Diyabet nedir?

Diyabetes Mellitus (DM) veya diyabet,insülin  salınımı ve insülin aktivitesinde ya da her ikisinde birden oluşan defektler sonucunda, kan şekerinin yükselmesi ve karbonhidrat (KH), protein ve yağ metabolizmasındaki anormallikler ile karakterize olan  bir grup hastalıktır.
Diyabet (şeker hastalığı); en basit tanımı ile ise, vücudun besinlerdeki enerjiyi kullanmasını etkileyen  bir hastalık durumudur. Başka bir deyişle, pankreastan salgılanan  insülin hormonunun yokluğu ya da yetersizliği sonucu, kandaki şeker miktarının artmasıdır.



Kaç çeşittir?

1) İnsüline bağımlı (Tip 1) diyabet
Daha az görülür. Pankreastan salgılanan  insülin hiç yoktur veya etkisizdir. Diyabetin bu çeşidi genellikle çocukluk çağında ya da genç yetişkinlik döneminde başlar. Hastaya dışarıdan insülin tedavisi gereklidir.

2) İnsülinden bağımsız (Tip 2)  diyabet

Daha sık görülür. İnsülin pankreastan yeterli salgılanmaz. Ailede diyabet hikayesi olanlar risk altındadır. Tip 2 diyabet yavaş gelişen bir hastalıktır ve genelde 40 yaştan sonra ortaya çıkar. Bu diyabet çeşidi için aşırı kilo önemli bir risk faktörüdür. Tedavisi; diyet, egzersiz, medikal tedavi ve eğitimden oluşan bir kompleks ile mümkündür.

3) Gestasyonel diyabet
Hormonlardaki değişikliğin bir sonucu olarak, hamilelik döneminde ortaya çıkabilen bir durumdur. Genelde doğumdan sonra kaybolmasına rağmen hamilelik süresince kontrol edilmelidir.

Diyabetliyseniz...

Beslenme nizi kontrol altında tutun...
*Yemek saatlerinizi kontrol edin... 
*Hareketli olun... 
*Eğer kiloluysanız zayıflayın. Birkaç kilo vermek bile kan şekeri düzeyinizin kontrolünü kolaylaştırabilir... 
*Vücut ağırlığınızı kontrol altında tutun... 
*Hekiminiz tarafından tavsiye edilen diyabet ilaçlarını alın...

Beslenme ve tedavisi

Diyabetin önlenmesi ve tedavisinde beslenme tedavisinin  hedefleri,diyabet riski olan veya diyabete  yatkın olan kişilere de uygulanabilir. Beslenme tedavisi,diyabet  riskini ve kalp damar hastalıkları riskini azaltmak için ılımlı kilo kaybına destek olacak egzersizle birlikte, sağlıklı besin seçimini sağlamada yol göstericidir.

Beslenme  tedavisinde,diyabetlinin yemekten hoşlandığı besinlerin, bilimsel kanıtları  da göz önünde bulundurarak, besin değişimleri çerçevesinde az da olsa tüketimini sağlamak en önemli hedef olmalıdır.

Enerji alımı

Çoğunluğu obez olan tip 2 diyabet lilerde amaç, glisemi, lipid ve kan basıncı hedeflerine ulaşabilmek için enerji alımını kısıtlanması, aktivitenin artırılarak  obezitenin düzeltilmesi veinsülin  direncinin azaltılmasıdır. Günlük yağ alımını, özellikle doymuş yağ alımını azaltmak, az ve sık beslenmeyi sağlamak, düzenli egzersiz ve beslenme alışkanlıklarında davranış değişikliği yapmakla ılımlı bir kilo kaybı bile insülin  tedavisine gerek duyulmadan, metabolik kontrolü sağlar.

Tip 1 DM’li çocuk ve gençlerin büyüme ve gelişme süreci içerisinde oldukları düşünülerek günlük enerji gereksinmesi yaş, fiziksel aktivite, büyüme ve gelişme dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Bireyin diyabetli olduğu düşünülerek enerji kısıtlaması yapmak hatalı olur. Ağırlığı normalden fazla olan bireylerde enerji alımının ve kullanılan insülin  dozunun artmasıyla insülin direnci gelişmekte ve bu bireylerde obezite kaçınılmaz hale gelmektedir.

Yağ tüketimi: Sıvı yağlar (zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı), yumuşak margarinler tercih edilebilir.

Öğün sayısı: Diyabette önerilen yiyeceklerin zamanında ve gerekli miktarlarda yenilmesi çok önemlidir. Besinler sık aralıklarla tüetilmeli uzun süre aç kalınmamalıdr. Ana öğünlerin yanında 3 ya da 4 ara öğün kan şekeri dengesi açısından önemlidir. tüketilmelidir. Bu şekilde insülin in daha dengeli kullanımı ve dolayısıyla insüline olan ihtiyacın azalması sağlanır. Uzun süre aç kalınması ve düzensiz yemek yenilmesi hipo ve hiperglisemiye yol açar. Bu nedenle oruç tutmak, bir veya birkaç öğünü atlamak gibi davranışlardan kaçınılmalıdır.

D vitamini: Yapılan çalışmalar D vitamini yetersizliğinin insülin salınımını azalttığını göstermiştir. D viatmini yetersizliği olanlar yüksek diyabet  riski altında sayılmaktadır. Prospektif çalışmalarda ise, D vitamini ile tip 2 diyabet ilişkili bulunmuştur. D vitamini eksikliğini önlemek için güneşten bol yararlanmak son derece önemlidir. Bunun yanında hekim tarafından önerilen D vitamini destekleri kullanılabilir.

Karbonhidrat tüketimi

Karbonhidratlar enerji kaynaklarıdır. Günümüzde diyabetli  hastanın beslenmesinde karbonhidrat kısıtlaması önerilmemektedir ancak karbonhidrat miktarı enerjinin yüzde 50’sinin altında olmamalıdır. Kan şekerini hızlı yükselten çeşitleri yerine kan şekerini yavaş yükseltenler tüketilmemelidir.

Kan şekerini hızla yükseltenler (Tüketmeyin)

*Şeker
*Bal
*Pekmez
*Reçel
*Çikolata
*Şekerleme
*Hazır meyve suları
*Meşrubatlar

Kan şekerini yavaş yükseltenler (Kontrollü tüketin)

1. Düşük posa İçerenler

*Beyaz ekmek
*Un
*Tuzlu bisküvi                
*Patates
*Pirinç
*Makarna

2. Yüksek posa İçerenler

*Kuru baklagiller
*Tam tahıllı ekmek
*Bulgur
*Sebze ve Meyveler

Daha çok tüketin

Posa tüketimi: Yüksek posa içeren besinler kan şekerini düzenlediği ve kolesterolü düşürdüğü için daha fazla tercih edilmelidir.

Protein tüketimi: Proteinden zengin gıdalar (et, süt, yumurta vb.. ) yeterli miktarlarda alındığında kan şekerini düzenleyici rol oynamaktadırlar. Bu nedenle günlük diyette protein alımına dikkat edilmelidir. Kırmızı et yerine tavuk, balık veya hindi eti, süt ve yoğurtta yarım yağlı veya yağsızlar tercih edilmelidir.

Biliyor muydunuz?

Aslında diyabetlik  bir beslenme programının normalde sağlıklı yaşamak isteyen her insanın uygulaması gereken bir beslenme programı olduğunubiliyor muydunuz?

Diyabete eğilimli olan bireyler kimlerdir?

Ailede diyabet öyküsü olanlar

*40 yaşın üstünde ki bireyler.
*Şişmanlık ve yanlış beslenme alışkanlıkları olanlar.
*Gebeler ve sık doğum yapanlar.
*Hipertansiyon ve yüksek kan lipid düzeylerine sahip bireyler.
*Fiziksel aktivitesi az olanlar.

Yol açtığı sağlık sorunları

Uzun dönemli diyabet  komplikasyonları zamanla ortaya çıkar ve hasar verici ya da hayatı tehdit edici olabilirler. Bunların arasında sinir, böbrek, göz, kalp ve damar hastalıkları bulunmaktadır.

Bu zararlar, yaşam süresi ve kalitesini etkilediğinden, riskli bireylerin (şişmanlar ve ailesinde diyabet hastalığı olanlar) taranarak, hastalığın erkenden teşhisi ve hastaların sıkı bir şekilde takibi büyük önem taşımaktadır. Diyabet gelecekteki komplikasyonları önceden bilinebilen ender hastalıklardan biridir. Bu nedenlediyabetle başa çıkmanın temel ilkesi “önlemek tedavi etmekten kolaydır” şeklinde özetlenebilir.

Ortaya çıkabilecek sağlık sorunları

*Düşük kan şekeri (Hipoglisemi)
*Yüksek kan şekeri (Hiperglisemi))
*Diyabetik ketoasidoz
*Böbrek hasarı (Nefropati)
*Göz hasarı (Retinopati)
*Kalp ve kan damarı hasarı
*Sindirim sistemi hasarı
*Ürogenital sistem hasarı
*Enfeksiyon riskinin artması

Hipoglisemi (Düşük kan şekeri) sırasında

*Titreme
*Huzursuzluk
*Taşikardi (çarpıntı)
*Nemli soluk deri
*Baş ağrısı
*Kusma
*Çift görme
*Baygınlık hissi görülebilir.

Hiperglisemi (Yüksek kan glikoz düzeyi) sırasında

*Bulantı, kusma
*Yorgunluk
*Karında ağrı
*Deride kırmızılık, kuruluk
*Düşük tansiyon görülebilir.

Editör: TE Bilişim