~~Kapitalizm ve Ülkücü-Milliyetçi Hareket;
6. Erciyes Kurultayında sanki vedalaşır gibi ''Esselamun Aleyküm,Esselamun Aleyküm,Esselamun Aleyküm...'' diyerek miting alanına giren Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey'in yaptığı konuşmadaki ''Kızıl Emperyalizmle yani Komünizmle mücadelemiz sona ermiştir. Kara Emperyalizm yani Kapitalizmle mücadelemiz başlamıştır !...'' sözleri adeta biz Ülkücüler ...için vasiyet niteliğindedir.
 Evet, Ülkücüler Başbuğları Alparslan Türkeş Liderliğinde Komünizmle olan mücadelesinden alınlarının akıyla çıkmışlardı...Binlerce Şehit, yüzlerce Gazi ve yıllarca Taşmedreselerde geçen çileli ömürler...Allah(c.c.) hepsinden razı olsun...
 Kominizim;İnsanı işgücü olarak gören, sınıf sistemine dayalı, dini ve ahlaki değerleri kabul etmeyen insanlığın yüzkarası zalim bir sistemdi...Emellerini gerçekleştirmek için önce kendilerine sempatizanlar bulmakta ve onları örgütleyip silahlı bir mücadeleyle ülkeleri tahakkümü altına almakta idi...Milli ve Manevi değerlere sıkı sıkıya bağlı bir Ülkücü Gençlik için böyle bariz bir düşmanla savaşmak zaten onurlu bir yaşam ve ölüm biçimiydi...Düşman belirgin ve amacı herkesçe malumdu...
 Kapitalizm ise insanı sahip olduğu maddi güce göre değerlendiren ve servet edinmek için her yolu meşru gören ve bunun için dini ve ahlaki değerleri yok etmekten çekinmeyen kapkara bir sistemdir...Komünizm gibi niyetini açıkça belirtmez, insanları mal ve makam vaatleriyle kandırır ve kendi sistemlerine köle yaparlar... İşin en kötüsü de bu zihniyetteki kişiler hep bizden birileri olarak karşımıza çıkarlar...Onları tanımak ve niyetlerini anlamak çok zordur.
 Kapitalizm öyle bir sistem kurar ki maddi gücü olmayan hiç bir insanın ve hareketin yaşaması, nefes alması hemen hemen imkansızdır...Ahlak ve Maneviyat sadece kitaplarda birer kelime olarak kalmıştır artık...Parası olan en ahlaklı, dürüst ve manevi duyguları en yüksek insanlardır...
 Fert olarak ta toplum olarak ta ahlaki ve manevi değerlere sahip çıkmak ve onları yaşatmaya çalışmak çok zordur bu sistemde...Senin yıllarca anlattıklarını sahip oldukları basın ve medyada bir kaç dakikada siler atarlar...
 Bir de demokrasi diye bir yalan uydurmuşlar insanları kandırmak için...Partiler kurulu, adaylar belirlenir ve seçim yaparlar belli vakitlerde...Parası olan aday adayları adaydır...Parası olan partiler iktidar ve ya ana muhalefet...İktidarın kapitalist düzen için yedekte tuttuğu stepne...Her türlü güç ellerinde ve istedikleri kişiye oy verdirtilirler...İnsanlar da kendileri seçti zannederler ülkeyi yönetenleri...Yoklukla korkuturlar, maddi vaatlerle kandırırlar yığınları...Bir de alkışlarlar bunları elleri patlayıncaya kadar.
 Böyle sinsi ve insanın zaaf noktalarından yakalayan ahlaki ve manevi değerleri yok ettikleri halde varmış gibi gösteren kalleş bir kara düzenle mücadele Ülkücüler için o kadar kolay olmayacaktır...
 Milli ve manevi değerlere önem veren ve yaşamını bu şekilde devam ettirmeye çalışan Ülkücüler zaten kendileri bu kara düzenin yarı beline kadar saplanmışlardır...Zaten orta ve alt gelir düzeyinde olan Ülkücüler içine düştükleri geçim sıkıntıları ile ne derece böyle Yüce bir davayı omuzlanabilecekler?...Dürüstlerin devamlı kaybettiği, düzene ayak uydurup ezemeyenlerin hep ezildikleri bu sitemde ne kadar hareket alanı olacak ?..
 Ülkücü Teşkilatların ise zaten fazlaca geliri olmayan mensuplarının ne kadar desteğini görecek ve giderlerini ne kadar karşılayabilecek...
 Kara Emperyalizm yani Kapitalizmle mücadelenin anahtarı önce bu düzeni ve toplumda yaptığı tahribatı iyi bilmek gerekir. Daha sonra da Ahlaki ve Manevi değerlerimize daha sıkı sarılmalı daha sonra da kardeşliğimizi ve yardımlaşmamızı en üst seviyeye çıkarmalıyız...
 Her türlü maddi gücü elinde bulunduran bu kahpe düzene ve işbirlikçilerine karşı tek dayanağımız Alemlerin Rabbi Allah(c.c.) tır. Mücadele şuur ve azmimiz ise şanlı Türk tarihinde saklıdır...
 Allah(c.c.) Yar ve Yardımcımız olsun...