Dünya ile beraber yaşadığımız virüs krizi tabiî ki bitecek, tıpkı tarihte insanlığın yaşadığı diğer krizler gibi.

Bu gün yaşadığımız krizin iyi bir tarafı varsa o da demokratik bir kriz olmasıdır ki zengin, fakir, makamlı, makamsız, dinli, dinsiz, siyah, beyaz, ayırımı yapmıyor, kendinizi korumuyorsanız uzman görüşlerine kulak verip uygulamıyorsanız ve şanssızsanız virüs sizi buluyor.

Dikkat edeceğiz ilimle yaşayacağız gerisini de kadere bırakacağız.

Virüs salgınının getirdiği ve halen çok başlarında olduğumuz bir ekonomik kriz var.

Zaten var olan ama her gün artan ve bundan sonra şiddetli bir biçimde artarak toplumsal travmalara da sebep olacak ekonomik kriz yörüngesine giriyoruz.

Bu gün itibarı ile sokaklar bomboş alınan ve doğru olan kararlar ile ülke ekonomisinin yüzde 50 si artık durağan halde hizmet sektörü hemen hemen durdurulmuş durumda, insanlar hareketsiz kaldıklarından diğer sektörler de artık durağana geçmiş durumda.

Bu ekonomik sığlığa piyasalar kısa bir süre dayanabilir belki fakat kısa süre bittiğinde trajedi başlayacaktır.

İşten çıkarmalar, kapanan işyerleri, fabrikalar, zaten zayıf olan üretimin durması, turizm ihracat ve ithalatın minimize ye inmesi ve ekonomik daralma yaşanması olası göreceklerimizdendir.

Ülkemiz 1994’de 2001’de ve 2008’de de ekonomik krizler yaşadı fakat bu gün yaşadığımız bir dünya krizini beraber yaşıyor oluşumuzdur.

Dünya ekonomisinin bu yıl ortalama büyümesinin yüzde 1,5 olacağı varsayılıyor bu durumun ülkemize etkisi bizim ekonomimizden en az 25 en çok 50 milyar doların çıkması demek.

Bu durumda aslolan ülkemizin ekonomisinden çıkacak olan para kimden çıkacak?

Çıkacak olan para devletten adı altında fakir fukaradan toplumdan mı çıkacak, yoksa yıllardır ülkemizin kaynaklarını sömürenlerden mi çıkacak?

İki kaynak görünüyor.

Türk vatandaşların Türkiye’deki bankalarda 215 milyar dolar döviz mevduatı var.

Türk devletinin iktidar yandaşlarına verdiği şehir hastaneleri hasta garantisi, kullanılmayan geçilmeyen köprülerden, kullanılmayan otoyollardan, araç geçiş garantilerinin 300 milyar dolar olduğu söylenen ödenecek garanti paraları.

Eğer vatandaşın bankalardaki üç beş kuruşluk dövizine göz dikmediyse hükümet gözünü ikinci varlığa çevirebilir.

Sayın cumhurbaşkanı çarşamba günü alınacak tedbirleri açıklayacak.

Öncelikle şu devletin verdiği hasta ve araç geçiş garantilerini kaldırsın.

13 adet olan uçak filosunun en pahalısını ayırsın 12 sini satsın.

3 bin olduğu iddia edilen koruma ordusunun en iyilerini seçip 100’e indirsin.

Saraydan Çankaya’ya taşınsın.

Devletteki tüm israf kalemlerini gözden geçirsin.

Sonra fedakarlık sırası biz vatandaşlara gelsin.