DEĞİŞİME KARŞI OLMAK!

 

Geçtiğimiz gün, Ülkü bayrağını çocuk yaşta sahiplenmiş, kavgadan kaçmamış, yıllarca cezaevinde kalmış ve her zaman teşkilatların emrinde olmuş bir ağabeyimle, Milliyetçi Ülkücü Hareket ve değişim talepleri  üzerine sohbet etme imkanı buldum.

 

Bu Yusufiyeli abim; “Ailemden bir parça, can gibi sahiplendiğim varlık” dediği Hareketin değişime uğramasını istemediğini açıkça dile getiriyor ve bir eksen kaymasına sebep olacak değişime şiddetle karşı çıkıyor.

 

“Ağabey” diye hitap ettiği Devlet Bahçeli’nin bu hareketin 40 yıldır en ön saflarında olduğu gerçeği ile süreci yorumluyor ve kongre adına yapılanları “vefa” üzerinden değerlendirerek değişimin hayır getirmeyeceğini söylüyor.

 

Çünkü onun nazarında değişim; teşkilatın hafızasını yitirmesi, mazinin kutlu hatıralarının unutturulması, 9 Işık ideallerinin yok edilmesi ve Turan’dan kopuş anlamı taşıyor.

 

Bütün kaygılarını, eleştirilerini, Genel Merkezin tavrını savunmak adına söylediklerini dinledikten sonra “ağabey, değişimden kasıt, ideallerden kopmadan, vefa kapısını kapatmadan, mazinin kutlu hatırlarına saygısızlık etmeden, sadece ve sadece heyecanını kaybetmiş kadroların yenilenmesi, kaybedilen dinamizmin yeniden kazanılması olamaz mı” dedim.

“Beni buna inandırmaları lazım”, “İktidar olacağız” cümlesi dışında ne vaat ediyor değişim isteyenler” dedi.

 

Şimdi o ağabeye sordum soruları, “değişime karşıyım” diyen bütün gönüldaşlarıma soruyorum.

 

Alparslan Türkeş Üniversitesi’nin kuruluşunu sağlayacak bir Milliyetçi Hareket istemez misiniz?

Yüz binlerce Türk Ülkücüsünü, Erciyes Zafer Kurultayında yeniden buluşturacak bir Milliyetçi Hareket istemez misiniz?

Ülkü Ocaklarında bütün imkansızlıklara rağmen gençliğin yetişmesi için fedakarca çalışan kocaman yürekli kadroların ideallerini kanatlandıracak, ocakları daha etkin kılacak ve tüm Türk Dünyasında var olacak şekilde teşkilatlanmasını sağlayacak bir Milliyetçi Hareket istemez misiniz?

Her ilçeden 2-3 Ülkü Ocağı mensubunun, İstanbul-Ankara gibi merkezlerde, uzman haberciler tarafından yetiştirilerek muhabir olduğu, dünyanın en büyük haber ajanslarından biri olacak Turan Haber Ajansını ve kendi medya gücünü kuracak bir  Milliyetçi Hareket istemez misiniz?

Teşkilat başkanlarını sabah ezanıyla birlikte arayan ve “yeni güne bismillah” diyerek harekete geçiren bir genel başkan istemez misiniz?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da devletçi aşiretlerin gönlünü kazanan, gecenin bir yarısı Çukurca’daki korucuyu arayıp, “varlığınız bize güç veriyor” diyerek yüreklendiren bir genel başkan istemez misiniz?

Hamasetin ötesinde tarihten damıttığı gücü geleceğe taşıyan ve 4.Sanayi devrimini gerçekleştirmek olarak özetlenen Büyük Türkiye’yi inşa edecek bir Milliyetçi Hareket istemez misiniz?

Bölücü teröre karşı olmakla yetinmeyip, adına “demir güvercin” denilen bir proje ile hem bölücü terörü sonlandıracak hem de Doğu Anadolu’da gönülleri yeniden kazanmaya vesile olacak reçeteyi sunan bir Milliyetçi Hareket istemez misiniz?

 

Biz bunları istiyoruz. Biz bunları, 7’den 70’e, kazanılmadık bir ülkücü gönül bırakmadan, yeni bir gönül seferberliği ile yapabileceğimize inanıyoruz.

Bunları yapma sözü vererek yola çıkan ve çıktığı yolda “her ülkücü bizim için vazgeçilmez bir değerdir” diyerek yürüyen insanların, vefadan uzaklaşması, mazinin hatıralarına saygısızlık etmesi, ülkücü hareketin can vererek, kan dökerek çizdiği kutlu yolunu değiştirmesi mümkün  müdür?

 

Bizim “değişim” dediğimiz, Milliyetçi Hareketin yeniden aksiyoner olması, özüne dönmesidir.

 

Ve biz bu öze dönüşü, Milliyetçi Hareket’in bağrında yetişmiş, partisi tarafından dışlandığı zamanlarda dahi mağduriyet edebiyatına sığınmamış, ülkücü camianın ayrışmasına, bölünmesine yol açacak tek bir söz dahi kullanmamış, görev aldığı her alanda Türk Milliyetçilerini en iyi şekilde temsil etmiş, geleceğin Büyük Türkiye’sini inşa edeceğine inandığımız Ümit Özdağ’ın gerçekleştireceğine inanıyoruz.

Bu yüzden #gelecektenümitliyiz diyor, Türk Milliyetçilerini #ümitvar olmaya davet ediyoruz.

 

Esen kalın…

 

H.Alperen BURAK

Editör: TE Bilişim