Araştırmalara göre kıskançlık kimilerine göre derin ve gerçek bir aşkın sembolü, sevginin ölçütü olarak kabul edilirken, bu duygunun tükenmesi ise sevginin ya da aşkın azaldığının bir göstergesidir. 

Kıskançlık duygusu sevinmek, acı çekmek, öfkelenmek gibi her insanın hayatında karşılaştığı son derece doğal bir duygudur. Yapılan araştırmalara göre kıskançlık kimilerine göre derin ve gerçek bir aşkın sembolü, sevginin ölçütü olarak kabul edilirken, bu duygunun tükenmesi ise sevginin ya da aşkın azaldığının bir göstergesidir. Romantik sayılabilecek kıskançlık çiftler arasında olması gereken sıcak bir duygudur. Kıskançlığın kişinin kendine ve çevresine zarar verecek boyutlara ulaşmış ise bu noktada patolojik kıskançlıktan "Othello Sendromu" bahsedebiliriz. Reem Nöropsikiyatri Merkezi'nden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz patolojik kıskançlıkta kişinin gerçeklik algısını kaybettiğini ve hastanın karşılaştığı sorunları mantık dışı davranışlarla çözmeye çalıştığını belirterek şu bilgileri verdi.

CEP TELEFONU KARIŞTIRIR

Patolojik kıskançlık boşanma ve ölümle sonuçlanabilir. Çiftler arasında kıskançlığın hiç olmaması ne kadar sağlıksız ise, aşırı derecede kıskançlıkta yine o kadar sağlıksızdır. Patolojik kıskançlık bir paranoidsendrom'dur. Somut olaylar ve gerçeklere dayanmayan bu duygu bozukluğunda kişi eşinin ya da sevgilisinin onu aldattığını düşünür. Sevdiği kişiyi aşırı derecede sahiplenir, en ufak bir şeyden şüpheye kapılır, eşinin yalnız dışarı çıkmasından rahatsızlık duyar, gizli gizli cep telefonu ve bilgisayarını karıştırır, eşini gizlice izler, kimseyle görüşmesine izin vermez. Bu sanrılar o kadar kuvvetlidir ki kişinin gün boyu bütün düşüncelerini meşgul eder. Patolojik seviyelere varan bu kıskançlık çiftler arasında boşanmalara bile neden olabilirken bu sendromun ileri boyutlarında patolojik kıskançlık gösteren kişi eşine zarar veren eylemlerde bulunur. Fiziksel şiddet uygular ve girişimlerin bazıları ölümle sonuçlanabilir. 

ERKEK VE KADINDA FARKLI

Kadınlar patolojik kıskançlığı içe dönük olarak yaşarken, erkeklerde bu kıskançlığın dışa vurumu ne yazık ki şiddet ve cinayet olarak kendini gösteriyor. Ülkemizde koca terörüne kurban giden kadınların büyük bir kısmının ölüm nedenin patolojik kıskançlık olduğu muhtemel bir gerçektir. Pek çok vaka ölümle sonuçlanmasa da hem hastanın hem de birlikte olduğu insanın hayatını işkenceye çeviriyor. Kişinin bilinç dışında eşini aldatma isteği var ise bu düşüncesinden kurtulmak için karşısındakini suçlayabilir. Eğer kişi çocukluk döneminde yeteri kadar sevgi görmemişse ileri ki yaşlarda sevilmeye layık olmadığını düşünür ve beraber olduğu kişinin hayatı üzerinde kontrol kurmaya çalışır. Tedavi edilmez ise daha da ilerleyerek paranoid şizofreniye dönüşebilir. Araştırmalara göre patolojik kıskançlığın bir başka nedeni kişinin cinsel yaşamındaki sorunlardan kaynaklanabilir. Erkeklerde ereksiyonla ilgili güçlükler, kadınlardaki cinsel işlev bozuklukları patolojik kıskançlığın altında yatan nedenler olabiliyor.

KISKANÇLIĞIN TEDAVİSİ MÜMKÜN

Patolojik kıskançlığın tedavisi mümkündür.  Ancak uzun ve çaba gösterilmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle hastanın iyileşmeye istekli olması gerekir. Hastalığın nedeni kişinin kendisinde saklıdır tek başına çözmesi mümkün değildir. Bir uzman tarafından kıskançlık duygusunun altında yatan duygu ve düşünceler araştırılır. Eğer kişi kendisinin hiç sevilmediğine inandırmış ise sevilmeye değer bir insan olduğu anlatılır. Hastanın sadece kendisi değil ailesi ve sosyal çevresi ile olan durumu da değerlendirilir. Boşanma ve intihar patolojik kıskançlığın en acı verici sonuçlarındandır. Gittikçe artış gösteren ve kontrol edilmesi zor bir durum olduğu için hastanın iyileşmesi için mutlaka bir uzmandan yardım alması gerekir.

 

Othello Sendromu nedir?

Otello Sendromu adını İngilizlerin ünlü tiyatro yazarı William Shakespeare'in 1604 yılında yazdığı Othello adlı oyundan almıştır. Ana teması kıskançlık olan bu eserde Othello aldatılma şüphesi ile hem kendisini hem de karısını öldürür. Othello eseri, zaman içerisinde psikolojide 'Othello Sendromu' olarak yerini almıştır.

Editör: TE Bilişim