Asıl olan şudur ki, en çok bölücülerdir bölücülük yapmayın diyen, en çok ayrımcılardır ayrımcılık yapmayın diyen ve o en çok bağırandır bağırmayın diyen…

Şimdi dönüp bakıyorum da parasını bile bu ayrımcılıktan kazananlar sırf AKP zihniyetine çelme takacam diye nüfusunun çoğunluğu ehlisünnet inanışa sahip bir ülkenin vatandaşlarına “Robot” adında takma bir isimle ağzına geleni söyleyebiliyor ve hatta ciddi bir genelleme yaparak onları sonuna kadar aşağılayabiliyor.

Siyaset eleştiriye açık olabilir, hükümetin politikalarını tartışabiliriz, geçmiş içinde bu böyle bugün içinde ama karşıma geçip aşağıdan yukarıya bizleri süzüp kendini yontma akıllı zannedip komplo teorileri kurmaya kalkma çünkü senin komplo teorilerinin somut delilleri ancak yalnız yattığın yatağın beyaz duvarındaki hayallerden ibaret olduğu bir gerçek. Evet, yalnızlık acıdır, insanı acıtır ve neyi kurgulayacağını, nereye saldıracağını bilemez.

Sizler gibi kendini komünist addedenleri gerçekten bu dünya tarihi çok iyi bilmektedir, Marksist, Leninist, Maocu ya da her neyse hepsi aynı bokun laciverti değil mi?

Bugün PKK’da kendini bunlardan addedip yüzbinlerce masum bebenin canına, kanına girmedi mi?

Ya da masum kadınların ırzlarına geçmediler mi?

Geçmişe dönüp baktığımızda sizin o kendinize yoldaş tayin edip örnek aldıklarınızdan Mao sırf kendisine muhalif 7 milyon, toplamda 50 milyon insanı katletti, Stalin desen 35 milyondan fazla, Pol Pot denen züppe 2 milyon, Kim İl Sung 2 milyon, Mengistu Haile Mariam 1 milyon ve daha bir çok niceleri var bu züppe komünistler gibi.

Şimdi senide bunlarla bir kefeye koysak ya da hakkında hiç bilmediklerimizi sadece tarzına ve şekline bakarak yorumlasak?

Olmaz, hiç olmaz Işıl, ne ahlaka sığar ne insanlığa, ama haklısın cümlemin başında dediğim gibi insanlığı ancak sizin gibi insanlıktan çıkmış biri bu şekilde robotik bir tabuya oturtup yargılar.

Dini eğitim almamış olmanızdan dolayı bunları hiç bilmiyor olabilirsiniz ama Mesneviyi okumuş olsaydınız, birazcık da hadislere göz atmış olsaydınız, Kuran-ı Kerim’de de birkaç ayet sorgulasaydınız.

İlim öğrenmenin ve bunlar ışığında, Şefkatinde, merhametinde, adaletinde, sevmenin de, vicdan azabının da, inancında ne olduğunu öğrenebilirdiniz…

Tabi bizim için şefkat, merhamet, vicdan, sevgi ve inanç tamamıyla dinimizin özünden ve sahip olduğumuz 5000 yıllık töremizden gelmektedir, oysa ki sen bunları dinde bulamadıysan ancak ve ancak ya Marksist, ya Leninist ya da Maocu bir kitaptan okumuş olmalı ve benimsemiş olmalısın ki şu an kelimede aynı şeyleri bahsediyor fakat manada bambaşka noktalara gidiyoruz demektir.

Atasözlerimizi de deyimleri de çok severim, her biri yaşanmışlıklar sonucu ortaya çıkmıştır, İt iti ısırmaz, birde it kuduz olsun, gör bak kendi yandaş yazarını bile ısırıyor.

Sebep?

Sebep şu ki, bugün Türkiye’nin çıkmaz politikalarında, açmaz ekonomik sorunlarında kendini memleketi için, ülkesinin güzel evlatları için siper etmeye hazır bir hanımefendi için yazılan övgü ve sevinç yazısı.

Neden yazıldı bu yazı?

Çünkü sağcısı da solcusu da seviniyor kardeşim ülke normalleşecek, ortamızdaki çizgiler kalkacak, şucu, bucu diye kelimeler beynimizden silinecek.

Bir tek Ataol Behramoğlu mu bunu yazan, hayır tabi ki de, sağcısı, solcusu herkesin dilinde, her yazarın köşe yazısında.

Başarı bir çığdır, bir alkışla başlar çığ gibi çoğalır.

Biz de bu oluşuma birçok düşmanlığımızı, birçok kırgınlığımızı askıya asarak meşalenin yandığı ilk günden beri ayakta alkışlayarak destek veriyoruz, çünkü biz hiç olmadığı kadar ayrımcılıktan, yozlaştırılmaktan ve dışlanmaktan bıktık.

Bugün Yeni Parti herkesi kucaklamak için geliyor.