İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, haftalık grup toplantısında partisinin kurşunlanmasına bir kere daha tepki gösterdi. Kürsüden mermi fırlatan Akşener, "Bizi bu kurşunlar mı durduracak? 15 Mayıs sabahında Türkiye tarih yazacak, söz mü?" diyerek partililere seslendi.

Akşener, salonda alkışlanan ve konuşma aralarında partililerin "söz" diye seslendiği konuşmasında, “Şimdi bize, bu kurşun mu dur diyecek? Söyleyin! Sinan Ateş durdu mu? Bunca tehdide, direndikten sonra Şimdi bizi, bu kurşun mu korkutacak? Söyleyin! Ömer Halisdemir, korktu mu? Bunca ahlaksızlığa, göğüs gerdikten sonra; Şimdi bizi, bu kurşun mu sindirecek? Söyleyin! Özgecan’lar, Şule’ler, Ceren’ler sindi mi? Bunca tuzağı bozduktan sonra; Şimdi bizi, bu kurşun mu öldürecek? Söyleyin! Gaffar Okkan’lar, Uğur Mumcu’lar, öldü mü?” dedi.

“15 MAYIS SABAHI TARİH YAZACAKSINIZ, SÖZ MÜ?”

Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Şimdi bizi, bu kurşuna, adres verenler mi ayıracak? Söyleyin! Hilalle yıldız hiç ayrıldı mı? O zaman; bugün, burada, sizlerden bir söz istiyorum! Bu sözü; Törenize, atanıza uyarak verin! Bu sözü; İmanınıza, vicdanınıza sorarak verin! Bu sözü; Aklınızı ve kalbinizi duyarak verin! Kıvılcımdan ateş olacaksınız! Söz mü? Tüm tehditlere, tüm iftiralara direneceksiniz! Söz mü? Tüm mermilere göğüs gerip; Milletimize güneş olacaksınız! Söz mü? 15 Mayıs günü burada; Gülmeyen yüzleri güldürmek için, Susmuş sesleri haykırmak için, Çöken karanlığı dağıtmak için, 40’dan 40 bin olacaksınız! Söz mü? Türkün Türküsü olacaksınız! Söz mü? Milletin Şiiri olacaksınız! Söz mü?

"İSTANBUL İL BAŞKANLIĞIMIZ KURŞUNLANDI, TAYYİP BEY BİZE KIZDI"

Biliyorsunuz, İstanbul İl Başkanlığımıza, silahlı bir saldırı yapıldı. Devlet ciddiyeti olan bir iktidar, böyle bir durumda, sizce ne yapar? Konunun araştırılması için, hemen harekete geçer, değil mi? Peki Recep Bey ve arkadaşları ne yaptı? Bize kızdılar. Kamera önüne geçip laf attılar. Sosyal medyadan hakaret ettiler. Neymiş efendim? İnşaat bekçisi bir kardeşimiz, hırsız kovalıyormuş. Hırsızları kaçırmak için de, havaya ateş etmiş; Ne hikmetse, kurşunlar gelmiş, İYİ Parti’yi vurmuş. Bakın siz şu işe… Allah’tan, il binamız Kabataş’ta değil… Bilmeyenler için söyleyeyim; İstanbul İl Başkanlığımız, sanılanın aksine, havada değil, yerdedir. Üstelik ateş edilen yer ile, binamız arasında, belediyenin reklam panoları ile, koskoca bir E5 karayolu var. Yani; Binamızın girişi, E5’in altında kaldığı için, ateş edilen yerden, bina girişinin vurulma ihtimali, gerek fizik, gerek de, geometri kurallarına göre, imkansız.

"İDDİAYA GÖRE BİR BEKÇİ KARDEŞİMİZ HIRSIZA ATEŞ ETMİŞ"

Yani; ya ifade yanlış, ya da bu bekçi kardeşimiz, bir aksiyon filmine özenmiş olacak, “mermiye falso vermiş” ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek, “yanlışlıkla” binamızı vurmuş. Ayrıca; İddiaya göre, bu bekçi kardeşimiz, hırsızlığı engellemek için, defalarca ateş etmiş. Ama ne hikmetse; bu kadar ciddi bir hadiseyi, şirketteki üstlerine bildirmemiş. Tutanak tutmamış. Polise haber vermemiş. Hatta bunları yapmadığı gibi üstüne de; Sanki hırsızlık hadisesi, normal bir olaymış gibi; Hırsızlara ateş etmek de, bu Teksaslı kardeşimizin, günlük rutiniymiş gibi; gitmiş evine, bir güzel yatıp uyumuş. Hollywood prodüksiyonlarına, taş çıkartacak, bu fantastik açıklamanın, sonunda ise, Recep Bey çıkmış, benden özür bekliyormuş… Çünkü, kendisi çok kırılmış. Duyguları incinmiş. Rencide olmuş. Vah vah… Yazık ki ne yazık. Recep Bey; Utanmasan, mermiye saldırdı diye, parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden, özür dileyeceğim, öyle mi? Hadi oradan be hadi oradan! Çok beklersin!" dedi.

İYİ PARTİ İSTANBUL BİNASI KURŞUNLANMIŞTI

İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı binasına henüz kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda binanın penceresine kurşun isabet etti. Parti binasındakilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis geldi. Polis inceleme başlatırken saldırganın kaçtığı öğrenilmişti. Daha parti binası karşısında bekçi olan bir şahsın hırsızları kovalamak için ateş açtığı iddia edilmişti.  Bekçi gözaltının ardından serbest kaldı.

Editör: Yadigar Hanım