Sene 1915, 1. Dünya Savaşı başlayalı bir yıl olmuş. Balkan Harbi'nden sonra, ağır yara almış olan Osmanlı Ordusu, sadece bir cephede değil, bir çok cephede savaş halindeydi. Savaşın en ağır kayıplarının verildiği Çanakkale Zaferi de, tam bu tarihte yaşandı.

Hastalıklı bir devletin son yıllarında, eli silah tutan her erkeğin, kadının ve çocuğun savaştığı yıllarda, Osmanlı sancağı altında sığıntı gibi yaşayan eli kanlı azınlıklar azmışlar ve dağılan Osmanlı'dan ne koparabilirizin derdine düşmüşlerdi. O zamanda dahi, Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü düşünen azınlığı saygıyla selamlıyorum. Onlar zaten hala Türkiye Cumhuriyeti kimliğini şerefle taşıyorlar.

Ermeni eli kanlı taşnak çetelerinin orta ve Doğu Anadolu bölgesinde yaptığı katliamların izleri, ilerleyen tarihlerde ortaya çıkan toplu mezarlarla gün yüzüne çıktı ama bunu dünyaya göstermekten aciz ve basiretsiz yöneticiler nedeniyle hep ezilen ve barbar görülen yine bizler olduk.

Cuma akşamı Biden Cumhurbaşkanımızı aramış ve "Ermeni Soykırımı" diyeceğim demiş. Bunu duyan Cumhurbaşkanımız, "Böyle bir şey demeniz durumunda, Büyükelçinizi ve burada yaşayan tüm vatandaşlarınızı ülkenize göndeririz. Yerleşik firmalarınızın faaliyetlerini durdururuz. Gerekirse bunu savaş nedeni sayarız" diyebilmeliydi. Tabii ki kendisini hala "DÜNYA LİDERİ" olarak görüyorsa. Şuna eminim ki; Kaddafi de, Saddam da bunu derlerdi ve dediler yaşamlarında. Öldürüldüler ama onurlarıyla mücadele verdiler. Eğer Cumhurbaşkanımız onlar gibi gerçekten diklenbilse, biz millet olarak O'nu kimseye yedirmeyiz.

Millet bu konunun üstüne gitmesin diye Kuzey Irak'a girildi bugün ve bir Ak Parti klasiği olan algı değiştirme oyunu başladı. Verilmesi gereken tepki yerine, apayrı bir duruş gösterildi anlayacağınız. 

Ermeni soykırımı denilen hikaye, koca bir yalandan ibarettir. Topyekün savaşta olan bir millet, hangi ferdiyle soykırım yapmıştır? Tam aksine, yukarıda bahsettiğim gibi, zulüm, işkence ve katliam, Ermeni azınlık tarafından bizim insanımıza yapılmıştır.

Verilmesi gereken en hızlı tepki şudur; sınırlarımız üzerinden transit Ermenistan'a giden tırlara izin verilmemelidir. Bu konuda Ermenistan'a destek olan ülkelere yaptırım uygulanmalıdır. Üretim anlamında ihtiyaç duyulan bir ülkeyiz ve bunu kullanabilmeliyiz. Üç kuruşumuz olacağına, bir duruşumuz olsun yani! 

Sonuç olarak; duruş çok önemli kıymetli okurlarım. Kendinizi kullandırmaz ve doğru yerde doğru tepkiyi verebilirseniz, kimse size yan gözle bakamaz. Yan gözle bakan olursa da, o gözü oymayı en iyi biz biliriz.