Deveye demişler boynun eğri, oda demiş ki; nerem doğru ki? Bizim durumda aynı. Her şey okadar aleni yapılıyor ki, yazarken de mecburen birkaç konuya birden değinmek zorunda kalıyoruz.
-MHP-
Şu anda ülkenin her tarafında bir huzursuzluk var. Buna AKP yöneticileri ve seçmeni de dahil. Çünkü onlarda bu ülkenin insanları, bölünmeyi ve ülkenin peşkeş çekilmesini net görüyorlar. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarını boynu bükük izliyorlar. Kimi korkusundan, kimi rant sevdasından, kimi koltuk beklentisinden, kimi sadakasının kesilmesinden korkuyor. Ama asıl seçmen halk ise oyunu verecek yer arıyor. Ancak MHP’nin Balgat zevk ve sefasını sürenler, salonlarda aday açıklayıp, salon edebiyatı yapmaktan ileri gidemiyorlar. Şu anda sayın Bahçeli MHP genel başkanlığını bırakıyorum desin; MHP’nin oy oranı en az %25’e fırlar bunu sayın Bahçelide çok iyi biliyor. Delege Sayın Bahçelinin gidebilme ihtimali karşısında Sayın Koray Aydına dahi oy verdi. Ortak kanı şuydu. Sayın Koray Aydın, Sayın Devlet Bahçeliden iyi alternatif değil ama; Sayın Bahçeli karşısındaki en güçlü aday o. Şu anda halk şunu diyor. Sayın Bahçeli ile olmaz, CHP zaten ne yaptığını bilmiyor. Ama tek alternatifte MHP. Kerhen MHP’ye oy atmayı düşünüyor. MHP’nin şu ortamda oy oranının en az %35 olması gerekir. Ancak Sayın Bahçeli ve ekibi büyük bir gayretle %15’ler seviyesinde tutmayı başarıyor. Özetle AKP’yi bu duruma getiren Sayın Bahçeli ve Ekibi.
-Sayın Mansur Yavaş-
Hala Mansur Yavaş mı diyorsunuz demeyin? Anadolu’da sayın Mansur Yavaşı görüp tanımayanlar dahi Ankara’da Mansur Yavaş MHP adayı olmalıydı; MHP’nin başına Mansur Yavaş geçmeli diyor. Neden? çünkü Türk halkı lidere aç. Bir umut bir kurtarıcı bir kıvılcım bekliyor. Bu kıvılcımın yerinin MHP olacağını düşünüyor. Ancak mevcut MHP lideri ve yönetiminde bunu göremiyor. Tarihe bir bakın, kıvılcımı yakan başarırsa iktidarı ele alır. Başaramazsa kaba tabir ile, kelleden olur. Şu anda ülkenin ve MHP ihtiyacı bu? Sayın Mansur Yavaş BBP’den aday olur veya olmaz bu başka bir durum. Ancak MHP genel merkezinin değişmesi, iktidara yürüyen MHP’nin şahlanması için tarihi görev sayın MEVLÜT KARAKAYAYA düşüyor. Kendisi ile teşviki mesaim yok. Umarım bu sözlerimi yanlış anlamaz. Şahsına, kariyerine bir lafımız yok olamazda. Ancak Yılların verdiği deneyime sahip olması, Öğretim görevlisi olması ve şuan MHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olması; Sayın Mevlüt Karakayayı tarihi süreci başlatacak kilit konuma getiriyor. Üzülerek belirteyim ki (-kızıp gücenmeye veya duygusal davranmaya gerek yok-) Sayın Mevlüt Karakaya ile MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesini alma şansı % (-0-) sıfır. Ancak Mansur Yavaş ile görüşüp, Sayın Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediyesine bağımsız aday veya Anlaşılacak bir partiden (-Belediye Meclisi Listesi Oluşturabilmek İçin-) aday olduğu takdirde, birlikte tarihi açıklamayı yapıp; MHP genel merkezinin yaptığı hatayı telafi edip, Mansur Yavaşa destek olmak üzere adaylıktan çekilmelidir. Bu durum tüm Ülkücüleri ve Milliyetçileri bir çatı altında toplayacak; Ankara Büyükşehir Belediyesini AKP kayıp edecek, Ankara’yı Türkiye’nin kalbini Ülkücülere verecektir. Dahası MHP Genel Merkezi ve Sayın Devlet Bahçeli Balgat’ı terk etmek zorunda kalacaktır. MHP ve Ülkücüler iktidara yürüyecektir. Bu bir ütopya değildir. Ülkücüleri, MHP, Türkiye ve Dünya Türklerini etkileyecek bir olay, tarihe damga vuracak bir süreçtir. Olaya birde bu açıdan bakalım. Küçük hesaplar ve koltuk kavgaları yapmayı bırakalım. Büyük düşünüp, dünya satranç tahtasında Türkler ve Türkiye olarak bizde yerimizi alalım. Sayın Mevlüt Karakaya bunu yapmadığı takdirde ne olacak; en iyi ihtimalle önümüzdeki seçim MHP’den milletvekili başka??? Yakın tarihe baktığımızda Sayın Mustafa Kemal Anadolu’ya geçtiğinde Sayın Kazım Karabekir Paşa’ya Mustafa Kemali yakalama emri verilmiştir. Sayın Kazım Karabekir Paşa tarihi sürecin dönüm noktasını yapıp; Mustafa Kemale paşam emrindeyiz. Şeklinde karşılamada bulunmuştur. Kurtuluş savaşının ise asıl dönüm noktası burasıdır. Sayın Kazım Karabekir Yakalama emrini uygulasaydı; belki de tarih kitaplarında küçük bir paragraf olarak Mustafa Kemal diye bir subay isyan başlattı. Kazım Karabekir tarafından yakalanarak idam edildi şeklinde geçecekti? Sayın Mevlüt Karakaya tarihi süreçte bu anlamda en önemli noktadadır. (-Bazılarınızın sende kimsin, kime akıl veriyorsun, ukala vs. dediğini duyar gibi oluyorum. Daha öncede dediğim gibi haddimi aşıyorum, aşacağımda; Gereğini yapması gerekenler adı bu dava ile özdeşleşenler gereğini yapıp; MHP genel başkanlığına aday olmadığı takdirde tek başıma da olsam bu yolda devam edeceğim. Başka Türkiye yok, Türkiye Türklerindir. Öylede Kalacaktır.-)
-AKP ve Cemaat-
Basına bir bakın, günlerdir dershaneler, AKP ve Cemaat çatışması adı altında veriliyor. Her ikisinin de ipleri ABD’de; tavşan kaç, tazı tut oyunu oynanıyor. Bizde bu oyunu yiyoruz. Ama diğer yediklerimizin yanında bunun lafımı olur. Neler yedi bu millet, demokratikleşme paketi adı altında Andın kaldırılması, Devlet Kurumlarından T.C.’nin çıkarılması, Berzani İçin Törenler yapılması, Genel Kurmay Başkanı ile PKK lideri Öcalanın Aynı Kanun Maddesinden hapise atılması, şehide kelle denilmesi, daha niceleri insan yazınca dahi psikolojisi bozuluyor, bunu mu yemeyecek? Bir bakın manzaraya sözde muhalefet olan (-Sayın Başbakanın dediği gibi böyle muhalefet düşman başına-) MHP ve CHP bir anda cemaat ve dershanelerinin savunucusu konumuna geldi. Yani AKP ve Cemaat yapmak istediklerini, CHP ve MHP’ye yaptırıyor. Olay çok net. Birinci aşama Cemaat Dershaneleri, devlet kredisi ile özel okula dönüşecek. Özel hastanelerde olduğu gibi, özel okula giden öğrenci başına özel okula ödeme yapılacak, böylece iyi bir gelir kapısı oluşup hazinede kalan paralarda bu yolla bu okullara akıtılacak. İkinci aşama dershane öğretmenleri yetişmiş öğretmen kapıda mı kalsın denilerek, Cemaat Dershanelerindeki öğretmenler bir gecede hepsi Milli Eğitim Bakanlığına geçirilecek. Öğretmen kadrosu en az 5 yıl dolacak ve Cemaatle ilgisi olmayan öğretmenler eğitim kadrosu dolduğu için, KPSS kapılarında öğretmen dahi olamayacak. Bu durum ise MHP ve CHP’nin isteği gibi bize yedirilecek. CHP lideri ABD kapılarında gezip, MHP lideri salon edebiyatı yapa dursun. Birde Sayın Tayip Erdoğan dünya lideri, bizimle mi uğraşacak diyen CHP’nin umut bağladığı Sayın Mustafa Sarıgül’ü de unutmamak lazım. Şimdi bir kez daha düşünün biz ne istiyoruz? Biz Türkiye Türk devletidir. Türkiye de yaşayan bu vatana vatandaşlık bağı ile bağlı olan bu devletin bekası için çalışan her millete tabi halklarda Türklerle aynı haklara sahiptir. Diyen ; Türkiyeyi, Türkleri ve MHP’yi iktidara taşıyan lider istiyoruz. Sayın Tayyip Erdoğan’a tek soru sorulmalı, Türkiye bir Türk Devletidir. Diyebiliyor mu? Diyemiyor mu? Sayın Putin ne diyor? Rusya Ruslarındır. Rusya da Rusça konuşulur. Bu kadar net!
Oğuz Hocaoğlu
-
