Politika değişiklikleri aynı zamanda kadro değişikliklerini de gerektirir. 15 Haziran 2015'de PKK'nın Devrimci Halk Savaşı başlatması ile çözüm süreci bitti, ama kadroları olduğu yerde duruyor. Basında köşe kapanlar yazılarını sürdürüyor,hükümette,bürokrasi de yer alanlar pozisyonlarını koruyor.

Terör ve bölücülükle mücadele ancak bu mücadelenin gerekliliğine inananlarla yürütülebilir.

Bugün hala devleti PKK ile bir defa daha nasıl masaya oturturum diye pusuda bekleyenler iş başında. İktidar bu beka mücadelesinden galip çıkmak istiyorsa önce -önce- Kürt meselesine Öcalan'la aynı pencereden bakan bu kripto bölücülerden kurtulmalıdır. Dün Apo'yu neredeyse Hacı Abdullah efendi noktasına getirenlerle terör ve bölücülükle mücadele edilmez.

EĞİTİM ve KÜLTÜR

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında -Eğitim ve kültür- alanında başarılı olamadık dedi. Aslında bir çok alanda başarılı olunamadı ama bugün en gözle görülebilenlerden biri eğitim. Gençlerimiz dökülüyor,büyük bir ahlaki tefessüh var. Terbiye eden,sınırlayan bir eğitim sistemi ve sosyal çevre yok. İyi örnek olması gerekenler de topluma ahlaki önderlik edecek vasıflara sahip değiller. 15 Temmuz darbe ihanetinden sonra toplum idrakinde cemaat,tarikat ve din merkezli kurumlara olan güven iyice sarsıldı. Ortada tam bir enkaz var. Gençlik nereye elini attıysa hayal kırıklığına uğradı. partisi de cemaati de boğazına kadar dünyaya batmış. Dini kurumların çöktüğü bu gibi durumlarda yegane eğitim aracı toplumun önünde gidenlerin hal ve davranışlarıdır. Okulları bırakalım bugün davranışları örnek alınacak kaç siyasetçi var?

ÜLKÜCÜYÜ ATEİSTLE,PKK'LI İLE AYNI KEFEYE KOYAN İMAM HATİP MÜDÜRÜ...

Eğitimin en önemli rüknü hocalar,öğretmenlerdir. Bir çok genç ahlaki rotasını hocalarına bakarak belirler. Onun için bir eğiticinin her davranışı verdiği eğitimle yakından alakalıdır. İyi örnek olanlar, iyi insanlar yetişmesine vesile olurlar.Bir matematikçi sadece matematik öğretmez,kendi davranışlarını da öğretir. Bu bütün branşlarda ki hocalar için geçerlidir. Bir çok insan dini,siyasi kanaatlerini sosyal çevresinden veya hocalarından edinir.Eğitim sisteminiz ne kadar kaliteli olursa olsun, esas olan eğiticilerin ahlaki kalitesidir. Çok İmam Hatip açmakla çok dindar yetişmiyor. Kaldı ki İmam hatip furyasının dindar bir nesil yetiştirmekle çok alakası olduğunu da sanmıyorum;asıl hedef taraftar yetiştirmek. Onun için önce eğitmenlere bakmak lazım. Adı bende saklı İstanbul'da görev yapan bir İmam Hatip müdürü var. Sosyal medya paylaşımlarında yazmış:"MTV'ye yapılan zama getirilen eleştiriler, zinanın suç sayılmamasına,dibe vuran ahlak erezyonuna,ihmal edilip PKK,FETÖ,ÜLKÜCÜ,ATEİST,DEİST örgüt,ideoloji ve akımlara terk edilen gençliğe göz yumulmasına yöneltilmediğinde partiye en büyük zararı verir." Şimdi bu mesaja bakıp bu vatandaşı AKP militanı sananlar olabilir. Ancak bu zat-ı muhteremin Barzani'yi savunan bir çok whatsapp mesajı da var. Üstelik bu paylaşımları yaptığı gruba talim terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş'ta üye. Adam ÜLKÜCÜ'yi ateistle,DEİST'le,PKK ve FETÖ ile aynı kefeye koymuş...Müslüman'a kafir diyen bir eğitimci.Öğrencileri bunlar yetiştiriyor,ondan sonra şikayet ediyoruz.(Milli Eğitimin bu Barzani artığı hakkında işlem yapmasını bekliyorum,gerekirse ismini ve Barzani içerikli paylaşımlarını da yazacağım)Bu tip eğitmenlerle ne kültürel meselelerimiz hal olur,ne de terör ve bölücülükle mücadele edilir. Asker dağda mücadele etsin,bunlar şehirde Barzani'ci yetiştirsin.

Sn Cumhurbaşkanının eğitim ve kültürde başarılı olmadık tespitine katılıyorum, ama işte nedeni biraz da budur:AKP tarafından iş başına getirilen kriptolar...