İlk seçime 2009 yılında girdi sayın Kılıçdaroğlu.

29 Mart'ta gerçekleşen yerel seçimlerde sayın Erdoğan’a karşı ilk yenilgisini alıyordu.

AKP Yüzde 44,77' alırken,

Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığında girdiği ilk seçimde CHP'nin oyları yüzde 36,98'de kaldı.

Seçim sonrası sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklaması:

“Elbette isterdik ki anakent belediye başkanlığını alalım ama bu gerçekleşmedi. Bunun gerçekleşmemesinin bizim başarısızlığımız olarak yorumlanmaması kanısındayım.”

**

2010 yılında Türkiye anayasa değişikliği referandumu için sandık başına gitti.

26 maddelik bir değişikliği içeren paket için hayır kampanyası yürüttü sayın Kılıçdaroğlu. Referandum sonucunda sayın Erdoğan %57.88 evet alırken,

Sayın Kılıçdaroğlu’na %42.12 hayır oyu çıktı ve anayasa değişiklikleri kabul edildi.

Bu Kılıçdaroğlu'nun ikinci yenilgisi olarak tarihe geçti

Seçim kaybettikçe koltuğunu sağlamlaştırma çabası içine giren Kılıçdaroğlu. 'Sakin güç' sloganı yerini 'kontrolsüz güç'e bıraktı.

Kılıçdaroğlu birkez daha kamerların karşısındaydı ve

“Yüzde 42'lik sonuç bizim için iyi bir sonuç” diyordu.

**

Türkiye 12 Haziran 2011'de genel seçimlere gitti.

Sayın Erdoğan’ın AKP'si yüzde 49,83 ile sandıktan birinci parti olarak çıktığı seçimde,

Kılıçdaroğlu'nun CHP'si 25,98 oy oranı ile yine mağlup oluyordu.

Kılıçdaroğlu;

Seçim öncesi; Hedefimiz yüzde 40. Alamazsak 'Hadi size eyvallah' deriz, yeni grubumuz gelir diyordu.

Seçim sonrası: CHP, 12 Eylül darbesinden bu yana en yüksek oyunu almıştır diyerek züğürt tesellisi yapmaya devam ediyordu.

**

3 yıl sonra 2014'ün 30 Mart'ında karşı karşıya geldi Erdoğan ile Kılıçdaroğlu.

Birkez daha Erdoğan’ın AKP’si, halkın oylarının yüzde 42,87'sini alarak birinci parti çıkarken.

Kılıçdaroğlu’nun CHP’si 26,34’te kalıyordu.

CHP, Kılıçdaroğlu genel başkanlığında girmiş olduğu bu seçimde de mağlubiyeti tatmaktan kurtulamamıştı.

CHP Lideri her seçimde sandığa gömülüyordu, mağlubiyetlere bir yenisi ekleniyordu.

Bu seçimde de kazanamazsam başarılı olamazsam istifa ederim diyen Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorduğu (İstifa sorusu üzerine) Geçiniz bunları. Beklediğimiz oranda oy almadık. Ama hiçbir zaman yurttaşlarımı suçlamadım diyordu.

**

Bu defa yıl 2014, Türkiye ilk kez cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gitti 12. Cumhurbaşkanını belirlemek için.

10 Ağustos'ta yapılan seçimlerde Erdoğan'ın karşısına CHP ve MHP, Ekmelettin İhsanoğlu'nu çıkarttı.

Maalesef Ekmelettin adaylığında da, sayın Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın karşısında tutunamadı ve yine girmiş olduğu yarıştan mağlubiyetle ayrıldı.

%52 oy alan Erdoğan ilk turda seçilmeyi başardı ve Kılıçdaroğlu’nun seçim kaybetme listesine bir yenisi daha eklenmiş oldu.

Seçim sonucu Kılıçdaroğlu birkez daha kameraların karşısına geçiyor “Bu seçimin galibi Erdoğan değildir. Sayın İhsanoğlu ve sayın Demirtaş'tır. Tatilciler, boykotçular ve diğer sandığa gitmeyen kesimler olmasaydı yüzde 51 oyu bulamayacaktı ve seçim ikinci tura kalacaktı. Parti içinde bir çatlama için ortada bir gerekçe göremiyorum. Kurultaya gitmemizi gerektiren bir sonuç yok.” diyerek adeta CHP seçmeni ve partisiyle dalga geçiyordu.

**

Yıl 7 Haziran 2015.

Bu defa genel seçimler için sandıklar bir kez daha kuruldu Türkiye’de.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun AK Parti ile girdiği 6. yarıştı bu seçim.

Bu defa net konuştu Kılıçdaroğlu hedefleri vardı hatta iddialıydı. Kaybedersem istifa ederim dİyordu.

Yüzde 40,87 ile Erdoğan’ın AKP’si yine sandıktan birinci çıktı.

Kılıçdaroğlu genel başkanlığında CHP’nin oyları 24,95'te kaldı.

Ama istifa etmek bir yana dursun koltuğuna sıkı sıkıya yapıştı.

**

Bu seçimde sandıkta tek başına bir partinin iktidar olma oranını yakalayamaması nedeniyle Türkiye 1 Kasım’da tekrar seçime gitti.

Bu seçimde de Erdoğan’ın AKP’si yüzde 49,50 ile yine birinci parti olmayı başardı ve iktidar oldu.

Kılıçdaroğlu genel başkanlığındaki CHP bu defa yüzde 25,32 oy alabilmişti.

7’nci yenilgiden sonra sine-i millete değil koltuğuna dönmeyi tercih etti bir kez daha Kılıçdaroğlu.

**

Bu defa 16 Nisan anayasa değişikliği referandumunda da hayır cephesinin başını çekti Kılıçdaroğlu.

Ama bu yarışta da maalesef sınıfta kaldı ve sandıktan yüzde 51,41 ile Erdoğan yine birinci çıktı.

Kılıçdaroğlu, HDP, Saadet Partisi, Vatan Partisi, MHP'den atılan muhaliflerin de aralarında bulunduğu irili ufaklı 10'un üzerinde parti ve grupla ancak yüzde 48,50 oranında oy toplayabildi.

8. kez seçim kaybeden Kılıçdaroğlu ise istifa sorularına yine kulaklarını kapatmayı tercih etti. Seçim kaybettikçe koltuğunu sağlamlaştırma çabası içine girdi.

**

Yıl 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri,

Kılıçdaroğlu genel başkanlığında CHP bir kez daha sandıktan mağlubiyetle ayrılıyordu

Erdoğan'ın oyu yüzde 52.59,

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı İnce'nin oyu ise yüzde 30.64’te kalmıştı.

Milletvekili seçimlerinde ise AKP yüzde 42.56,

CHP ise yüzde 22.64’te kaldı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklaması

“Bu seçimin tek kaybedeni vardır, AKP’dir.”

**

Son olarak 31 Mart 2019 yerel seçimleri,

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi üç büyük metropolü kazanmasına rağmen sandıktan Kılıçdaroğlu yine birinci çıkmayı başaramamıştı.

AKP’nin %44,33 ile birinci çıktığı sandıktan,

Kılıçdaroğlu genel başkanlığında girmiş olduğu CHP, 10’uncu seçimi de yenilgiyle tamamlıyordu.

Ama üç büyük kentin alınması tepkileri bir bakıma bastırmıştı.

Şimdi soruyorum değerli okuyucularım girmiş olduğu 10 seçimde de sandıktan yenilgiyle ayrılan,

bir siyasi partinin genel başkanının o koltukta oturması ilginç değil mi?

Bir taraftan Erdoğan’a diktatör diyeceksin,

Diğer yandan, girmiş olduğun 10 seçimden de mağlup ayrılacaksın,

Ve o koltuğa adeta yapışarak demokrasi diyeceksin öyle mi?