Kültürel ve tarihi miraslarıyla dünyanın en gözde şehirlerinden biri olan İstanbul’da restorasyonların neden olduğu tartışmalar dinmek bilmiyor. Zamana yenik düşen bazı yapıların yenilenmesi süreci ve sonucunda ortaya çıkan tartışmaları biz de sayfalarımıza taşıyoruz. Geçmiş dönemde Tekfur Sarayı, Süleymaniye Camii, Ayvansaray Surları, Kılıç Ali Paşa Camii, Süheyl Bey Camii, Atik Valide Külliyesi, Bozdoğan Kemeri gibi tarihi ve kültürel miraslarda yaşanan restorasyon kazalarına her geçen gün yenileri ekleniyor. İşte onlardan biri de V. Murad’ın av köşkü ve hamamı. Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu’nda bulunan tarihi yapının yenilenmesi sonucu ortaya bambaşka bir görüntü çıktı. Zemine döşenen parke, cam tavan ve sıvasıyla tepki toplayan projenin fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasıyla tartışmalar başladı.

Marmara Üniversitesi Rektörlüğü de “Restorasyon çalışmaları, valiliğe başvurumuz sonucunda İstanbul Beş Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanarak yürütüldü. Statik rapor İTÜ uzmanlarınca hazırlandı ve restorasyon ilkelerine sadık kalınarak yapıldı” açıklamasında bulundu.

‘SAÇMALIĞIN DANİSKASI’

Mimarlık tarihçisi Afife Batur, çalışmaları değerlendirdi: “Restorasyon adı altında yürütülen çalışmalar saçmalığın daniskası. Nallı Mescid’de yürütülen çalışmaya söyleyecek bir şey yok lakin V. Murad’ın av köşkü işin içinde bir üniversite olduğundan çok daha acıklı bir durumda. Koruma Kurulu’nun onayı olması inanılır gibi değil. Bizim görev yaptığımız dönemlerde böyle bir durum tahayyül edilemezdi. Restorasyon ilkeleri kuşaktan kuşağa farklılık göstermemeli. Her iki yenileme çalışması da yeniden bir programa alınıp yeniden yapılmalı.”

‘O DÖNEM KALORİFER Mİ VARDI?’

İstanbul Gelişim Üniversitesi İç Mimarlık Bölüm Başkanı, Mimar Yrd. Doç. Dr. Erdal Eren, projenin döneme uygun ele alınması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi: “Yapının orijinal halinde sıva yoksa restore ettikten sonra da sıva yapılmamalı. Gerekliyse ‘Horasan sıva’ yapılır. Beşiktaş’ta bulunan Sinan Paşa Camii buna güzel bir örnektir. Her yapının kendi karakteri var, bu karakterin başlıca göstergesi de yapı malzemesidir. Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) aracılığıyla yapıdan numune alınır ve içerik tespiti yapılır. Restorasyon yapılırken de ona uygun malzemeler kullanılır. V. Murad dönemine ait bir yapının taban kaplaması parke olmamalı. O dönem ısıtmanın kaloriferle yapılmadığı da aşikâr. Askı sistemiyle ısıtma sağlanabilirdi. Şu andan itibaren yapılacak şey, bağımsız kurullar tarafından projenin yeniden ele alınmasıdır.”

149 YILLIK CAMİİ DE TARTIŞILMIŞTI

Son dönemde aslına uygun yenilenmediği gerekçesiyle tepki toplayan eserlerden biri de İstanbul Valiliği’nin hemen önündeki Vilayet Camii. Fatih Sultan Mehmed döneminde yaptırılan ve ‘Nallı Mescid’ adıyla da bilinen tarihi yapının restorasyonunda kullanılan kırmızı beyaz taşların dokuyu bozduğu iddiaları dinmek bilmiyor.

Marmaray Sirkeci İstasyonu’nun hemen arkasında kalan camiyi gören vatandaşlar, “Yeni bir cami yapıldı” düşüncesine kapılıyor ve tarihi camiye ‘metro camisi’ adını veriyor.

Editör: TE Bilişim