ağlık sisteminde iyileştirmeye gidilmek istenirken; bu sistemin işlemesini sağlayan sağlık çalışanlarının hakları ve çalışma koşullarında hiçbir iyileştirmenin olmaması hatta negatif performans adı altında zoraki çalışma uygulamalarında bulunulması, sistemi bir çıkmaza doğru itmektedir. Doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının içerisinde;  Mesleği ve çalışma şartları açısından, maddi ve manevi  memnuniyetini belirtecek kaç çalışan vardır acaba?

Sürekli hasta memnuniyeti ve ulaşılabilir sağlık hizmeti üzerinde durulmakta, ancak sağlık hizmeti sunumu ve maliyeti konusunda herhangi bir bilgisi olmayan topluma; her yere gidebilirsin, aciller sana ücretsiz, hekim senin istediğini yapmak zorunda eğer yapmazsa hemen ara bakanlığı şikayet et, gereği yapılır! şeklinde yaklaşımda bulunulmaktadır. Bu yaklaşım bilinçli ya da bilinçsiz her insanı yüksek özgüvenle sağlık çalışanıyla çatışmaya girmesine  ve olumsuz olayların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Senelerce hayatından, ailesinden, uykusundan, sosyal çevresinden fedakarlıkta bulunarak doktor ve sağlık çalışanı olan insanları, halkın gözünde küçük düşürücü ve değersizleştirici bir politika izlenmektedir. Bunların sonuncunda da etkiye - tepki mekanizması devreye girerek  değersizleştirilen çalışan; yaptığı işten, çalıştığı ortamdan, bağlı olduğu amirlik ve bakanlıktan hoşnut olmamaktadır,  hatta nefret eder hale getirilmektedir. Bu şekilde bir meslek hayatı olan çalışandan ne kadar verimli ve özverili çalışma beklenebilir?  Sağlık sistemine ne kadar fayda sağlayabilir? Hasta tarafından yönlendirilen, hasta yakınlarının isteklerine göre müdahaleyi şekillendirmek zorunda hissettirilen doktor, mesleğini ne kadar layıkı ile icra edebilir?

Şuan mecliste oylanan yasa tasarısı başta olmak üzere; torbalarla, haftalık değiştirilen mevzuatlarla, tebliğ dahi edilmeden yürürlüğe giren maddelerle, bu sağlık sisteminin bir bataklığın dibine doğru gittiğini belirtmeyi görev bildik kendimize.

Son çalışmalarda Aile hekimleri Acil servis yeşil alan nöbetlerine dahil edilmekte ve aile hekimlerinin hesabına yatırılan kira, sarf malzeme, personel ücretleri gibi masrafların ödemesinde kesinti yapılmak istenmektedir. Bu gelişmeler sebebiyle iş bırakma eylemine giden Aile Hekimlerinin haklı eylemlerini destekliyoruz. Kanunlarda açıkça belirtilen Aile hekimliği görev tanımları arasında olmayan görevler aile hekimlerine angarya olarak yüklenmektedir. Doktorluktan ziyade istatistik çalışmaları, ulaşılamayan insanları, okuma yazma bilmeyenleri, adres değiştiren insanları tespit etmek gibi doktorlukla alakası olmayan işlerden sorumlu tutulmaktadır. Adli nöbet, defin nöbeti, acil nöbeti, istatistik çalışmaları, evrak takibi.. vs. hatta aşısını yaptırmak istemeyen ailelerden, takibinden kaçan gebelerden  dahi aile hekimleri sorumlu tutulmaktadır. Eğer bunlar yerine getirilmezse negatif performans sistemi ile maaş kesintisi, ceza puanı sistemi ile ceza yazılması gibi yaptırımlarla üstü açık tehditlerde bulunmaktadır. İkinci yaklaşımsa hem masraflarını hem de yönetimini tamamen doktorun üzerine yüklenmiş olarak devletin hizmet satın aldığı bir kurum gibi çalışan ASM’lere sarf malzeme, kira ve personel ücretinin kesilmesi.

Bunlarla kısıtlı olmayan sağlık sistemindeki aksaklıklar çığ gibi büyümeye devam etmektedir. Değersizleştirilmiş olan hekime saldırı giderek artmaktadır. Tam Gün Yasası nedeniyle mesleğimizi hakkıyla öğretecek Hocalarımızdan tıp fakültesi öğrencileri ve asistanları yoksun kalmıştır, Doktorluk mesleği; mesleki sorumlulukla icra edilen bir meslek değil, sorunlu bir meslek haline getirilmiştir.

Son zamanlarda Yunanistan’dan getirilecek 7 bin doktor konuşulmakta. Bu doktorlar öldürülen, intiharına sebep olunan, mesleğinden uzaklaştırılan, mesleği bırakmak zorunda kalan TÜRK hekimlerinin yerine mi getirilecektir? Yoksa sadece biz Türk hekimlerine; siz bu şartlarda çalışmazsanız, sizin yerinizi dilimizi-insanımızı bilmeyen doktorla doldururuz tehdidi midir? Bu yaklaşımla biz meslektaşlarımızı kaybettik, mağdur olan binlerden bahsediyoruz. Şayet etrafınızdaki hekimlerle konuşursanız;  mesleğini bırakmayı planlayan, gelecek kaygısı taşıyan yüzlerce doktor bulabilirsiniz.

Milliyetçi Hekimler Derneği olarak düşüncemiz ve temennimiz ; Sağlık bakanlığının bu uygulamalardan çok geç olmadan dönmesi, hekimlere hakkettikleri saygı ve özlük haklarındaki iyileştirmenin sağlanmasıdır.

Türkiye Cumhuriyeti Kamuoyuna Saygılarımızla.

                                                                                              MİLLİYETÇİ HEKİMLER 

Editör: TE Bilişim