MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısındaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını şu şekilde yanıtladı;
TOPBAŞ'IN DAMADI KAVURMACI'NIN TAHLİYESİ
(Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliyesi tartışmaları) "FETÖ ile mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Kim olursa, nereye kadar uzanırsa, kimin yakını olursa olsun herhangi bir ayrıcalık tanınmamalıdır. Ancak Türkiye'de tıbba güvenmek gerekir. Tıp insanları ölümcül bir hastalığın olduğu kararında olursa mahkemenin kararına da saygı duymak gerekir. Ancak öyle bir hastalığı da duyulmamıştır. 113 bin insanımızın istismarını bir kişi ile başka türlü alanlara çekmek doğru olmaz. Ben şahsen doğru bulmuyorum. Ergenekon davaları sırasında çok büyük hastalığı olan bir şahsın hayatını kaybetmesi de düşündürücü bir örnek olarak ortadadır."
ERKEN SEÇİM İDDİALARI
(Erken seçim iddiaları) "Hangi Kasım? 2019 diyorsan erken seçim değil normal seçim olur. Onu diyorsanız (Kasım 2017) o olmaz, gerek de yoktur diye düşünüyorum."
MUHARREM İNCE'YE EKMELEDDİN İHSANOĞLU YANITI
(Muharrem İnce'nin Ekmeleddin İhsanoğlu açıklamaları) "Muharrem İnce bey, ayrıntılı bir değerlendirme ile konuşma yapmıyor. Siyaseti kendi çıkarları doğrultusunda istismar ediyor. Ekmeleddin Bey partimizin milletvekilidir. Nasıl aday olduğu da bellidir. Önce genel başkanlarına sorsun, biraz da ince davransın."
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları;
Türkiye yüklerinden kurtulmalı, yeni hükümet sistemi ile kuruluş ruhunu canlandırmalıdır. Her alanda kalıcı ve kapsayıcı uzlaşma zemini oluşmalıdır.
Kutuplaşma yerine kucaklaşmak, kavga yerine konuşmak asıl ve esas olmaldıır. Siyaseti ülkemize hizmet vasıtası olarak görenler bundan sonra daha duyarlı, daha titiz hareket edeceklerdir. Çünkü çözülmesi gereken sorunlar vardır.
MHP Grup Toplantısı (Tamamı)
"ÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUNLAR VARDIR"
"Kutuplaşma yerine kucaklaşmak, kavga yerine konuşmak asıl ve esas olmaldıır. Siyaseti ülkemize hizmet vasıtası olarak görenler bundan sonra daha duyarlı, daha titiz hareket edeceklerdir. Çünkü çözülmesi gereken sorunlar vardır. Siyaset en başta, bir toplumsal faaliyet alanı, insan eyleminin kolektif teşkilatlanma biçimidir. Değer ve ahlakla bağını koparmış olan siyaset anlayışlarının kaos ortamını açması kaçınılmazdır. Siyaset elbette olanla ilgilendiği kadar, nasıl olması gerektiği üzerine de kafa yormalıdır. Bizim yakın geçmişte ortaya koyduğumuz, "2023 lider ülke Türkiye" hedefinin arkasında bu anlayış yer alıyor. "Bizimle yürü Türkiye" çağrımız demokrasiye bağlılığımızı dile getiriyordu. Değişim başkalaşma olmadığı gibi, ilerlemek, gelişmek ve süreklilik kazanmak için elzemdir."
"MHP, ELİNDE HANÇERLE DOLAŞAN SİYASİ ÇÜRÜMÜŞLERE TESLİM OLMAYACAK"
Türk milliyetçiliği bir pergel gibi, başkent Ankara'yı merkezine alan ve 360 derecelik açıyla dünyayı görüş alanına sokan bir vizyon genişliğine sahiptir. Bu vizyondan kasten beslenmeyen, önüne kalın bent çeken kim ya da kimler varsa, onlarla hesabımız mahşere kalmadan bu dünyada görülecektir. MHP, sırtında kurban kestirmeyecektir. MHP, elinde hançerle dolaşan siyasi çürümüşlere teslim olmayacak, dün olduğu gibi bugün de asla fırsat vermeyecektir.
"16 Nisan'dan sonra olmayan ganimeti paylaşmak için kuyruğa girenler, düne kadar aleyhimizde çalışıyorlardı. Çevremizde tuzak kuruyorlardır. Fitne, fesat dümenini çevirmekten keyif duyuyorlardır. Pelikan kuşları gibi davrananlar bizi isteseler de özümseyemezler. Biliyoruz ki Allah katiyyen ihmal etmez. Kulun bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır. MHP'yi hedef alan çok ortaklı operasyonun kumanda merkezinde şimdi yangın çıkmış, alevler bacayı sarmıştır. Rüzgar ekerken mutlu olanlar, fırtına biçerken şikayet etmemelidir."
CHP kaosun dibinde, anlaşmazlıkların girdabındadır. CHP yanında hizalanan diğerleri ise vurgun yemiş haldedir. CHP sonunda kazdığı kuyuya düşmekten kurtulamamıştır. 16 Nisan'dan hemen sonra yeni bir parti kurma konusunda mekik dokuyan, zemin yoklayanlar hayal aleminden hala çıkamayan siyasi mahluklardır. Türk milleti 16 Nisan'da herkese yerini göstermiş, dersini vermiştir. MHP siyasetteki kıpırdamaların farklı beklenti ve ittifak arayışlarının sonu olmayan bir macera olduğuna inanmaktadır.
Bunların istikbali planlamasına en küçük katkı ve emekleri bile isteseler de görülemeyecektir. Bunlar birbirlerini yerken MHP emin adımlarla, erdemli ve etik değerlerle Türk milletine sevdaya hizmet edecektir. Şehitlerimizin aziz hatıralarına leke sürdürmemek için uğraşacağız. Türklüğün bekasının ebedi olması için her şeyi göze alacağız. Bizim için siyaset, kısa vadeli ve ucuz kişisel çıkarların, dirsek dirseğe koşuştuğu bir alan değildir. Fikri tutarlılıklarının olmadığını, ilkelerinin ayaklar altında çiğnendiği, meselelerinin ayaklar altında çiğnendiği, kaypak fikirlerin buluşma mekanı değildir. Nabza göre şerbet verenlerin tiyatro sahnesi değildir.
"PELİKAN KUŞLARI GİBİ DAVRANANLAR BİZİ İSTESELER DE ÖZÜMSEYEMEZLER"
"16 Nisan'dan sonra olmayan ganimeti paylaşmak için kuyruğa girenler, düne kadar aleyhimizde çalışıyorlardı. Çevremizde tuzak kuruyorlardır. Fitne, fesat dümenini çevirmekten keyif duyuyorlardır. Pelikan kuşları gibi davrananlar bizi isteseler de özümseyemezler. Biliyoruz ki Allah katiyyen ihmal etmez. Kulun bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır. MHP'yi hedef alan çok ortaklı operasyonun kumanda merkezinde şimdi yangın çıkmış, alevler bacayı sarmıştır. Rüzgar ekerken mutlu olanlar, fırtına biçerken şikayet etmemelidir."
"CHP KAOSUN DİBİNDE"
"CHP kaosun dibinde, anlaşmazlıkların girdabındadır. CHP yanında hizalanan diğerleri ise vurgun yemiş haldedir. CHP sonunda kazdığı kuyuya düşmekten kurtulamamıştır. 16 Nisan'dan hemen sonra yeni bir parti kurma konusunda mekik dokuyan, zemin yoklayanlar hayal aleminden hala çıkamayan siyasi mahluklardır. Türk milleti 16 Nisan'da herkese yerini göstermiş, dersini vermiştir. MHP siyasetteki kıpırdamaların farklı beklenti ve ittifak arayışlarının sonu olmayan bir macera olduğuna inanmaktadır."
"ÜÇ HİLAL YÜZYILLARCA YAŞAYACAKTIR"
"Bunların istikbali planlamasına en küçük katkı ve emekleri bile isteseler de görülemeyecektir. Bunlar birbirlerini yerken MHP emin adımlarla, erdemli ve etik değerlerle Türk milletine sevdaya hizmet edecektir. Şehitlerimizin aziz hatıralarına leke sürdürmemek için uğraşacağız. Türklüğün bekasının ebedi olması için her şeyi göze alacağız. Bizim için siyaset, kısa vadeli ve ucuz kişisel çıkarların, dirsek dirseğe koşuştuğu bir alan değildir. Fikri tutarlılıklarının olmadığını, ilkelerinin ayaklar altında çiğnendiği, meselelerinin ayaklar altında çiğnendiği, kaypak fikirlerin buluşma mekanı değildir. Nabza göre şerbet verenlerin tiyatro sahnesi değildir. üç hilal milletin güvencesi olarak yüzyıllarca mutlaka yaşayacaktır."
Bizim siyasetimizde yalnızca ve yalnızca, sabır, şuur, dava adamlığı yer alacaktır. Bunu anlamayan çıkabilir, nitekim çıkmıştır ama onlara takılmayacağız. Kirli ve ucuz siyasetin batağına saplanmadık, bundan sonra da saplanmayacağız. Siyasetimizin geleceğini heba etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Ayak bağı olanlara hiç ama hiç eyvallah etmeyecek, oynadıkları oyunları başlarına geçireceğiz. Mensubu olduğumuz kutlu dava, milli namusu, milli hakları bedeli ne olursa olsun sonuna kadar müdafaa edecektir.
"RUS ASKERİNİN AFRİN'DE NE İŞİ VARDIR?"
"6 yıldır süren Suriye iç savaşı, bölgesel huzuru allak bullak etmiştir. Suriye'de devam edegelenlerin derin ihtilah ve kanlı cepheleşme, nice felaket ve facialara yol açmıştır. Suriye'de ülke genelinde ateşkes ilan edilmiştir. Astana sürecinin ilk aşamasında Türkiye, Rusya, İran, BM, muhalefet ve rejim heyetleri ateşkesi izlemek için 3'lü mekanizma konusunda anlaşmaya varmıştır. Buna göre Suriye'nin İdlib vilayetinin tamamı, Lazkiye, Halep ve Hama'nın belli bölgelerini kapsayan çatışmazlık bölgeleri oluşturulmuştur. Bir yönü ile Türkiye'nin güvenlik bölge tezi ile benzerlikler taşımaktadır. Teşkil edilen çatışmazlık bölgelerinde nasıl gelişmelerin olacağı mutlaka görülecektir. Önemli olan çatışmayı tümden engelleyip yok etmektir. Belirlenen bölgelerde herhangi bir çatışma olması halinde buna nasıl müdahale edileceği açık değildir. Bir başka karanlıkta kalan nokta da çatışmazlık bölgelerinin güvenli bölgeye dönüşüp dönüşmeyeceği, uçuşa yasak alan ilan edilip edilmeyeceğidir. Rusya ve ABD'nin YPG ile ilişkileri ortadadır. Ülke olarak aynı masaya oturduğumuz devletlerin kanlı terör örgütleri ile emel ve hedef birlikteliği ile hareket etmesi, tarifi olmayan bir rezilliktir. Ha YPG, ha PKK. Aralarında bir ayrım olmadığını cümle alem bilmektedir. Ellerindeki silahların Batı kaynaklı olduğu da açıktır. Bu füzeleri veren dost görünümlü hangi melanet ülkedir. Rus askerleri ile teröristlerin birlikteliğini gösteren fotoğrafları paylaştığını anlatmıştır. YPG'li hainlerin yanında keyifle gülümseyen, manken gibi poz veren Rus askeri değildir, ABD askeri değildir de peki kimdir bu üniformalı kokuşmuşlar. Rus askerinin Afrin'de ne işi vardır? ABD ile Rusya YPG'yi arkalarına almakla nereye varmak istiyor, ne yapmayı akıllarından geçiriyorlar. YPG'ye verilen silahlar çok geçmeden Türkiye'ye sokuluyor. Bunu görmemek için ya kör ya da zihnen kötürüm olmak kafidir."
"TÜRKİYE, KÜRDİSTAN FİTNESİNE KESİNLİKLE GEÇİT VERMEYECEKTİR"
"Caniler sınırlarımızın hemen ötesinde talimden geçirilmekte ve üzerimize gönderilmektedir. Haseke'de YPG'li teröristlerin terör eğitimlerini tamamladıktan sonra düzenlenen sözde törene ABD'li askerlerin katıldıkları açığa çıkmıştır. Bu hasımlık, dostluk ve müttefiklik hukuku ile nasıul bağdaşacaktır. Tehdit her yerdedir. Güya ABD stratejik ortaktır, güya Rusya ile ilişkilerimiz düzelmektedir. Kurulması planlanan Kürdistan içina deta son rötuşlar yapılmaktadır. Önümüzdeki ağustos ayı için çağrı ve değerlendirmeler peş peşe gelmektedir. Türkmenlerin varlık, kimlik hakları çiğnenmektedir. Bölücü hevesler Türkiye'nin milli güvenliğini yakından tehdit etmektedir. NATO şemsiyesi altında bulunduğumuz ülkeler Türkiye karşıtı duruş ve tutumdan derhal vazgeçmeliler. Türkiye, Kürdistan fitnesine kesinlikle geçit vermeyecektir."
Yeri gelirse aynı bedeli yine öder, aynı badireleri yine göğüsleriz. Türkiye'nin önünde hiçbir musibet tutunamayacaktır.
"TÜRKİYE, KÜRDİSTAN FİTNESİNE KESİNLİKLE GEÇİT VERMEYECEKTİR"
"Caniler sınırlarımızın hemen ötesinde talimden geçirilmekte ve üzerimize gönderilmektedir. Haseke'de YPG'li teröristlerin terör eğitimlerini tamamladıktan sonra düzenlenen sözde törene ABD'li askerlerin katıldıkları açığa çıkmıştır. Bu hasımlık, dostluk ve müttefiklik hukuku ile nasıul bağdaşacaktır. Tehdit her yerdedir. Güya ABD stratejik ortaktır, güya Rusya ile ilişkilerimiz düzelmektedir. Kurulması planlanan Kürdistan içina deta son rötuşlar yapılmaktadır. Önümüzdeki ağustos ayı için çağrı ve değerlendirmeler peş peşe gelmektedir. Türkmenlerin varlık, kimlik hakları çiğnenmektedir. Bölücü hevesler Türkiye'nin milli güvenliğini yakından tehdit etmektedir. NATO şemsiyesi altında bulunduğumuz ülkeler Türkiye karşıtı duruş ve tutumdan derhal vazgeçmeliler. Türkiye, Kürdistan fitnesine kesinlikle geçit vermeyecektir."
"Yeri gelirse aynı bedeli yine öder, aynı badireleri yine göğüsleriz. Türkiye'nin önünde hiçbir musibet tutunamayacaktır. ABD istiyor diye, Avrupa dayatıyor bahanesi ile bu millet teslim olmayacaktır. MHP bu ruhu, bu varlığı yaşatmaya son neferine kadar yeminlidir. Bu nedenle diyorum ki; Bu ülke için yeminimiz vardır, vazgeçilmeyecektir."
"VATAN HAİNLERİNE CEZA İSE CEZA, İDAM İSE İDAM İŞTE ER MEYDANI, İŞTE TBMM"
"Fransa'da cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tutu sonuçlanmış yeni cumhurbaşkanı açık ara seçilmiştir. Fransızların kararına saygı duymak esastır. Bizim için asıl öncelik, iki ülke arasındaki diyalogların saygı çerçevesinde geliştirilmesidir. Bu seçim yapılmadan da AB'den gelen çarpık mesajlar buna işaret etmektedir. Almanya'nın başını çektiği birlik ülkelerin adeta Hıristiyan kulübü gibi hareket etmekte bir sakınca görmezken, ön yargılarının esiri olmaktadır. PKK'ya bakışı son derece rahatsız edicidir. Sürekli gergin halde bulunan Türkiye'nin AB macerası aslında anlam ve bağlayıcılığını çoktan kaybetmiştir. AB'nin siyasi denetim kararından sonra inandırıcılığı yok denecek kadar azalmıştır. Türkiye AB'nin şamar oğlanı hiç değildir. Öyle ki idam cezasının AB ülkelerinin bütün değerlerine aykırı olduğu iddia edilmiştir. Terör örgütlerine destek vermek AB değerlerinin bir parçası mıdır? PKK ve FETÖ destekçilerinin elinden tutumak AB değerlerinin neresinde yazılıdır. İdam cezasının getirilmesi hazırlanacak teklif ya da tasarının TBMM'de görüşülüp kabul edilmesi hussunda MHP vardır, buradadır. Bu bahsin kapanması acilen beklemektedir. Vatan hainlerine ceza ise ceza idam ise idam. İşte er meydanı işte TBMM. Biz dün ne söylüyorsak aynı noktadayız. İdam cezası toplumsal bir talep midir? Evet. O halde durmayalım, alttan almayalım. Türkiye'nin kendi göbek bağını nasıl keseceğini gösterelim."
"Şehidimizin katil ve azmettiricileri belli olmasına rağmen süreç sonuçlandırılmış değildir. Fırat Çakıroğlu kardeşimizi şehit eden katillerin öğrencilik halleri devam etmektedir. Caniden öğrenci olmaz, gerçek öğrenciden cani çıkmaz. Biz Ege Üniversitesi rektörünün derhal teröristlerin öğrencilikle bağını kesmesini bekliyor ve istiyoruz. "
"Milyonlarca Suriyeliye bakan Türkiye 21 kardeşimize mi bakamayacaktır? Unutmayalım ki ah alan olmaz, ah yerde kalmaz. Bizde Çin zulmüne teslim edilecek tek bir soydaşımız yoktur. Mazlum Doğu Türkistan haklı ve baki kalacak davamızdır."