Kuş Sarayı

“Kuş sarayı”, “serçe sarayı” ve “kuş köşkü” gibi adlarla anılan bu yapılar Osmanlı mimarisine 17. yüzyılın sonlarından itibaren görülmeye başlandı, 18. yüzyılda ise birçok yapının üzerinde inşa edilerek yaygınlaştı. Osmanlı Devleti döneminde yaptırılan kuş evlerine başta İstanbul olmak üzere ülkenin dört bir yanında rastlanmaktadır. Kuş evleri, batıdaki kadar heykel ve kabartma kullanmayan Osmanlı mimarisinin, çok ağır başlı olan dış cephelerini de hareketlendirmiş ve süslemiştir.

Merhametin sembolü

Osmanlı Devleti’nde köşk, cami, mescid, türbe, han, çeşme vb. yapıların duvarlarına inşa edilen kuş evleri, toplumdaki hayvan sevgisinin estetik ifadesi gibidir.  Osmanlı’nın yaratılana duyulan saygı, sevgi ve merhametin en güzel göstergelerinden biri olan kuş evleri, 17. yüzyıldan itibaren birçok Anadolu ve Rumeli şehir ve kasabalarında, binaların cephelerine yapılmaya başlandı ve yaygınlaştı. En güzel örnekleri İstanbul’da olup, 19. yüzyıla kadar gelişerek milli mimarinin önemli bir unsuru haline geldi. Kuş evleri inşasında titizlikle çalışılırdı. Mümkün olduğu kadar yüksek yerlere yapılmaya çalışılan kuş evleri bu yolla yırtıcı hayvanların saldırılarından korunuyordu. Rüzgârın geliş yönü ve güneşin vuruş açısı gibi hesaplamalar yapılarak inşa edilen kuş evleri, ileri bir duyarlılık ve zahmetle yapılırdı.

Osmanlı toplumundaki canlılara karşı olan bu duyarlılığın oluşmasındaki en önemli etkenlerden biri İslamiyet inancını benimsemiş olmalarıydı. Gerek Hz. Muhammed’in hayvan sevgisi gerekse İslami inanca ait hayvanları anlatan hadisler ve hikâyeler bu duyarlılığın gelişmesini sağladı. İslam inancına göre günahsız bir yaratık olarak kabul edilen, saflık, te­mizlik, iyi geçinme, barış ve kardeşli­ğin sembolü olan güvercin, Hristiyan­lık’ta da Ruh-ül Kudüs’ü temsil et­mektedir. Hz. Muhammed, Sevr Dağı’ndaki mağarada saklanır­ken, mağara girişindeki ağacın üzerine konan bir çift güvercinin burada yuva yaparak yumurtladığı, böylece müş­riklerin kuşkulanmamasını sağlayarak Hz. Muhammed’in kurtarıcısı oldukları inancı yaygındır. Özellikle dini yapı­larda yuva kurmaları ve barınmaları­na, bu sebeple halk tarafından yardım edilmektedir.

Editör: TE Bilişim