Avcının al bildiği kadar Börü’nün de yol bildiği vardır.
 

12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararını açıkladı: MHP kongreye gitsin! Kayyum atandı; vay olsun! Esasta MHP adına üzücüdür; kendi adaletini ve hukukunu tesis edemeyen bir parti kime ne anlatacak! Ülkücülerin kahır ekseriyette istediği sonuç buydu.. şimdi top MHP genel merkezindedir. Olacağı tahmin etmek pek güç değil; genel merkez TÜZÜK KONGRESİNE direnecektir!

İyi de neye direneceksiniz?!. Ülkücü hukuk çok derin sarsılmalar yaşıyor. Son kurultayda Devlet Bahçeli'yi genel başkan seçen delegelere itimatsızlığın sebebi n'ola! Keşke şu işi Bahçeli en başta olgunlukla karşılasa ve MHP kayyum atanarak kongreye çağrılan bir parti derekesine düşürülmeseydi. MHP'yi mahkeme partisi duruma getirenler unutulmayacaklar. UmarımSemih Yalçın, İsmet Büyükataman, Zuhal Topçu isimlerini bir daha bu partide siyaset yaparken görmeyiz. Üzücü husus, Bahçeli'nin hak etmediği bir karşılıkla MHP genel başkanlığını fahri zeminde kaybetmesi ve partiyi demokrasiye kapatmasıdır. MHP’yi kayyuma götüren bir genel başkan artık ağzıyla kuş tutsa iflah olmaz, takdir edilmez! Sanmam ki Devlet Bey bu kadar feraset yoksunu olsun idi... Etrafında bulunanların yanlış yönlendirmelerine kanması muhtemeldir.
 

MHP yönetimi gönüldaşlarına pek çok haksızlıklar yapmıştır. Biraz zorda kaldıklarında çareyi hem-an parti teşkilatlarını kapatmakta gördüler. Disiplin ve ihraç süreçlerini tehditkâr çare vasıtası kıldılar. Toplum indinde yıldızlaşan isimlerin önünü aday yapmayarak tıkadılar. Ümit Özdağ'a reva görülenleri hatırlayın. Behçet Saatçi'nin suçu neydi? Hepsi bir tarafa, haklı olduğu konuları bile vatandaşa anlatamayan bir parti kadrosu elbette eleştirilecekti; çünkü son seçim başarısızlığı sadece beceriksizlik eseriydi ve bardağı taşırdı.

MHP'nin sahipsiz kalmayacağı kesin. Bu kervanı yürütmeye talip pek çok isim bulunuyor. Meral Akşener, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ isimleri zikre değer. Bir kenarda Süleyman Servet Sazak duruyor. İnancım o ki saydığımız isimler bir araya geldiğinde MHP daha da güçlenerek çıkacağı bir kurultay tertipleyebilir. Objektif gözlem kabilinde durumu değerlendirdiğimizde Meral Akşener'in ismi hepsinden daha ön plandadır. Meral Akşener ismi yanında Müsavat Dervişoğlu dâhil Ülkücü hareketin kanı-canı, ahdi olanların ve Durmuş Yılmaz gibi isimlerin mevzi bulması pek sevindiricidir. Saydığımız genel başkan adayları dışında bir ismi, Koray Aydın'ı unutmadım. Gel gör ki Sn Aydın'ın, MHP'nin arızi ve aksak yönlerini düzeltecek şansı kötü kullandığını ve sağlam irade sergileyemediğini hatırlatmalıyım. O sebep Koray Aydın'ın şansının azaldığını düşünürüm.


Herkesin dikkatini çekiyor;

Ak Parti yandaşları Sn Bahçeli hakkında sitayişle konuşmaktalar. Elbette bayram değil, seyran değil.. bu Bahçeli sevgisi nerden geliyor? Gazete ve Tv köşelerinde milli irade soslu Bahçeli kutsamaları yandaşların ağzında pek eğrelti durmaktadır. Köşede kuzu kuzu muhalefet eden, alışılmış Bahçeli MHP'si pek işlerine geliyor, statünün devamını istiyorlar. Fakat, Ülkücüler ve kamuoyu şu kanaatte.. ki; yandaşlar da bilmektedir: MHP Genel Başkanlığı Değişimi başarıldığında Türkiye siyasetinin çehresi değişecektir. MHP, iktidar alternatifi en güçlü siyasi hareket olacaktır. Akit TV’de bir programa katılan Mazhar Bağlı, yayın sonrası ayaküstü sohbette bize Bahçeli'yi öve öve bitirememişti... Kaset operasyonuyla işi pişirenler, şimdi cemaate veryansın eden Bahçeli Beğ'i arş-a alaya yükseltiyorlar. Ak Parti şıracılarının nedir bu Bahçeli sevgisi?!. AKEPE adamı, hiç MHP'nin hayrını düşünür mü?

Yukarıda geçen Atasözü misali Ak Parti'nin al ve desiselerine karşın Ülkücüler teyakkuzdadır umarım. Avcının hilesine karşın Bozkurt'un elbette çıkış yolları olacaktır. Onlar Bahçeli Beğ'i değerli gördükleri için değil; bilakis MHP'yi bir yörüngede uydu konumuna hapsettiği için önemsemekteler.


Ak Parti'nin “BAHÇELİ SEVGİSİ” Sebebine gelince;

Ak Parti iktidarı, Hıyanet-i Vataniye suçuyla yargılanacak suçların failidir.

TC'yi var eden değerlere karşı “nefret ettikleri” umdeleri sıralayalım:

“Ak Parti” Soluksuz Cumhuriyet düşmanlarının birleşme adresidir. Cumhuriyet düşmanlığının içine neler dahildir; mesela başta ATATÜRK düşmanlığı, TSK düşmanlığı, laikliğe husumet ve Milliyetçilikten nefret gibi pek çok vakıa...

Hepsini hülasa edip, yanına bir de AÇILIM Kepazeliğini koyalım. FTÖ ile Cumhuriyet rejimini sabote etmek adına kotardıkları iş birliğini hatırlayalım. Şimdi ülkemizde yaşanan felaketin asli unsuru Kürtçü PKK ile masaya yatırdıkları Türkiye'yi bölme süreçlerini yazalım. Yolsuzluk, arsızlık hikâyeleri bir tarafa kalsın. Bu kadar alçaklığın faili belliyken Ak Parti iktidarı devrildiğinde, ELBETTE CUMHURİYET HÜKÜMETLERİ HESAP SORACAKTIR! O hesabı, siyasi zeminde ve hukuk dairesinde yürütecek güç hangisidir? Şu, fikren tabansız CHP mi? Asla... 93 yıllık Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş iktidarları arasında İHANET suçuyla itham edilecek yegâne siyasi oluşum AKP'dir. 15 yıllık serüvenin ardında gayya kuyusu kadar fenalığın bulunduğu idrakinde olan Ak Parti, iktidarı kaybetmemek uğruna elinden geleni yapmakta. Tek başına iktidar şansı bulunmayan CHP ve kontrollü MHP düzeni dilenen, istenen tek yol. Fakat MHP'de genel başkan değişirse işin rengi “onlar adına” nahoş olur. Hele ki Meral Akşener ile ilk seçimde en az %20 görünen MHP, AK Parti'nin uykularını kaçırması için yeter sebep. Yani anlayacağımız, Bahçeli durduğu sürece Ak Parti'de işler yolundadır.


Ak Parti'nin Devlet Bahçeli desteğinin muradı anlaşılmıştır.

Mevcut politikalarıyla MHP'yi iktidara taşıyamayacak kişi Devlet Beğ’dir. Diğer adayları, cemaatçi vs ithamlarla yıpratma planı sahneye konularak bir taşla iki kuş vurmak hem iktidarın hem Bahçeli Beğ'in işine geliyor. Bahçeli kalırsa iktidarı tehdit edemeyecek; Meral Akşener, Koray Aydın vs gelirse, MHP'yi cemaatçiler ele geçirdi yaygarasıyla siyasi komploya devam edecekler. Terörle mücadele döneminde hassas evreden geçen Türkiye ahalisinin MHP'nin duruşundan kaynaklı haklılığı teslim etmesi, MHP'ye oy vermesiyle gerçekleşir. Tek sorun Bahçeli Beğ'e inancın kalmamış olmasıdır; MHP önünde tek engel maalesef Sn Devlet Bahçeli'dir. İşin ardında algı-manipülasyon süreçleri kadar Sn Bahçeli'nin değirmene su taşıyan amelleri de algıyı gerçeğe dönüştürdü. Lider değişiminden olursa, Vatana İhanet suçu işleyen iktidar gücünü kaybedecek, AKP'den hızla uzaklaşacak seçmen iradesi kendini MHP'de konumlayacaktır. Ak Parti aklı, MHP söylemlerine yaklaşarak, tepkiyi azaltmak; Devlet Bahçeli Beğ'i destekler gözükerek, kontrollü MHP projesini uygulamak ister. 

 

Bilge sıfatlı Sn. Devlet Bahçeli gerçekleri görmeli; partisinin önünü tıkamamalıydı. Muhalif   kitle tabiri yanlış; kurultay isteyenler esasta muhalif değil, bizatihi Türk Milliyetçileridir. Devlet Beğ, iş bu talepleri makul karşılayarak bir Kurultaya razı olsa, partisi adına pek faydalı iş eylerdi. Fakat sert ve kötüleyici üslup kullanması, Ülkücüleri değişik oyunların maşası gibi göstermesi onulmaz yaralar açtı. Hareketin Lideri Bahçeli, Ülkücülerin liderliğinden bir grup genel merkez beslemesinin Bilge'si tenzil-i rütbesine düşürüldü. Umarım Kurultay aynı zamanda bir tedavi süreci de ihtiva eder. Küskünlükler, husumet dili son bulmalıdır. Kurultaya şimdiye kadar yüklemediğim bir misyon daha var. Bu Kurultay MHP'nin dönülmez iktidar yolunu başlatacaktır.

Bütün süreçler bittiğinde; Ak Parti'nin Bahçeli’li MHP sürsün tasarımı bozulacak, kurultay toplanacak ve MHP liderini bulacaktır. Ardı şüphesiz iktidara uzanan MHP hikâyesiyle devam edecektir. 17-25, AÇILIM, PARALEL, ENSAR işleri dahil “gel bakalım AK Parti şöyle.. anlat bakalım; ver hesabını” diyecek, iktidar partisi MHP görmek için Kurultay’a giden MHP işin hakikatidir. Bütün hainlerin ve zavallı gafillerin tertiplerini bozmak için Ülkücü akıl Kurultay'ı başarmalıdır.               

TANRI TÜRK'Ü KORUSUN!

 

Murat Taşdan

Editör: TE Bilişim