İslam'ı Bu Zihniyetten Kurtarmak

Abone Ol

Türk siyaseti hiç bu kadar kirlenmemişti. Eski Milli Savunma ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz , "AKP'ye verilecek her oyun mahşerde berat belgesi olacağını" söyledi. Bu sözler bir hayat nizamı olan İslam'ı bir parti mensubiyetine indiriyor ve gerçek berat için şart olan güzel ahlakı, kul hakkına riayeti, ibadet ve taati gereksiz bir hale getiriyor. Söz gelimi her türlü melaneti irtikap eden biri falan partiye oy verdiği zaman kurtuluş biletini almış olacak, ama dini bütün bir Müslüman o partiye oy vermediği zaman ateşe atılacak,böyle bir İslam var mıdır? Geçen yazımda 28 Şubat Müslümanlara zarar verdi, AKP İslam'a zarar verdi derken bu ve benzeri şeyleri kastetmiştim.

AKP'nin İslam'ı kullanarak iktidarını sürdürme çabası yeni değil, Yılmaz'ın ifadesine benzer hezeyanlar daha önce başkaları tarafından da ifade edilmişti. AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin bir basın açıklamasında ; "Erdoğan'a dokunmak ibadettir." demişti de Diyanet İşleri Başkanlığından en küçük bir tepki sesi yükselmemişti.

İslam'da Peygamber efendimiz dahil hiç bir faniye dokunmak ibadet değildir. İbadet Allah'a yapılır, bu ifade biçimi ibadeti Allah'tan alıp kullarına veriyor. Peygamberimizin ve onun güzide sahabelerinin hayatını hepimiz şu veya bu ölçüde biliyoruz. Hiç sahabenin Peygamber Efendimize dokunarak ibadet ettiğine dair bir ibareye rastladınız mı? Dokunulmaya en layık olan oydu. Bu açıkça Allah'a şirk koşmaktır. Herhangi bir faniyi ibadetin muhatabı haline getirmektir.

Ne yazık ki bu ifadelere ilk tepki göstermesi gereken CB ile Diyanet İşleri başkanlığı meseleyi susarak geçiştirmişlerdir. CB sustuğu için Diyanet İşleri Başkanlığı da -korkudan- susmuş, İslami bir hakikati korkularına feda etmiştir. Oysa bu hurafelere, yalanlara inanan binlerce insanın imanı, inancı heder olmakta, kimse uyarmadığı için farkında olmadan çerçeve dışına çıkmaktadırlar. Bunu suskunlukla karşılamak bu tip hezeyanları onaylamak, vatandaşın savrulup gitmesine göz yummak ve bu vebale ortak olmaktır.

Daha önce İslam'ın selameti için de olsa bu siyaset tarzının tasfiye edilmesi yahut terbiye edilerek elini İslam'ın yakasından çektirilmesi gerektiğini yazmıştım. Din adına siyaset, yapılan yanlışları da dine mal etme sonucunu doğurur.İslam'ın bu şekilde siyaset oyununun basit bir aparatı haline getirilmesi en büyük zararı ona verir. Böyle diyenlerden İslam'ı kurtarmak İslam'a en büyük hizmettir.

Aslında İsmet Yılmaz'ın sözleri -siyaseten tükenmişliğin- bir ifadesinden başka bir şey değildir. Vatandaşa söyleyecek sözü kalmayanlar bu tip gerekçelere sığınırlar. Devlet yönetimi dindarlıktan önce ehliyet arar. Ehliyet varsa dindarlığın bir anlamı olabilir,ehliyet yoksa devlet çarkı sırf dindar diye birine teslim edilemez. Ayrıca dindarlık da göreceli bir kavramdır. Üstelik namazla, niyazla, oruçla ölçülebilecek bir durum değildir. Dindarlık kendini sosyal ilişkilerde gösterir, ne kadar adil, ne kadar kul hakkına saygılı, ne kadar mütevazı, ne kadar helalı haramı biliyorsanız o kadar dindarsınız demektir.

Ne herhangi bir faniye dokunmak ibadettir, ne de AKP'ye oy vermek bir kurtuluş vesilesidir. Asıl dindarlık,İslam'ı bu zihniyetten kurtarmaktır.