İnsan, Allah'ın yarattığı en özel canlı. Konuşabilen, düşünebilen ve iyi-kötü kararlar alabilen bir fani.

Her insan hata yapar. Hepimiz nice hatalar yaptık. Adı üstünde hata. Hep şunu derim; "ben hiç yanlış yapmadım diyemem ama o an için yaptıklarım, o günün doğrularıydı" diye. Yaptığımız yanlışları bilmeli ve bir daha yapmamaya özen göstermeliyiz. İnsan insanı affeder sözü de koca bir hikâyedir. Ne haddine insanın insanı affetmesi veya affetmemesi? Allah C.C. nihai kararı verendir. O isterse affeder, istemezse affetmez.

Siyasette böyledir işte. İnsan hayatının yansımasıdır. Rahmetli Demirel'in dediği gibi; "dün dündür, bugün bugündür". Konjonktürel davranışların belirlediği yalan bir dünyadır. Birbirleri hakkında konuşanların, daha sonra aynı hataları kendilerinin yaptığı, güçten pay alabilmek için insanların manevi değerlerini ve inandığı ilkeleri kullananların kayıkçı kavgalarının yaşandığı yerdir. Milletin iradesinin tecelli ettiği seçimlerle milletin vekili olanların, asili hor gördüğü akıl almaz bir yaşantıdır ve hiç bir zaman değişmeyecektir.

Siyaset yapmayacağım!

Denedim, olmuyor işte. Ben, siyaset yapmak için yetişmemişim. MHP'ye bile, Başbuğ'un kurduğu parti diye oy vermişim yıllarca. Ötesinde bir anlam ifade etmemiş benim için galiba. Peki neden o hırsa bürünüp, daha fazla yanlışların olduğu yola girmişim? Koltuk mu istedim, yoksa bir başka neden mi vardı ardında? Ne değişti? Aynı tas aynı hamam.

Milli birlik gerekiyor!

Tüm hırslarımızı ve yanlışlarımızı bir kenara koyma vakti gelmiştir artık. Ülkücü, Komünist, Liberal, Siyasal İslamcı ve diğer tüm olguları savunan insanlarımız, üzerlerindeki gömlekleri çıkartmadan, Milli Birlik ve Beraberlik çatısı altında toplanmalıdırlar. "Şu, böyle yapmıştı ama" demeden, "bu adamla mı aynı yolda yürüyeceğim? " diye sormadan, Milli Birlik ve Beraberliğe sıkı sıkı sarılmalıdır artık insanımız. Çok zor günler kapıda ve birbirimizle kavga durumunu devam ettirirsek, Osmanlı'nın son dönemindeki hatalar zincirini bir kez daha tekrar edip, ülkemizi bir cehennemin içine sürükleriz.

Nedir Milli Birlik ve Beraberlik?

Ülkenin ve milletin faydasına atılacak ilk adım ve süreklilik içerecek faaliyetler zinciri diye özetleyebiliriz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği yolda, gösterdiği hedefe ulaşmak adına atılan her adım. Gençliğe emanet edilecek, modern ve zengin bir devlet. İlim ve bilimi üstün tutan eğitim anlayışı. Adaleti, mülkün temeli olarak gören hukuk savaşı. Milletinden olanı, herkesten özel gören bir milliyetçilik şuuru.

Sonuç olarak; ben artık, kimse için kötü bir kelam yazmayacağım. Hakaret olarak algılanabilecek tek bir hecem dahi olmayacak. Doğru yapılan her adımı destekleyeceğim gibi, yanlış gördüğümle ilgili, direkt olarak Cumhurbaşkanımıza mektup yazacağım. Milli Birlik ve Beraberliğe en çok ihtiyacımızın olduğu şu günlerde, devletin ve milletin faydası olan ne varsa yapacak, zararı olandan ise mümkün olduğu kadar uzak duracağım. Başka Türkiye Yok! Benden demesi.