Osmanlı Padişahı Orhan Gazi döneminden itibaren padişah ve hanedan üyelerinin sarayda yaşama geleneği başlamış, kölelerin de sarayda sürekli hizmetli olarak bulunması ihitiyacı doğmuş. Böylece esir ticareti osmanlı topraklarında da kendisine yer bulmuştur.  I. Murad döneminden sonra ise daha da yaygınlaşan esir ticareti hususunda Osmanlı İmparatorluğu için Mısır, bu ticaretin merkezi haline gelmiştir. esirciler kethüdası, harem ağası, bostancıbaşı ve yeniçeri ağası tarafından yürütülen "devlet için alınacak esirler" mevzusunda bizi ilgilendiren kısım şu anda Habeşistanlı kadın esirlerdir. Esirlerin

Müslüman olmaması şartı bulunduğundan bu kadınların neredeyse tamamı doğu Afrika yerel inançlarına mensuplardır. Zamanla gerek yaşlılıktan gerekse başka sebeplerden ötürü azledilen bu siyahi kadınlar Üsküdar taraflarında bir mahalle oluşturmuşlar ve burada yaşamaya başlamışlardır. Nitekim Afrika yerel inançlarında büyücülük, tütsüleme, cin çıkarma gibi ayinler çok fazladır. Bu kadınlar da hem bu ayinlerinin ahali tarafından ilgi görüyor oluşu hem de maddi sıkıntı çekiyor olmaları sebebiyle Mayangalar Ocağı'nı kurmuşlardır. Mayangalar, çok ilgi görmüşlerdir. Gerek saray ahalisi gerekse İstanbul sosyetesi tarafından sürekli ziyaret edilir olmuşlardır. 

Editör: TE Bilişim