Değerli okuyucularım gün geçmiyor ki ülkede ucuz ölüm olmasın. Ucuz ölüm derken, ölüm nedeninin çok basit olmasıdır. Bu ucuz ölümlerden birisini geçtiğimiz haftalarda Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasındaki cinayette gördük. Evet, cinayet çünkü göz göre göre geldi. Yazımın detaylarında bu konuyu analiz edeceğim.

***

Sakarya geçtiğimiz haftalarda sahibini AKP’nin MÜSİAD’ının il temsilcisi olduğu havai fişek fabrikasındaki patlama ile sarsıldı. Sadece Sakarya değil adeta ülkemiz sarsıldı.

Ve devamında iki gün önce de bu arta kalan havai fişeklerin patlatılması sırasında askerlerimiz şehit oldu.

***

Buradaki basit iş kazası mı? Elbette değil, resmen cinayet. Bunu nereden mi anlıyoruz?

Cinayetten kısa bir süre önce işten ayrılan iş güvenliği uzmanının, “Defalarca uyardım. Ama beni dinleyen olmadı” sözlerinden anlıyoruz.

Tabii ki bu sözlü uyarı yazılı değil. Yazılı uyarı yapılmamasının nedenini iş güvenliği uzmanı işten atılma korkusu olarak belirtiyor. Bu iş güvenliği uzmanı en sonunda bu uyarılar dikkate alınmayınca istifa ettim diyor.

İstifa nedeni bile iş güvenliği uzmanının AKP’li MÜSİAD başkanının fabrikasındaki alınmayan önlemler.

Bu resmen bile bile gelen cinayettir.

Zaten fabrika sahibi de tutuklandı.

***

Yıllar önce MÜSİAD’ın halk arasındaki isminin Müslüman İş Adamları Derneği olduğunu duyunca şok olmuştum. Tabii ki resmiyetteki ismi: Müstakil İş Adamları Derneği!..

Halk arasındaki takılan isim boşuna değil. Demek ki kendileri halk arasında böyle konuşmuşlar ki isimleri böyle kalmış.

***

Müslüman İş Adamları Derneği, peygamber efendimizin işçinin alnının teri kurumadan hakkını verin sözlerini bilmezler mi?

Veya bilirler de işine mi gelmez!

İşçiye ve işçi haklarına bu kadar önem veren dinimiz ortada iken alınmayan önlemler nedeniyle resmen cinayete kurban giden canların vebali ne olacak?

***

Bir de MÜSİAD il temsilcisi fabrika sahibi önceki kazada ölen bir işçinin ailesinden beni zarar uğrattı diye pişkince tazminat davası açtığını da öğrendik.

Pişkinlik bir canlı olsa onun bile yüzü kızarır utanırdı.

***

Yine kader diyeceklerdir. Yine takdiri ilahi deyip tövbe haşa Allah’a suç atacaklardır.

Hâlbuki ilahiyatçılar daha iyi bilirler ki, Allah’ın ayetlerinde ve hadislerde önlem almaktan bahsedilir.

Göz göre göre gelen olaya kaza değil cinayet denir.

Bu cinayet sonrasında fabrika sahibi gelen tepkiler üzerine tutuklandı. Ama olayın sıcaklığı geçince göreceksiniz maalesef serbest kalacaktır.

***

Kalacak, çünkü bu işin fıtratında var diyenlerce korunuyorlar.

Bu siyasi koruma devam ettikçe önlemler almazlar.

Çünkü önlemler demek ceplerinden para demektir.

Hâlbuki korunmazlarsa önlemler artacaktır.

Ve artacaklar önlemler neticesinde bu tip cinayetlerin önüne geçilecektir.