine dikkat ediyorum. Çantamda benim kendime ait bir tane bile ilacım olmamasına rağmen Yıldız’ın kas gevşeticisi, ağrı kesicisi, kene için ilacı var. Bunlar dışında kendim müdahale edebileceğim birçok sağlık malzemem var. Veteriner arkadaşlarımda bana destek oluyorlar" ifadelerini kullandı.

Yola çıktıktan sonra olumsuz eleştiriler aldığını ifade eden Duman, "Ata yazık olmuyor mu?, arabaya bin git, vereyim paranı git gibi eleştiriler aldık. Onlara da hak veriyorum. Duygusal tepkiler bunlar, bilmedikleri için ukalalık etmem ama ben bu işe 6 yılımı verdim. Eğitimini aldım, eğitmenliğini yapıyorum. Atlarla alakalı, sağlığıyla alakalı her şeyi kendim yapabilecek kadar bir bilgiye sahibim" şeklinde konuştu.

Duman, konakladıkları yerlerde bazı geceler moral seviyesi düştüğünde gözyaşı döktüğünü, ancak sıkıntılarını Yıldız’a anlatıp ona sarıldığını aktardı.

Atı Yıldız ile birlikte yolculuğunun son durağı olan Ankara’ya ulaştıktan sonra, Yıldız’ı sahiplendirmeyi düşündüğünü bildiren Duman, çocukları gezdirebilecek, onlara atları sevdirebilecek birisine Yıldız’ı bırakacağını kaydetti.

Kaynak: iha