Bu, bir hayal mi yoksa bir ideolojiyi monte etmek mi?

Şeker Fabrikalarını kapatarak işsizliğe çare olunamayacağını Sn. Erdoğan’da bilir. İşsiz adam ne yapar; dedikodu yapar, kahvehanelerde pinekler, avare avare gezer. Tehlikelidir.

Morali bozuktur. Ana ve babasının eline bakmaktan, bir çay parası koparmaktan bıkmış, usanmış, utanmıştır artık.

Eskiden Halk Evleri vardı. Sanat yapılırdı, kültür anlatılırdı, şiirler okunur, tiyatrolar oynanırdı.

Acaba bu “Millet Kıraathaneleri” Halk Evlerine bir alternatif mi yoksa bir ideolojiyi beyinlere enjekte etmek mi?

Öyle ya koskoca şehirlere birer tane “Millet Kıraathanesi” açılmayacak ya! Yüz binlerce kıraathane demek. İşletmesi nasıl olacak, şekeri, çayı, kek, püskeviti nasıl karşılanacak?

Bunları karşılayacak para varsa; neden işsize iş kapısı olacak fabrika açmıyorsunuz?

Neden bu mağrur ve gururlu insanları, bir bardak çaya bir dilim keke keklemek istiyorsunuz?

70 KİŞİLİK SINIFLAR

Sn. Erdoğan "BEN 75 ÖĞRENCİLİ SINIFLARDA OKUDUĞUM ZAMAN TEK PARTİLİ CHP DÖNEMİYDİ”.

Diye aklınca CHP ve o dönemi karalamak ve itibarsızlaştırmak istemekte.

Oysa Sayın Erdoğan, 1954 doğumlu

Türkiye çok partili döneme 1946 yılında geçti. 1950 seçimlerinde de DP ezici bir çoğunlukla iktidar oldu.

Soru: 1954 doğumlu Erdoğan, nasıl oluyor da 1946’da 70 kişilik sınıflarda okumuş oluyor?

Eğer gerçek isteniyorsa o kadar eskilere gitmeye gerek yok. 1973 yılında Kulu Merkez İlkokulu’nda: 75 değil amma, 65 kişilik sınıfı okuttuğumu biliyorum.

Bugün at sırtında okula giden yok mu? Traktör remorkunda öğrenci taşınmıyor mu?

Bunlar Türkiye’nin gerçekleridir.

Bir Cumhurbaşkanı böyle açık vermemeli ve açığa da düşmemeli.

SORMUŞLAR

Bir bilgeye soruyorlar: “En zor olan nedir?” diye.

Bilge cevap veriyor: “ Sözdür” Ve izah ediyor, “ Anlatması da ZOR, anlaması da zor”

Onun için anlaşılır olmak en güzelidir. Eğer amacınız gündem yaratmak ve gündemi saptırmak değilse.

Esen kalınız.