Yapılan bütün kamuoyu araştırmaları seçmenlerin %20’lik diliminin kararsız olduğu ve oy eğilimini karşılayacak mevcut partinin olmadığını göstermektedir.

Bir umutmuş gibi kamuoyuna servis edilmeye çalışılan, Ahmet hocanın Gelecek Partis’i ve Babacan’ın Deva’sı da maalesef halkta beklenilen karşılığı bulamadığı yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında görülmektedir.

Ak Parti’nin her geçen gün kaybettiği,

Buna mukabil CHP başta olmak üzere bütün muhalefet partilerinin de oylarında bırakın artış yaşanmasını aksine düşüşlerin görüldüğü şu günlerde,

Yeni kurulacak bir MERKEZ partinin mevcut bütün partilerden oy alması muhtemel gözüküyor.

Zira bugün seçim olsa Ak Parti ve CHP haricindeki diğer tüm partilerin baraja takılma ihtimalleri çok yüksek olduğu aşikar bir durum olarak göze çarpmaktadır.

Peki, bunun nedeni nedir?

2002 yılında iktidara gelen bir partinin 18 yıldan beri girmiş olduğu bütün seçimlerden birinci parti olarak çıkmasının ardında yatan neden nedir?

Örneğin girmiş olduğu 2020 Mart yerel seçimleri hariç bütün seçimleri kaybeden Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve diğerleri yeteri kadar muhalefet yapabiliyorlar mı?

Bu soruların yanıtını aslında son günlerde yapılan kamuoyu araştırma anketleri çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Yapılan bütün anketlerde neredeyse bir birine paralel oranda büyük bir kararsız kitlenin olduğu ve bu kararsız kitlenin yeni bir oluşum istediği gerçeğini gösteriyor aslında bize. Önümüzdeki günlerde MERKEZ’i temsil edecek bir parti ortaya çıkarsa buna şaşırmamak lazım.

Bir başka dikkat çekici gelişme ise bu olaylara paralel olarak yaklaşık bir buçuk yıldan beri oluşum içerisinde olan Çoban Ateşi Hareketi ve benimde bu oluşumu yakından takip ettiğim eski devlet Bakanı Serdaroğlu’nun öncülüğünde güçlü bir teşkilatlanmayla MERKEZ partisi iddasıyla ortaya çıkan yapılanma.

Serdaroğlu kurulacak partinin;

Gençlerin ve kadınların öncüğünde,

Kuvayı milliye ve Atatürk çizgisinde,

Parlementer sistemi esas alan,

Ana eksenine ülke gündemini oturtan,

ifadeler kullanması halkta şimdiden büyük bir yankı uyandırmışa benziyor.

Başarılı olup olamayacaklarını ilerleyen süreçlerde hep birlikte görüp izleyeceğiz.

Benim şahsi kanaatim şayet güçlü bir teşkilatlanma ve inançlı bir genel merkez kadrosuyla başarılı olabilecekleri yönündedir.

Gelelim esas konuya seçmenlerin büyük çoğunluğunun kararsız olması hususuna.

Ortalama 15 milyona yakın seçmen kitlesi neden tercihini kararsızım yönünde belirtmekte.

Neden kendisini bir partili olarak ifade etmemekte oy rengini kararsız olarak ifade etmekte?

Bunun birkaç nedeni vardır.

Birincisi, mevcut iktidarın baskısından çekinerek renk vermeme durumu olabilir bu zayıf bir ihtimal!

İkincisi, siyasi partilerin seçmenlerin taleplerine yeteri kadar cevap verememe durumu söz konusu olabilir bu güçlü bir olasılıktır.

Sonuncusu ise, bu kararsız kitlenin mevcut partiler arasında kendini tanımlayacağı bir parti olmaması durumudur ki asıl önem arzeden bu maddedir.

Takdir edersiniz ki Türkiye seçmen kitlesi birçok etnik unsurdan ve ideolojik görüşten meydana gelmektedir.

Her bölgenin hatta her ilin seçmen kitlesi kültürel ve sosyal olarak birbirinden farklılık arz etmektedir.

Hal böyle olunca bir tarafa yakın duran ama tam anlamıyla beklentilerine cevap alamayan seçmen,

Haliyle zaman geçtikçe o durmuş olduğu siyasi partiden de uzaklaşmakta ve kararsız kitlenin ana unsurunu oluşturmaktadır.

Örneğin;

Siyasi çizgisini Türk milliyetçilik eksenine oturtan MHP-İyi Parti,

Yada Kürt milliyetçilik söylemi üzerine siyasi çizgisini belirleyen HDP,

Veya muhafazakâr söylemi üzerine söylem geliştiren SP kararsız seçmen kitlesi üzerinde tam anlamıyla karşılık bulamamakta.

Yeni kurulan partilere baktığımızda;

Gelecek ve Deva,

AK Parti çizgisinden ve geleneğinden gelen teşkilatlanmayla AK Partiden farklı bir politika izlemeyeceği izlenimini şimdiden vermekte.

Haliyle Ak Parti seçmeninden bu yeni partilere küçük çaplarda oy kaymasından başka bir sürpriz açıkça beklemek hayalcilikten öteye geçeceğini sanmıyorum.

Diğer yandan Ak Parti’nin 19 yıldan beri yorgunluğu,

Ve son zamanlarda gerek ekonomide gerekse dış politikada ortaya koyduğu yanlışlıklar,

Üstüne üstelik, Suriye mültecileri sorunu büyük bir kan kaybına neden olduğunu hep birlikte görmekteyiz.

Kısaca önümüzde olası bir erken seçimde ve kurulması muhtemel olan bir Merkez partisinin bu kararsız kitle üzerinde etkisi olur mu hep birlikte göreceğiz.

Ama benim şahsi kanaatim kurulacak bir merkez partisinin güçlü ve inançlı bir yapılanmayla kararsız seçmen üzerinde etkili olacağı yönünde.

Bakalım yarınlar bize kararsız kitle ve siyasi boşluğun doldurulması noktasında ne gösterecek hep birlikte izleyip göreceğiz.