İslamiyet Akledip Düşünmeyi ve İlim Yapmayı Emrederken Müslümanlar Ne Yapmaktadır?

Abone Ol

Bir önceki yazılarımızda ele aldığımız gibi dinde zorlama olmadığına, olamayacağına, Allah bize zorluk değil kolaylık dilediğine, Peygamberimiz de işleri kolaylaştırmamızı salık verdiğine göre şimdi ne yapacağız?
İslam Âlemi ve özellikle Türk Milleti birtakım hurafelerden arınmalı, Kur’an-ı Kerimi din tüccarlarının yönlendirmesi ile ya da her “Allah” diyenin peşine düşerek değil de kaynağından yapılan muteber çevirilerden okuyarak, anlayarak, bilerek bizzat kendisi içten ve yürekten  “Allah” diyerek hareket etmelidir. Tabii, başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere İlahiyat Fakülteleri ve İlahiyat profesörleri de eyyamcılığı, “böyle gelmiş böyle gider” anlayışını bırakarak doğruları, gerçekleri söylemekten kaçınmamalıdırlar.  

Sözde “hoca” ya da “şeyh” kılıklılar ne ise de, yasalara göre Türkiye’de bu işlerin asıl sahibi olması gereken Diyanet İşleri Başkanlığı ve hatta İlahiyat Fakülteleri de görevlerini hakkıyla yerine getirmiyorlar. Mesela Kur’an-ı Kerim’de ilimle, akletme ve düşünme ile ilgili bunca ayet varken, Peygamber Efendimizin ilmi teşvik ettiği ortada dururken hutbe ve vaazlarda bu konulara nerede ise hiç girilmiyor ya da geçiştirilip gidiliyor. Öyle olunca da mesela, Cenab-ı Allah’ın Rahman Suresi 33. Ayette buyurduğu, “Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin ötelerine geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin. Allah’ın verdiği bir güç -ve İLİM- olmadan geçemezsiniz” buyruğu yerine getirilmiyor, getirilemiyor. Çünkü bizim dinden habersiz din satan cahillerimiz, Allah’ın, “Göklerin ve yerin ötelerine geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin” emrini “Asla geçemezsiniz” diye anlıyor, öyle yorumluyorlar. Hal böyle olunca da ilme önem verdikleri için bunu uygulayan İslam karşıtları ise hem göklerin hem de yerin ötelerine geçip gidiyor, bizler de seyrediyoruz. Buna rağmen sırtında cüppe, başında sarık taşıyan bazı şarlatanlar, cehaletlerinden dolayı Cenab-ı Allah’ın emirlerine karşı geldiklerinin bile farkında olmadan onlara laf yetiştirmeye, müritlerini uyutup kandırmaya devam ediyorlar. “En iyisi” dediğimiz Türkiye ve İslam âlemi dâhilindeki öteki ülkelerin bu konudaki karneleri ortada. İslam ülkelerinin dünyaya sundukları bir marka yok. Hemen hemen tamamı üretimden çok tüketim toplumu, cehalet kol geziyor ve ortalık İslamiyet’i bilmeyen ama “Müslüman” kimliği taşıyanlarla dolu.  İşte Kur’an, işte gerçekler…

İLİM, İLİM, YİNE İLİM
*Dedi ki: “Rabbim, gökte ve yerde söylenen sözü bilir; O, işitendir, BİLENDİR.” (Enbiya, 4)
*İşte Allah, bilmeyen, bilmek istemeyen ve ilimden uzak olanların kalplerini mühürler. (Rum, 59)
*Gerçek hükümdar olan Allah Yücedir. Vahiy tamamlanmadan önce Kur’anı okumakta acele etme; Rabbim İLMİMİ ARTTIR de. (Ta Ha, 114)
*Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz bazı kişileri Peygamber gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun. (Enbiya, 7)
*Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu da O'nun âyetlerindendir. Şüphesiz ki bunda BİLENLER İÇİN ibretler vardır. (FAKAT BUNU ANLAYACAK OLANLAR İLİM SAHİPLERİDİR). (Rum, 22)
*Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok merhametlidir. Hem kendilerine binesiniz, hem de ziynet olsun diye atları, katırları ve merkepleri yarattı. ALLAH DAHA BİLMEDİĞİNİZ neler yaratacaktır neler… (Nahl;  7 ve 8. ayetlerden)
*Rabbinin yoluna hikmetle, İLİMLE ve güzel öğütle çağır. (Nahl, 125)
*Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin ötelerine geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin. Allah’ın verdiği bir güç -ve İLİM- olmadan geçemezsiniz. (Rahman, 33)  
*Ey iman edenler! Size, Meclislerde yer açın’ denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Size “Kalkın’ denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve KENDİLERİNE İLİM VERİLENLERİN DERECELERİNİ YÜKSELTSİN. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. (Mücadele, 11)
*De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar. (Zümer, 9)
*Her ilim sahibinin üzerinde daha iyi bir bilen vardır. (Yusuf, 76)    
*Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl sinelerin içindeki kalpler kör olur. (Hac; 6)

İLİMLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER
*Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.
*İlim benim ve diğer Peygamberlerin mirasıdır. Kim bana mirasçı olursa Cennet’te benimle beraber olur.
*İlim Müslümanın yitik malıdır; nerede bulursa almalıdır.
*Ya âlim, ya öğrenci, ya dinleyici, ya da bunları seven olun; yoksa helak olursunuz.
*İlim Çin’de de olsa gidip öğreniniz.
*Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. 

DÜŞÜN, AKLET, ARAŞTIR
*(Ey insanlar!) And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız? (Enbiya, 10) 
*Allah hikmeti/derin ve faydalı bilgiyi dilediğine verir ve şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak AKIL SAHİPLERİ ANLAR. (Bakara, 269)
*De ki: “Görmeyenle gören bir olur mu? Siz HİÇ DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ?” (En’am,  50)
*Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. HALA DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAYACAK MISINIZ? (En’am, 80)
*Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. ŞÜPHESİZ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALACAK BİR TOPLUM İÇİN AYETLERİ AYRI AYRI AÇIKLADIK. (En’am,  126) 
*Şüphesiz ki Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde/altı evrede yaratan, sonra da Arş’a/Kudret ve Hâkimiyet Tahtı’na kurulup işleri yerli yerinde düzene koyan Allah’tır. O’NUN İZNİ OLMADAN HİÇ KİMSE ŞEFAATÇİ OLAMAZ. İşte O, Rabbin Allah’tır. O halde O’na kulluk edin. HALA DÜŞÜNMÜYOR MUSUNUZ? (Yunus, 3)
*HALA DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ? (Yunus, 24)    
*HİÇ DÜŞÜNMÜYOR MUSUNUZ? (Yunus, 30) 
*ARTIK SİZ DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ? (Nahl, 17)
*Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten çıkan tek ve çok gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır ama Biz, meyvelerinin bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. Şüphesiz bunda AKLINI KULLANANLAR İÇİN deliller vardır. (Ra’d, 4)
*Sizin için gökten su indiren O’dur. İçecek su O’ndandır; hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de o su ile yetişir. Allah, sizin için, o sularla ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve çeşit çeşit meyveleri bitirir. Şüphesiz ki bunda DÜŞÜNECEK BİR TOPLULUK İÇİN İBRETLER vardır fakat bunu ARAŞTIRIP İYİCE DÜŞÜNENLER anlar. Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize O verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda AKLINI KULLANAN BİR TOPLUM İÇİN ibretler vardır. Yeryüzünde yarattığı değişik nimetleri de hizmetinize sunmuştur. Elbette bunda ÖĞÜT ALAN KİMSELER İÇİN bir ibret vardır. (Nahl; 10, 11, 12 ve 13. Ayetlerden)
*O diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takip etmesi de O’na aittir. HALA AKLINIZI KULLANMIYOR MUSUNUZ? (Mü’minun, 80, Kasas 60)
*ÖYLE İSE SİZ HİÇ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAZ MISINIZ? (Mü’minun, 85)
*O size ayetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık sebebi olan yağmuru yağdırandır. Ancak O’na yönelin ve DÜŞÜNÜP İBRET ALIN. (Mü’min, 13)
Gelecek Yazı:Din Tefecilerine Yüz Vermeyelim