AKP Genel Başkanı Sn. Erdoğan Manisa’da kükredi: “Ekonomi de rekor üstüne rekor kırıyoruz” İstemeyenin iki gözü önüne aksın, ocaklarına ateş düşsün. Ülkenin kalkınmasını kim istemez?

Gel de bu habere coşma, gel de bu habere sevinme, uçma!

Ama adama sormazlar mı, “Agam iyi diyorsun, güzel diyorsun da! Onca kapanan firmalar, kapanan işyerleri keyiflerinden mi kapanıyor? Ağustos başında 3.40’ları gören Dolar 4. Kasım 2017’de neden 3.85’i gördü?

Acaba uçan: ekonomimiz mi, dolar mı, yabancı faiz baronları mı?

Kısacık bir hatırlatma: Ekim ayı sonuyla enflasyon:% 11.9, ÜFE:  %17.28, Dolar: 3.85, Euro: 4.53, mazot: 4.97 tl/litre, benzin: 5.50 TL/litre. Türkiye’de bir Türk: asgari ücretle:280 litre benzin, 285 litre mazot alınabilirken, Almanya’da bir Alman:1261 litre benzin, 1285 litre mazot alabilmektedir. Rekor bu olsa gerek mi?

Bu rakamları gören Batılılar ve Avrupa toptan bize imreniyor ve bizi kıskanıyorlar.

Öyle rekor kırıyoruz ki, fındık üreticisi ağaçlarını kesiyor, tütün üreticisi kan ağlıyor, tarımla uğraşanlar yoklukla boğuşuyor. Emekli, işçi, memur ve asgari ücretli yandım anam konumundalar.

Her beş üniversite mezunundan üçü işsiz! İşsizlik had safhada!

Borcu olmayan vatandaş yok. Kredi kartlarıyla Ali Cengiz oynamakta millet.

Deniliyor ki, “Hamd olsun kasa fırlatan yok!”

Nasıl olsun? Millette kasa fırlatacak cesaret mi var, takati kesilmiş.

Et, buğday, pamuk, pirinç, petrol, sanayi ürünleri, doğalgaz, saman ithal.

thal eden bir ülke ve ihracat-ithalat dengesi ülke aleyhine bozulmuş bir ülkenin ekonomisi hangi rekorları kırar?

İhracat rekor kırmış; keşke rekor üstüne rekor kırsa.  Hangi vatan evladı bundan gurur duymaz, zevk almaz?  Elbette biz devletimizin ve hükümetimizin yanında olacağız. Ama gerçekleri görmemezlik de yapamayacağız. İyi bir yurttaş, imanlı bir Müslüman böyle yapmaz mı?

Ekonomisi rekor kıran, büyüme hızı beklenenin üstünde çıkan bir ülke; memuruna, emeklisine, işçisine toplam % 7 zam yapar mı?

AVM’leri geziyorum. Süt ürünleri, et ürünleri almış başını gitmiş.

Bu nasıl rekor ki, bizlerin haberi olmuyor?

Bu nasıl büyüme ki, maaşlarımız her ay eriyor?

Bu nasıl kalkınma ki, milli ve yerli yerine; ithal politikası uygulanmakta?

Bu nasıl rekor ki, iç ve dış borç tavan yapmış? Bu nasıl rekor ki, ekonomiden sorumlu bakan; “Zamların bizimle ilgisi yok, otomatik bir sistem yapıyor” diyebiliyor?

Lütfen bu kalkınmayı ve rekoru birileri bizim anlayacağımız şekilde izah etsin.

Üretmeden tüketen, milli kaynaklara endekslenmeyen bir toplum asla kalkınamaz.

Esen kalınız.