Kurtuluş Savaşı, başlı başına bir mucize ve olağanüstü bir irade ve azmin zaferidir. Bu zafer tek kelime ile izah edilecek olursa: kazanmamız harp tarihinde olsa olsa olsa "MUCİZE." Diye izah edilir. O günün dev devletlerine bir bakarsak: İngiltere, bugünün ABD’sidir hatta daha da güçlü.

Zira dünyada bulunan iki yüz ülkenin, 160 adedini kolonileştirmiş. Dünyayı sömürmekte ve dünyanın zenginliklerini ülkesine aktarmaktadır.

Böylesi bir güce direnebilmek ve daha da önemlisi, onun desteklediği bir gücü denize dökmek mucize değilse nedir?

O günün güçlü ülkesi Fransa’yı güneyden söküp atmak, sürüp çıkarmak nasıl izah edilebilir? Anlatması dile kolay.

Mucizenin sahibi Türkiye ise, yanmış yıkılmış bir Anadolu, yokluk ve yoksulluğun pençesinde kıvranan bir garip millet.

Öyleyse Savaşı kazanmada ki mucize ne?

Bu zaferin kazanılmasında en büyük etken, Anadolu Türkünün hürriyetine düşkünlüğü ve bağımsız yaşama anlayışıdır.

Bir başka önemli konu da, Osmanlı ordusunun yetiştirdiği çekirdek ve altın değerli kurmay kadronun; Mustafa Kemal’in etrafında birleşmesi ve güç birliği oluşturmasıdır. Bu altın kadro, birleşmese ve uyum içinde olmasa idi zafer kazanılabilir miydi?

Elbette hayır!

Bir basket takımı düşünün. Her oyuncu süper yetenekli olsun. Eğer uyum içinde değillerse, birlik ve beraberliği sağlayamıyorlarsa, bu yetenekli sporcuların ayrı ayrı hiçbir değerleri de maç kazanma şansları da yoktur.

Sevgili okurlarım’ İşte Kuvayı Milliye kumandanlarının her biri böylesine yeteneklerinin yanında süper bir uyum da içindeydiler. Ve olabildiğince de donanımlı ve yetenekliydiler. Harp sanatının ustalarıydı.

Türk kurmayını düşman kurmayından ayıran en büyük özellik de bu idi.

Bu kadronun yetenek ve donanımı, Balkan Savaşı’ndan başlayarak uzun yıllar çeşitli cephelerde çok kıt ve kısıtlı olanaklarla muharebeler yönetmiş olmalarıydı.

Anadolu’yu işgale yeltenen ve Türk Ordusundan gereken cevabı; Ege Denizine dökülerek alan; Yunan kurmaylarında bu özellik ve yetenek yoktu.

Ama onların arkasında İngiltere, Fransa gibi günün süper güçleri vardı.

Güç imanla birleşmeyince, azim ve kararlılıkla takviye edilmeyince; en önemlisi de tecrübeli ve kurt bir Genel Kurmayla yönetilmeyince kaçınılmaz sonuç yenilgi olurdu.

Öyle de oldu ve Anadolu bu güç, bu uyum, bu irade ve bu kurmay takımının yönetimiyle birleşince Kurtuluş Savaşı kazanılmış oldu.

Türk yurdu dünya durdukça duracak, Türk milliyetçileri sayesinde de çağlara damgasını vuracak inşallah!..