NİTELİKLİ ÇOCUK YETİŞTİRMEK 2

 

Merhaba Haber Erk'in kıymetli okuyucuları..'Nitelikli Çocuk Yetiştirmek' içerikli konumuzun ikinci bölümüyle yine beraberiz..

Bu yazımda tarihten bazı örnekler vererek konuyu farklı bir boyutuyla ele almak istedim..

Türk Milleti'nin şanlı tarihinin her sayfası örnek alınacak,örnek gösterilecek niteliktedir.

Bizi biz yapan elbette ki en başta ahlaki değerlerimizdir. 'Türkiye Seyehatnamesiyle' meşhur Du Loir'in 1650'lerdeki ahlakımız hakkında hükmü şudur: Hiç şüphesiz ki ahlak bakımından Türk,siyasetiyle medeni hayatıyla bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir.

Peki bize ne oldu?

Cihana örnek teşkil ederken nasıl oldu da taklitçi bir millet haline geldik?

Bu konuya tarihi bir anektodla değinmek isterim: İngiltere Başbakanı Winston Churciill gazetecileri toplar..Gazetecilerden birinin sorusu şudur: Efendim Türkler'i asla yenmeyi beceremediler..En zor anlarda dahi bu millet tekrar dirilmeyi başardı..Türkler ile nasıl başedeceksiniz?

Churcill gazetecilere sorar: 'Siz balığı nasıl avlarsınız?'Gazeteciler şaşırır..Churcill soruyu tekrar eder..Ve gazetecilerin bir kısmı oltayla,bir kısmı serpmeyle, bir kısmı da farklı yöntemlerle avlayacağını belirtir..

 

Churcill bunları dinler ve gülümseyerek konuşmaya başlar: Ben bu yöntemlerin hiç birini kullanmam..Balığın bulunduğu alandaki suyu boşaltır ve balığı elime alırım..

Onunla istediğim gibi de oynarım..

Evet biz Türkleri savaşta yenemeyecegimizi anladık..

Onları ancak milli ve manevi özelliklerini kaybettirerek yenebiliriz...

Türklerin ahlâkını bozacağız,aile yapısını çökerteceğiz,der..

Gazetecilerden birisi:Efendim söz konusu olan insan.Bunu insanlara nasıl yaparsınız?deyince Churciil'den o asla unutulmaması gereken cevap gelir. -Türkler insan değildir!!!! Evet ,bu olaydan sonra batı bu hedefine çok kısa zaman sonra ulaşmaya başladı..

 

Türk kızlarının katıldığı ilk güzellik yarışması bunda ilk adım oldu..

Her yerden'Türk kızlarını sonunda soymayı başardık' sesleri işitildi..

Bunları yazarken Hayali'nin şu dizeleri döküldü kalemimden: 'Cihan-ara cihan içindedir arayı bilmezler. Ol mahiler ki derya içre deryayı bilmezler '(Balık suyun kıymetini suyun içindeyken bilmez) Biz de milli manevi özelliklerimizi tamamen yitirince mi derya kıymetin bilecegiz acaba?

Son pişmanlık aşamasına gelmeden önce tekrar titremeliyiz.

Tarihe tekrar yön veren,cihana örnek olan bir Millet olmamız için öncelikle siyasetin MİLLİ olması gerekmektedir..

Çocuk ve gençlerin yetiştirilmesinde eğitim ve öğretimin MİLLİ olması şarttır..

Eğitimde her türlü reform ,milli hedef,milli politika ve milli şuurda olan eğitimcilerle gerçekleşmelidir.Çünkü gayr-i milli olan hiç bir unsur bu milletin öz benliğine sindirilemez. Nitelikli bireyler yetiştirmek önce ailelerin ,daha sonra ögretmenlerin en kutsal görevidir.

Ailede milli manevi şuurda yetişen bir çocuğun aynı özelliklere sahip bir öğretmenle tam anlamiyla şekil aldığını düşünelim..

Böyle bir çocuğun ileride din,devlet vatan ,bayrak derdinden başka bir kaygısı olabilir mi? Bence mümkün değil... Hiç bir şey için geç değil.. Yeter ki gönülden dilemesini bilelim...

Ne güzel söylemiş ariflerin kutbu Hoca Ahmet Yesevi:NİYET HAYIRSA AKİBET HAYIRDIR... Sevgiyle kalın....

Gökçe kız....