Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi yazarı, tarihçi ve Mimar Sinan'ın eserleri üzerine araştırma yapan Osman Doğan, 17 yıl Osmanlı Devleti'ne yeniçeri olarak hizmet eden Mimar Sinan'ın, katıldığı seferlerin güzergahı üzerindeki şehirleri ve mimari eserleri görme, inceleme fırsatı bulduğunu, ilerleyen yıllarda da gördüklerini tecrübe etme fırsatı yakaladığını anlattı.

Mimar Sinan'ın devlet adamlarınca yaptırılan inşaatlarda çalışarak dülgerlikten yapı ustalığına kadar çıktığını aktaran Doğan, Sinan'ın 1538'de başmimarlığa tayin edildiğini, vefatına kadar 50 yıl bu makamda hizmet verdiğini, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan II. Selim ve Sultan III. Murad'ın saltanat devirlerine hakim olan Osmanlı klasik mimari üslubunu en iyi şekilde temsil ettiğini hatırlattı.

Köprü, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde de geçiyor

Doğan, "Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Küçükçekmece Köprüsü'nü de Mimar Sinan eseri olarak gösteriyor. Ancak 'Dünden Bugüne Küçükçekmece' adlı kitapta Salih Şahin, Beyköprü'nün Mimar Sinan'ın eseri olmadığını, ondan daha evvel Başmimar olan Acem Ali tarafından yapıldığını ortaya koymuştur" dedi.

Çelebi'nin seyahatnamesinde Halkalı'dan geçerken buranın tarihi ve doğal güzelliklerinden bahsettiğini dile getiren Doğan, Çelebi'nin seyahatnamesinde "Halkalı kasabasından yine doğuya giderken üç göz Odabaşı Köprüsü, Haraççı Deresi'nde Kapıağası Köprüsü ve Sinanlı Köyü'nde Koca Mehmed Paşa Köprüsü, bütün Süleyman Han'ın mimarbaşısı Mimar Sinan bin Abdülmennan yapısıdır" ifadelerini kullandığını söyledi.

Tarihçi Osman Doğan, Evliya Çelebi'nin üzerinden geçtiği üç gözlü Odabaşı Köprüsü'nün Osmanlı sefer güzergahı üzerinde olduğu için çok mühim olduğunu kaydederek, 16. yüzyılda Mimar Sinan'ın yaptığı bu köprünün yakın çevresinde sultanın sarayı, paşaların da köşk ve kasırları olduğu ve Ayamama Deresi üzerinden geçişi kolaylaştırdığı için de ayrı bir ehemmiyeti bulunduğunu kaydetti.

"Kavşaklar arasında sıkışıp kalan 5 asırlık eser"

Köprünün bugün yeni yolun seviyesinin altında kaldığını belirten Doğan, şu bilgileri verdi:

"Bu köprü yıllarca nice sellere dayandı ve ayakta kalmayı başardı. Ancak 9 Eylül 2009'daki sel felaketinde, Basın Ekspres Yolu Halkalı dönüşünde sel sularının 2 metreyi bulması üzerine yüzlerce araç suyla sürüklenerek köprünün sel yaranlarına ve gövdesine çarptı. Ancak bu suları önce tarihi köprünün hemen üst kısmında bulunan beton köprü karşıladığından selin hızı kesilerek, köprü yıkılmaktan kurtuldu. Yine de köprünün kaldırım taşlarıyla sel yaranları selden nasibini aldı. Felaketin üzerinden 4 yıl geçti. Bu esnada Ayamama Deresi üzerinde ve özellikle Çobançeşme mevkisinde belediye tarafından dere yatağı genişletildi ve köprüler yenilendi. Bu çalışma, derenin yukarı kısımlarına doğru hala devam ediyor. Geçen sürede yollar yeniden dizayn edildi, su basan dükkanlar inşa edildi ancak devamlı övündüğümüz Mimar Sinan'ın köprüsüyle alakalı herhangi bir proje ve çalışma yapılmadı. Bu, Mimar Sinan'a saygısızlıktır. Odabaşı Köprüsü de kendi haline mi terk edilecek? Büyük mimarın dev beton blokları ve asfalt yol kavşakları arasında unutulan 5 asırlık bu eserine el atacak kimse yok mu?"

Editör: TE Bilişim