MHP’deki değişimin daha fazla uzamaması lazım. Bu hem MHP’nin kurumsal kimliğini zedeliyor, hem de acilen müdahale edilmesi gereken ülke meselelerini daha içinden çıkılmaz hale getiriyor.

MHP muhalefetinin hedefi iktidar olmak. Bugün konjüktör de buna müsait. İktidarın bütün politikaları gerçeğin duvarına çarparak geri döndü. 17/25 Aralık’tan beri Türkiye sadece bir şey yapıyor;Erdoğan’ın kişisel iktidarını tahkim etmek. Çıkarılan kanunlar,yapılan düzenlemeler hep bunun için. Yüksek mahkeme üyelerinin sıfırlanmasına yönelik hazırlıklar demokrasiye son darbeyi vurmak,Yargı’yı milletin yargısı olmaktan çıkarıp tek adamın yargısı yapmak için.

Yarın bu sorunların tamamı MHP’nin önüne gelecek. Enkaza çevrilen devleti yeniden tanzim etmek,topluma ekilen nefret tohumlarını söküp atmak yeni iktidara düşecek. Erken müdahale, sorunların maliyetinin de düşmesi demektir.Onun için MHP’deki değişimin bir an önce olması gerekiyor.

Aslında, Bahçeli çoktan görevi bırakabilirdi. Hiçbir lider tabanına rağmen görevde kalamaz. Bahçeli’yi cesaretlendiren, ,AKP’nin açık desteği ile MHP milletvekilleri ile MYK üyelerinin tutumudur. MYK ve milletvekilleri tavır koysa bu iş çoktan bitmiş, MHP bu yıpratıcı süreci yaşamamış olurdu. Yıpratıcı diyorum çünkü Genel Başkan Adayları son derece uzlaştırıcı,kucaklayıcı,bütünleştirici bir dil kullanırken, Bahçeli tam aksine yıkıcı,ayrıştırıcı,zan altında bırakıcı bir dil kullandı. Bu da maksatsız değil,Bahçeli muhalefetle kendinden yana olanları bir daha bir araya gelemez hale getirmek istiyor.Hainlik,ABD uşaklığı ,satılmışlık,proje adamlığı, paralel olmakla suçlanan insanlar bunu söyleyenlerle her şeyi yutup bir araya gelebilir mi?

Henüz çok geç değil,Pazar günü Ankara bir demokrasi bayramına tanıklık edecek. Kışkırtmalara,tahriklere rağmen ülkücü hareket sıçramasının ilk adımı olan büyük kucaklaşmasını gerçekleştirecek. Hangi tarafta yer alırsa alsın kardeşliğin baki olduğunu gösterecek. Bu konuda en büyük görev milletvekilleri ile merkez yönetim kurulu üyelerine düşüyor. MHP’nin mahkeme kapılarında sürünmesine,Bahçeli üzerinden iktidarın oyuncağı haline getirilmesine daha ne kadar göz yumacaksınız? Bu iş ne kadar sürüncemede kalır, ne kadar uzarsa hem nifak tohumları ekmek isteyenler, hem de devleti tek adamın ihtiraslarına göre tanzim etmek isteyenler kazanacaktır.

Bu yarayı derinleşmeden kesip atmak milletvekilleri ile MYK’nın elindedir. Bir köşeye pusarak sonuca göre hareket etmeyi beklemek ülkücü ahlaka sığmaz. Ülke uçuruma giderken kişisel hesaplarla hareket edilmez. Susarak,nötr kalarak bir harekete hizmet etmek ya da dünyayı değiştirmek mümkün değildir. Taban ve delege görevini yaptı. Ülkülerinin,ideallerinin nasıl bonkörce harcandığını gördü.Şimdi sıra milletvekilleri ile MYK üyelerinde. 19 Haziran’da kurultay salonuna gelerek Saray’ın planlarını bozun.

Nefsi için kardeşi kardeş ile dövüştürecek kadar gözünü hırs bürüyenlere fırsat vermeyin.Sizi seçen tabanın taleplerine kulak verin.19 Haziran’ı ülkücüleri kucaklaştıran bir bayram gününe çevirin. Hadi, korkmayın!