Bu ülkeyi yaklaşık 16 yıldır “tek başına” yöneten parti AKP iken, bu zaman olmuş hala kendi arabamızı yapamamızın faturası bile Kemal Kılıçdaroğlu’na kesiliyor.

Açılım’ın mimarının kim olduğu belliyken, Valilere “Operasyon yapmayın” talimatının nereden gittiği bilinirken, mekaplar Kemal Kılıçdaroğlu’na gönderiliyor.

CHP li belediyelere operasyonlar yapılırken, AKP li başkanlar “Beştepe’den gelen emirle” istifa ettirilip, İçişleri Bakanlığı müfettişleri o belediyelere sokulmadan başkanlar değiştiriliveriyor.

Ankara’yı 25 yıla yakın yönetenler, Belediyenin aşırı borçlu olmasın sebebini bile 25 sene evvelki CHP’li (SHP) başkana fatura edebiliyor.

Şu üç dört örnek bile insanın aklına şu soruyu getiriyor :

Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP bu ülkenin günah keçisi midir ?

Oysa ki o CHP :

Ergenekon ve Balyoz’a savcı olmadı.

Dert yanan çiftçiye “Ananı da al git” demedi.

Fetöcüleri devlete sızdırıp “Kandırıldııık” diye feryat figan etmedi.

İmamları partizanlara dönüştürüp Allah’ın tertemiz evlerine siyaseti sokmadı.

Meclis’te iktidarın karşısına dikilip, muhalefet görevini hakkıyla yapmaktan bir adım bile geri atmadı.

Peki ne yaptı ?

MAN Adası belgelerini kamuoyuna açıklayıp büyük bir iş yaptı.

TBMM Başkanı kadın tiyatrocuları sahneye çıkarmadığında Mecliste günlerce protesto eylemi yaptı.

Haksızlıkların, hukuksuzlukların karşısına Milletin seçtiği vekilleriyle duvar ördü.

Meclisin iradesinin OHAL ile KHK lar vasıtasıyla by pass edilmesine karşı çıktı.

Kendisine rakip olacak, kendi tabanından da oy alacak bir partinin ayak oyunlarıyla seçime sokulmaması riskini sıfırlayarak “Türk Demokrasi Tarihine” adını altın harflerle yazdırdı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu PKK posteri altında yürüyen vekillerini ihraç etmediği için, İstanbul gibi bir şehre örgütçü İl Başkanının seçilmesine seyirci kaldığı için, parti içi mezhepçilik çekişmelerini sonlandırmadığı için, onca seçim yenilgisinden sonra istifa etmediği için defalarca eleştirmiştim. (Hala da aynı düşüncelerimi koruyorum)

Yaptığı doğruları ve en son demokratik nezaketini de bu satırlara taşımayı kendim için vicdani bir addettiğimden bu yazıyı kaleme alıyorum.

CHP, AKP ve tayfasının göstermeye çalıştığı gibi vatan, millet, devlet, din düşmanı bir parti değildir. AKP nin başarısızlıklarına kulp olarak kullanmaya çalıştığı bir bahane nedeni hiç değildir.

CHP yanlışları da olan ama insan hakları için, adalet için, ülkemizin normalleşmesi için mücadele veren bir demokrasi abidesidir.

Siyasi arenamızın önemli bir aktörü, Milletimizin önemli bir kesiminin meclisteki sesi ve de temsilcisidir.