Pek çok eğitimci ben dahil, Türkiye’de eğitim bitti görüşünde iken Sn. Bakan Yusuf Tekin, “Eğitimde Batı’nın bizi örnek aldığını” söyleyiverdi.

İnanan var mı elbette. Ne derler, “Kurtlu fasulyenin de bir kör alıcısı mutlaka olur.”

Sayın Bakan’a sormak gerek, rektör, dekan atadıklarınızdan kaçının uluslararası bildirisi, çalışması var?

Kaç üniversitemiz dünyada ilk 100 içinde?

Hangi üniversitemiz, dünya bilimine hangi buluşu sunmuş? Üniversiteye giriş sınavlarında neden hep taban puanları düşürmek zorunda kalıyorsunuz, bu sınavlarda kaç öğrenci “sıfır” çekti?

Bir anlamlı anekdot ile durumu açalım.

Tarih öğretmeni neşeyle sınıfa girer. Bir öğrencisini kaldırır ve sorar:

-Evladım Kartaca Savaşı’nı kimler yaptı?

Çocuk yanıtlar: Vallahi-billahi, iki gözüm önüme aksın ki ben yapmadım öğretmenim.” Bu cevap karşısında sinirlenen öğretmen, kapıyı çarparak sınıfı terk eder.

Koridorda matematik öğretmeniyle karşılaşır. Matematik öğretmeni: “hayırdır hocam? Canınız neden sıkkın, neden sinirlisiniz?”

Sorma der tarih öğretmeni: Kartaca Savaşı’nı kim yaptı diye sordum öğrenci, “Valla-billa ben yapmadım” dedi nasıl sinirlenmem hocam

Matematikçi kendinden emin:” Üzülmeyin hocam bunlar böyledir işte: hem yaparlar, hem de inkâr ederler.” Deyince:

Tarih öğretmeni oracıkta bayılır.

Tarih öğretmenini müdür odasına taşırlar. Kolonya filan derken öğretmen ayılır.

Müdür sorar: “Hayırdır hocam, ne oldu da böyle fenalaştınız?”

Tarihçi elinde bir bardak su olduğu halde:

“Sormayın müdür bey! Derste çocuğa Kartaca Savaşı’nı kim yaptı diye sordum, valla-billa ben yapmadım demsin mi, sinirimden kapıyı vurup sınıftan çıktım.”

Müdür: “Eeee hocam! Buna sinirlenilir mi?

Tarih öğretmeni; “Müdür Bey koridorda matematikçi ile karşılaştım, O’ da sordu O’na da durumu anlatınca demesin mi, hocam bunlar hem yaparlar hem de yapmadık diye inkâr edeler, işte bunu duyunca bayılmışım.”

Müdür: “Ya öyle mi, üzüldüğünüz şeye bakın.

Tarihçi, “nasıl üzülmem müdür bey?”

Müdür, “Siz rahat olun, ben iki satır yazı yazar, Milli Eğitim Bakanlığına sorar öğrenirim.”

Tarih öğretmeni, “Siz de mi müdür Bey”

Ve öğretmen hastanelik olur.

İki haftalık bir tedaviden sonra, bir ay raporlu olarak taburcu olur.

Evinde kara kara düşünüp, dinlenirken, kapısı çalınır.

Kapıyı acar, postacı ile burun buruna gelir. Postacının elinde sarı bir zarf vardır.

“Geçmiş olsun hocam, buyurun gönderinizi” diyerek zarfı teslim eder.

Zarf Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelmektedir. Merakla açar ve okumaya başlar:

“Bu yıl, gerekli ödenek olmadığından Kartaca Savaşları yapılmayacaktır, bilgilerinize” yazmaktadır.

Esen kalınız.

Eğitimci-Yazar

NOT: Bu yazının esin kaynağı sosyal medyadır.