İnsanoğlu yenemediği fikirler için fikir üretmek yerine, karalamak, küçük görmek, yok saymak tercihini kullanır her nedense.

Örneğin; Başarıyı alkışlamak, kendinde olmayan özellikleri başkasında gördüğünde ilâki bir kulp takmak, sanki psikolojik geçici bir rahatlık hissi veriyor gibi ad takar.

Bu nedenledir ki Allah'ın lütfü olan bazı özellikleri karalamaktan çekinmez.

Saz sanatçısına "Çalgıcı"

Kendisini eğlendiren, hayata renk katan, günlük sıkıntılardan bir nebze olsun uzaklaştıran sanatçıya aşağılayıcı ifade kullanır.

Bundan ressam, heykeltıraş, yazar, düşünür, edebiyatçı, ses sanatçısı, tiyatro sanatçısı, şair karikatür sanatçısı da nasibini alır.

"Ne var onda, o kadarını ben de yazarım."

"Ne var onda, ben de söylerim"

"Ne var ki onda, ben de çizerim"

"Ne var ki onda, ben de oynarım"

Ama asla takdir hissi gelişmez, gelişemez kendinde olmayana.

Resmin çevresinde kalır, içine nüfus etmeden tahtasına bakarak eleştirir.

Bu resme bu çerçeve.

Anladığından değil, odundan iyi anladığından olsa gerek.

Tebrik etmek, başarıyı alkışlamak, kendisi ile barışık, kendini aşmış insanların işidir.

Okumaz.

İşin derinliğine bakmaz

Çok düşünmez.

Hiç bir şeyin derinliğine inmez.

Beynini geliştirecek hiç bir güzelliğin ne peşindedir, ne de farkında olur.

Ad takar.

Kulp takar.

Eleştirse içim yanmaz.

Eleştiri de akıl işidir çünkü.

Karalar.

Yok sayar.

Dalga geçer.

Kendisi gibiler gülse de, birçok insan gülmez.

Çünkü bilirler ki insanın özelliklerine gülmek, dalga geçmek, isim takmak, zayıf karakterli kendilerine güveni olmayan insanların işidir.

Ne zaman gerçekten insan oluruz?

Başarıyı korkmadan alkışladığımızda.

Takdir hissimiz geliştiğinde.

Kendimizde olmayan kabiliyeti bir özellik olarak gördüğümüzde.

Ben başarıyı alkışlıyorum.

Çünkü başarı emektir.

Çünkü başarı çabadır.

Benim için her kim olursa olsun değişmez.

Ne politik gözle bakarım, ne haset gözle.

Siyasi görüşüm at gözlükleriyle bakmamı gerektirmez.

Huzur duyarım iyi bir şeyi alkışladığımda

Siz de öyle yapın.

Rahatlarsınız.

Kin, nefret, öfke yüreği paslandırır.

Güzel olana güzel bakın, güzelleşin.