Bilim dünyası yapay zekâyı tartışıyor –çalışıyor-üretiyor

Biz ise nasıl olur, nasıl becerir, nasıl kandırırız da iktidarda kalırız, belediye başkanlığını kazanırız, tarikat cemaat saltanatımızı sürdürür, genel başkan kalıp elimizi eteğimizi öptürürüz derdindeyiz.


ABD, Mars'a koloni kurmaya çalışıyor,

Biz ise Kuran’daki değil de uydurulmuş, içi abuk sabuk bilgi ve hurafelerle doldurulmuş bir din anlayışının içinde bocalamaya çalışıyoruz.

Japonya, saatte 1000 km hızla gidecek tren yapıyor.

Biz ise “Yanmaz Kefen” ticaretiyle uğraşıp, cami cami dolaşıp “Sakal Öpme” ritüeli ile vakit geçirip bedava cennet kapısı açmaya çalışıyoruz. Sana cennette Huri pazarlarken geleceğini çalmaya çalışıyorlar Daha çok beklersiniz.

Çin, uzayı dinleyen teleskop yapıyor.


Biz hurafelerle boğuşmaktan yoruluyor bedava kekle, bahçelerde yatıp yuvarlanıyoruz.

ABD, Çin, Japonya, Kore, Hindistan ve BATI, işi akıl yoluyla çözerek akılsız ve dinden, Kur’andan kopmuş İslam ülkelerinin yer altı ve yer üstü kaynaklarını cebellezi etmekle uğraşırken; Bizler: bilim üretemeden, akıl yürütmeden yaşama şansı bulmaya çalışıyoruz. Dünya böylesine çağdaş ve akılcı bir döneme girerken ne yazık ki ahmakça şeylerle vakit kaybediyor boşa enerji tüketiyoruz. Millet Bahçeleri’nde bedava kek yemenin ve çay içmenin hesabında ve arkasındayız.

Yazıklar olsun!

Bu yadsınamaz gerçekleri göremeden; siyasi muhalefet veya yandaşlık-karşıtlıkla ilgisi olmaksızın anlaşılmadığı sürece yarınlarımız ucuz kirli işçilikle karın tokluğuna çalışmak olacaktır.

Senin seçtiklerin senin, himmetinden cennet beklediklerin bir eli yağda, bir eli balda yaşam sürerken; sen ucuz işçilik ve bir ekmek kazanma peşinde olacaksın.

Ben yaşımı aldım, eleğimi astım, alacağımı da aldım ancak; bu ülkenin gençlerine ve sana yazık olacak.

Belediye başkanının hangi partiden kim olacağı mı önemli yoksa: beyni, ufku açık mı, üretebilecek mi, haram helal nedir ayırt edecek mi ona bak ve ona karar ver kardeşim; önemli olan budur.

24 Haziran gecesi, “Nasıl koduk ama” diye ekşiyip bugünde “Sana oy veren ellerim kırılsaydı” deme gafletine sakın düşme.

Yoksa bu rant düzeni gelecekte herkesi fakirleştirecektir!

Sen partinin adamına değil; seçeceğin adamın kafasının içine bak olur mu?

Yarınlar geç olmadan, ne yazık ki son pişmanlık fayda vermiyor.

Ne zaman öğreneceksin; Perşembenin gelişinin Çarşambadan belli olduğunu?

Neden Milletvekilliğini, bakanlığı bırakıp Belediye başkanı oluyorlar; azıcık düşünelim mi? Seni, beni çok sevdiklerinden mi? Sana bana cenneti pazarlayıp, fakirliğe razı edenler, bu dünya da cenneti yaşamakta dürzüler.

Esen kalınız.