Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin arasında yapılan görüşmeden İDLİB’de ateşkes kararı çıktı. Dağ fare doğurdu da diyebiliriz.

Toplantıya Rus Devlet Başkanı Putin’in ağırlığını koyduğu daha ilk başka anlaşıldı. Putin “Ak Parti’li bakanlara eliyle gelin buraya işareti yapması ve Ak Partili bakanlarında sırayla Rusya Devlet Başkanı’nın elini sıkmaları toplantının sonucunu işaret etmekteydi. Ak Partili Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise ayağa kalkarak, ceketinin düğmelerini iliklemesi ve Rus bakanlar Lavrov ve Soygu’un elini sıkması ayrı bir garabetti.

Evet, Erdoğan ve Putin’in Moskova zirvesinden ateşkes kararı çıktı. Ateşkes kararının ardından Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi Mutabakatındaki sözleri henüz hafızalarımızda . Erdoğan Soçi Mutabakatında; “Rejimin (Suriye hükümet kuvvetlerinin) Soçi Mutabakatı sınırına çekilinceye kadar sorun çözülemez” çıkışı akıllara geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'de çatışmaların arttığı ve rejime bağlı güçlerin büyük ilerleme kaydettikleri son dönemde yaptığı hemen hemen her konuşmada “Rejimin, Soçi mutabakat sınırlarına geri döneceğini” ifade etmiş, aksi halde TSK’nın bizzat rejime karşı harekete geçeceğini belirtmişti. Erdoğan 15 Şubat'ta AK Parti İstanbul İl Teşkilatının yeni üye ödül töreninde yaptığı konuşmada "Rejim Soçi Mutabakatı sınırına çekilinceye kadar sorun çözülmez.

İdlib'deki sorun çözülmedikçe ne buradan sınırlarımıza yönelen yeni kitlelerin ne de ülkemizdeki Suriyelilerin dönüşü mümkün olmayacaktır" ifadelerini kullanmıştı.

İdlib’de peş peşe gelen şehit haberlerinin ardından Moskova’da gerçekleştirilen Putin-Erdoğan zirvesinde rejim ordusunun son dönemde aldığı yerlerden geri çekilmesine ilişkin herhangi bir madde yer almıyor.

Moskova mutabakatı ile, daha önce Soçi'de kararlaştırılan ve kurulan 12 Türk gözlem noktasının ise göreve devam etmesi kararlaştırıldı. Erdoğan, gözlem noktalarının “sadece ateşkesi izleyeceklerini” açıkladı. Yani rejimin geri çekilmesi için bu noktalardan karşı harekat yapılmayacağını da diplomatik bir üslupla dile getirmiş oldu.

Sayın Cumhurbaşkanı, her zaman olduğu gibi görüşmeler olumsuz da geçse iç politikada olumlu geçtiği izlenimi vermek ve taraftarlarını zinde tutmak için her türlü argümanı kullanmaktadır.

Bu kapsamda, Moskova görüşmesinin olumlu geçtiği ve Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda izlediği bağımsız dış politikanın yeni bir başarı elde ettiğini ifade etti. İstanbul İl teşkilatında konuştuğu sözler nerede? Bugün gelinen bu noktada imzalamak zorunda kaldığı metin yüzseksen derece zıt fikirlerden oluşmuyor mu?

İdlib’de şehit düşen 36 askerimiz için Putin, biz sizin askerlerinizin orada olduğun bilmiyorduk. Biz gözlem noktalarındaki askerlerin üzerine ateş açmadık diyor. Suriye rejim güçleri de biz yapmadık diyor. Peki bizim askerlerimizi kim şehit etti. Putin utanmadan bir de Sayın Cumhurbaşkanına taziyede bulunmuş. Yüzsüzlüğün bu kadarı da fazla. Bu iki yüzlü yersen politikasını Türk Milletinin yemeyeceğini ümit ediyoruz. Biz Türk Milliyetçileri olarak ortada oynanan bu oyunu yemedik ama yiyen yiyor elbette.

Türkiye’nin ulusal çıkarlarının korunduğu gibi bir masalı pompalıyorlar. Allah aşkına İdlib’de hangi ulusal çıkarımız korunmuş oluyor. Kimi kandırıyoruz. İç politikaya yönelik sayın Cumhurbaşkanı Ak Parti taraftarlarını zinde tutabilmek adına böyle açıklamalar yapmak zorunda olduğunu da biliyoruz. Ortada bir başarı geremiyoruz. Soçi Mutabakatında olduğu gibi rejim güçleri kendi olması gereken yerlere çekilene kadar mücadelemiz devam edecektir diyeceksiniz. Ardından da bu kadar şehit verdikten sonra ateşkes imzalayacaksınız. Ve bunu da Türkiye kamuoyuna bir başarı diye sunacaksınız. Bravo yani. Bunu da geçmişte benzeri olaylarda olduğu gibi hezimeti başarıya çevirmekte pek mahir olduğunuzu bir daha ortaya koymuş oldunuz.

Bu cambaza bak oyununu Türk Milleti olarak hep birlikte izliyoruz. Ne diyelim Allah islahınızı versin.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE