Bağcılar Belediyesi tarafından mukaddes emanetlerin Türkiye’ye getirilişinin 500. yılı anısına bir program düzenlendi. Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda gerçekleştirilen programa katılan tarihçi ve yazar Talha Uğurluel, kutsal emanetlerle ilgili bilinmeyenleri ve merak edilenleri anlattı. Topkapı Sarayı’nda bulunan mukaddes emanetleri tarihsel ve güncel anekdotlarla izleyiciyle paylaşan Uğurluel, kendi çektiği fotoğraflar üzerinden yaptığı anlatımla da belgesel tadında bir sunum yaptı.

Kutsal emanetlerin büyük bir bölümünün Yavuz Sultan Selim’in 1517 yılındaki Mısır seferinin ardından, geri kalan kısmının ise Medine kahramanı olarak bilinen Fahreddin Paşa tarafından İstanbul’a getirildiğini söyleyen Uğurluel, “Mukaddes emanetlerin bulunduğu 6 numaralı Has Oda, sarayın en önemli yeri. En iyi şekilde korunan bu odanın kapısının üstünde ’Esselamualeyke ya Resûlallah’ diye yazar. Odada madden peygamberimiz yok ama manen bilemem. Odanın içinde Peygamber Efendimizin sakal-ı şerifinden sancağına, hırkasından kırılan dişine kadar çok özel emanetleri var. Bunun dışında Hz. Musa’nın asası, Hz. Davud’un kılıcı, Hz. İbrahim’in su içtiği taş tası, Hz. Yusuf’un cübbesi, Hz. Fatma’nın gömleği de var” ifadelerini kullandı.

“PADİŞAHLAR KEFENLENMEDEN ÖNCE MUKADDES EMANETLERİN TOZLARI CENAZESİNE SERPİLİRDİ”

Osmanlı padişahlarının onlara verdiği önemi ifade eden Uğurluel, “Mukaddes emanetlerin üzerindeki bir toz parçası süpürülerek düşer ayaklar altında kalır endişesiyle bütün tozlar bir kuyu içine saklanmıştır. Hatta padişahların naaşı kefenlenmeden önce kuyudaki toz alınıp cenazesinin üzerine serpilirdi. Padişahları mukaddes emanetlerin tozlarıyla uğurlarlardı. Bu kadar hassas insanların yaşantıları bu abuk sabuk dizilerde anlatıldığı gibi olabilir mi? işte bu yaşananlar onların nasıl birer insan olduğunu anlatıyor. Topkapı Sarayı’ndaki emanetler içinde bulunan Yavuz Sultan Selim Han’ın 4 metrelik sancağının üstüne Hz. Ali’nin kılıcı Zülfikar’ın görüntüsü var. İşte bu durum padişahın Hz. Ali’ye olan sevgisini net bir şekilde gözler önüne seriyor” dedi.

Uğurluel, konuşmasında bir hayalini de açıklayarak şunları söyledi:

“605 parça mukaddes emanet var vitrinlerde toplam 20 emanet var görünen. Birçoğu depolarda duruyor. Biz bunları görmeden ölecek miyiz? En büyük hayalim İstanbul’da bir Mukaddes Emanetler Müzesi olması. Bunlar ya Topkapı Sarayı’ndan çıkarılsın dışarıda bir müze kurulsun ya da saray içinde bir bölüm yapılsın. Gerekirse ücretli olsun” diye konuştu.

Kaynak: iha