MHP içinde olsun, CHP içinde olsun değişim talepleri, bireyi etkisizleştirmiş iradeyi yok etmiş siyasi kültürümüzü yeniden canlandırıp kalite katacağı tartışılmaz bir gerçektir.

Parti içindeki başkaldırmalar, hesaplaşmalardan bile medet bekleyen bitkisel hayattaki demokrasimiz ve bu başkaldırı, isyanlardan adalet buluruz umudu taşıyan bizler gibi hakları, emekleri yenmiş siyaset emekçilerinin sigortası gördüğüm bu değişim arayışlarıdır. Susulan her yerde şeytan ve şeytani işler olur! O halde haksızlık karşısında susmayan yiğit yüreklere selam olsun diyelim.

***

Türk Cumhuriyeti'nin  gelişmesine en büyük engel, tek adam zihniyetli iktidar ve muhalefeti ile bütün siyasi partilerin getirdiği haksız anlayış ve bunun sonucunda oluşan kısır döngüdür!!!

AKP'de bir kaç gündür Arınç ekseninde çatlak seslerin çıkmasına bile sevinen, demokrasi anlayışına sahibim.

Acaba tıkalı damarların açılmasına bir katkısı olur mu umuduna kapılmış biri olarak değişim ve yenilik anlayışını savunmaktayım. MHP için kurtuluşun ve son şansın (zaman darlığı açısından) Meral Akşener'in ciddi manada ortaya koyduğu inandırıcı değişim talebi olduğuna canı gönülden inanmaktayım. MHP ve diğer partilerde kongreler bir sünnet merasimi kadar yer tutmaz! Neden? Çünkü "yönetilebilir muhalefet"kongreleri ucuzlaştırıp, basitleştirmiştir de ondan! Korkak ve beklenti prangası vurulmuş bu kadrolarla ne demokrasi, ne monarşi, ne de diktatörlük bile kuralları ile işleyemez!

Yakın tarihte örneklerini birlikte yaşadık. Kazanılmış kongreler, kaybetmek için yapılan entrikalar kadar samimi olsaydı, Türkiye genel başkanlar çiftliğine dönüşebilir miydi?

***

MHP'yi belirsizlikler girdabına sürüklemenin kimseye faydası olamaz. Tamamen oligarşik anlayışla partiyi ele geçirenler, ne olursa olsun, hangi yolla olursa olsun partimizi vermeyiz düşüncesine sahipler!

Bu güruh irade, imza, hukuk bizi ilgilendirmez açıklamaları ile derebeyliklerini ilan etmiştir! Gasp kültürünün bile bir hukuku var iken MHP içinde hiç bir şeyin hukuku kalmamış demek abartılı bir iddia değildir!

Kendileri bilir... Bu yaklaşımlarla, ya MHP'yi bitirirler ya da MHP'nin önünü açacak, etkin ve muktedir olunmasını sağlayacak kadroların gelmesine razı olurlar.

İmzaların verilmesinin ardından 2 hafta geçmesine rağmen MHP Genel Merkezi hiç bir soruya cevap vermiş değildir!

İş, kayyumun MHP'den belirleyeceği ve kongreyi yapmak üzere yetkilendireceği üç il başkanının ilanına ve mahkemeye kalmıştır!

Kayyumla olmasının bir faydası içsel kavga olmadan sağlıklı kongrenin gerçekleşmesidir. Ben kayyum yolunu bu açıdan çok beğenerek istiyorum!

 Beni telefonla arayıp "Ne yaparsanız yapın sizi orada oturtmayız, buna kan dökmek de dahil" diyen MYK yedek üyesi olan "kardeşimiz" oldu. Ona şimdilik ''Her gün öz kardeşlerin şehit edilirken bunu dert etmeyen, onların intikamını almak için hainleri tehdit etmezken, bizi böyle komik şeylerle neden tehdit edersiniz?" dedim...

 Bu örneği işin gerçek boyutunu görmeniz açısından üzülerek yazdım! Zira MHP'yi 19 senedir kendi içinde kaç parçaya böldüklerini ve ne denli sakat anlayışlara sebep olduklarını görmeniz açısından örnek olsun diye verdim.

Genel başkana parası ile hizmet veren özel kalem çalışanlarının bile, o partiye ömrünü vermiş insanları sanal alemden hakaret ve tehdit ettikleri  dünyanın neresinde görülmüştür!

Bu da yetmezmiş gibi 3 tane yeni yetme de 'Ocakçıyım' diyerek mafyavari tavırlarla sanal alemde racon kesmeye çalışmaktadır! Nerede sizin aldığınız (güya) ocak terbiyesi!

Mesele  açık ve nettir. Türk Milliyetçileri ya partileri ile veya bireysel çabaları ile siyaset arenasında her halükarda olacaklardır.

Partileri ile olmasını istemeyenler, bu değişime dur diyerek, Tayyip Erdoğan'a, 50 yıllık emeğimizi, çilemizi, kan ve gözyaşlarımızı hediye edeceklerdir!

Bizim Ocaklarımızın bize kazandırdığı en önemli özellik vefa olmuştur! Biz 'Ulular köprü olsa basıp geçme' diyen başkanların tedrisatından geçmiş ülkücüleriz... Yani artık yitik değerlerin son temsilcileri ve bunları bizden sonraki neferlere aktarmayı görev sayan dava insanlarıyız...

Ve asla ve asla, hiç bir kardeşimize 'gerekirse kanla!' diyecek kadar nefsi davranan insanlar değiliz... Allah hiç birimizi nefsin oyunlarıyla kandırılanlardan eylemesin... Muhabbetle efendim...