Umudun Adı Ülkücü İrade

​Türkiye’de vatandaşların büyük kısmı seçimlerde oylarını olaylara reaksiyon olarak vermektedir. AKP de bu reaksiyonlardan istifade ederek iktidar olurken, daimi muhalefet MHP de oy oranlarının bir yükselip bir düşmesi aynı sebeptendir.

28 Şubat olayları… Kamuda başörtüsü sorunu hali hazırda var idi, Refah partisi-cemaat ilişkileri tespit edildiRefah partisi kapatıldı bundan yavru iki parti (SP; AKP)teşekkül etti. Sap ile saman karıştı, toplum üzerinde vatandaşın dinini gereğini yapmaya müsaade etmeyen hükümet  “devlet “algısı oluştu.

Bu ülkede Toplum genetik kodlarını taşıyan her parti vatandaşın sıkışma noktasında daima teveccüh kapısı olmuştur. Başbuğ Türkeş’in vefatı ona gösterilen sevgilerin tezahürleri 28 Şubat olaylarına tepki veren vatandaşın adresi oldu. MHP yi 1999’da 129 vekil ile mecliste iktidar ortağı yaptı. . Bunu başarmak için hiçbir şey yapmasına gerek olmamıştı. Tamamen toplumsal reaksiyon idi.

​Uzun zamandır tüm dünyada ekonomik kriz mevcuttu ve Türkiye de ekonomik zor durumdaydı. PKK terör başı apo’yu asmadılar, ikiz ihanet yasalarını imzaladılar, Ecevit rahatsızlandı, DSP vekilleri istifa etti vee Devlet Bahçeli erken seçim kararı aldı. Kime sordu neye güvendi meçhul! Vatandaşın bütün güveni inancı yıkıldı. Hülasa bu koalisyon iktidarı beceriksizliklerini itiraf ve ifşa etmiş oldu. 

Vatandaşı salak yerine koydunuz, Kardeşim sen yapamazsan yapan biri bulunur. Eee 2002 de AKP’de beceriksiz koalisyonun kendisine gümüş tepside sunduğu iktidarı kabul etti milli görüşçü değil merkez sağ parti görüntü ve söylemiyle yola koyuldu. MHP DSP ANAP küllüne rahmet olsun baraj altı meclis dışı kaldılar.

İşte AKP’nin biz olmazsak ekonomi batar koalisyon hükümetleri bu işleri beceremez bizi tek başımıza iktidar yapın söylemlerinin esası bundan kaynaklanmaktadır.

Ama kazın ayağı yine öyle değil…

Tek başına iktidar da tehlikelidir. Kontrol edilemeyen, denetim mekanizmalarını tekele almış iktidarlar, Dikta, Başkanlık hatta Monarşik yapıya dönüşebilme ihtimali barındırır. Bugün ülkemizde bu noktaya gelinmiştir.

2002 de meclis dışı partilerin 2007 de meclise girebilmelerine olanak sağlayan şey de tam olarak budur. Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite mezunu olup olmadığına dair toplumdaki soru işaretleri, Meclisegirebilmesi için Deniz Baykal’ın desteğiyle Siirt seçimleri iptal edilip yeniden yapıldı. Doğan görünümlü Şahin hesabı. Başbakanlık koltuğuna oturmak için çevrilen dümenler halkta soru işaretleri uyandırdı. Devlette Cemaat yapılanması devam ediyordu ama 28 Şubatta tepki veren TSK’ nın sesi çıkmıyordu her an çıkabilirdi. Toplum reaksiyon verdi ve 2007 de muhalefet partileri tekrar iş başında.

Ergenekon olayları… Cemaat Devlet ilişkisine kati tepkiveren 28 Şubat mimarı TSK bir şekilde susturulmalı iğdiş edilmeli idi.2007 de tam olarak niyetlenen şey de bu oldu. Cemaat ilişkileri yüzünden AKP’nin kapanmasına müsaade edilemezdi. Ergenekon biçilmiş kaftan idi. YineCemaat destekli bu kumpas tıkır tıkır işledi ve TSK’nin sesi kapatıldı.

2011 Erken seçim kararı AKP’nin tek başına iktidar olabilme hayalinin ürünüdür. Maksat 2007 de meclise tekrar giren muhaliflerden kurtulmaktır. Ergenekon da hâlihazırda işlerken cemaat desteği tam gaz devam ederken umdukları bu idi. Ama yaptıkları açılım ortakları baraj altı ihanet oluşumunu yasallaştırmak ve meclise sokmak oldu. HDP.Açılım yapacağız derken hainleri yurda soktular ne şehit bitti ne gözyaşı.Üstelik siyasallaştırdıkları hainleri bir de İmralı’daki Öcalan ile görüştürüp danışman ettiler başımıza..Öcalan siyaseti en iyi okuyan bilen kimse oldu,bu cümleyi kurabilecek kadar ihanet ortağı oldular.

17-25 Aralık yolsuzluk ve paralel olayları patladı Kimse değil kandırılan bizzat milletin ta kendisidir. Açılımparalel yolsuzluklar Suriye’de savaşın patlaması Mit tırları, Türkiye’nin iflahını kuruttu. Milletçe sıdkımız sıyrıldı.

”Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”.Şehitlerin kanınüzerinden siyaset yapıp da tek damla gözyaşı dökmeyen pişmanlık üzüntü duymayan muhteris şahsiyetlere dönüştüler. Belki de hep öyleydiler. megri megri diye ağlayan, suudun kokmuş ruhuna yas ilan edip onlarca şehidi için tek bir gün yas ilan etmeyen, askerinin başına çuval geçirten diplomatları teröristlerce rehin alınıp aylarca salınmayan, gezici eylemlere gezici türbeleri ekleyen bunca şeyden sonra hala Tv’lerde höykürmeye devam eden bir siyaseti Türkiye tarihi ilk görüyor. Aslaunutmayacak. Onurlu bir millet idik. Yaptıklarıkabahatlerin hiçbirini üstlenmeyen iktidara sahip onursuz bir hale dönüştük. Maden patlar yüzlerce insan ölür sorumlu çıkmaz şehirlerde canlı bombalar patlatılır sorumlu çıkmaz. Ne iktidarı ne muhalefeti hiçbiri sorumluluk almadı. Hiç utanmadılar hiç sıkılmadılar. Ölen bir iki şehit ise haber değeri bile olmadı. 

Japonlar sizden onurlu çıktı. Karış karış vatan toprağını sattınız yabancı sermaye şirketlere özelleştirdiniz. Meclisi de özelleştirin onurlu Japon transfer edelim CEOfalan; beceremezlerse en azından harakiri yapar sizin gibi yüzsüz çıkmaz. 

Şimdi meclise soktuklarının dokunulmazlıklarını kaldırmaya çalışıyorlar vaktiyle terör operasyonlarınaizin vermeyen valileri vardı bunların. Şimdi TSK, terörle mücadelesini yapsın diyorlar. Sanki TSK da kendi çocukları oğulları var.

Erken seçimle MHP yi baraj altı bırakıp İçeri tıkacakları HDP den de kurtulup tek başına mecliste bulunacaklar iktidar olacaklar başkanlık ve anayasa değişikliğini gerçekleştirecekler.

Güneydoğu illerimize roketler yağmur gibi yağarken, meclis koridorlarında PKK marşı söylenirken apoliderimiz diye bas bas bağırılırken müsebbiplerin cezalandırılmasına mahal vermeden bir devrim gerçekleştirecekler( İran devrimini hatırlayınız).Kendilerini başkan diktatör monarşik imam hoca; kral bilmem ne ilan etmeden 2. Kurtuluş savaşını kendi ülkende kendi insanına vermeden evvel düşünmek gerek.

Bu arada hem nalına hem mıhına dokunmalı; Atatürk’ün CHP’si yerlerde sürünürken bunca olanlara ses çıkarmazken onların da olası bir seçimde baraj altı olacağını bilmek gerek. Zira CHP seçmeni de aptal değil. PKK yı yıllarca oy için iktidara gelebilmek içinbünyesinde barındıran CHP nin PKK destekçisi olduğunu onlar da fark etti. İsim isim eylem fiil onu da yazarız.

Bir kitap bitirilip özeti çıkarılmadan yenisine başlanmaz.

Memleketin yaklaşık 18 yılının resmi böyleyken açılacak yeni deftere temiz sayfalara ihtiyacımız var. Bu defter açılacak ve kara defterin sayfaları yakılacak. 

 

Bu beyaz defterin adı MHP, tarih yazacak kalemin adı Meral Akşener ve umudun adıdır Ülkücü İrade.

 

MEHMET BAYIR

Editör: TE Bilişim