TV5'te yayınlanan Serbest Görüş programında Prof. Emre Bağce, 23 Haziran İstanbul seçimine yönelik partilerin seçim kampanyasını değerlendirdi. Bağce, yenilenen seçim sonrası AK Parti'nin 'beka' söylemiyle arasına mesafa koyduğuna dikkat çekerek kendisine oy vermeyen seçmenlere ulaşmak için İmamoğlu'nun stratejisini benimsediğine işaret etti. AK Parti'nin İstanbl adayı Binali Yıldırım'ın operaya gitmesini bu duruma örnek gösteren bağce şöyle konuştu:

İmamoğlu Çamlıca Camii'ne giderek AK Parti seçmeninin kanallarını açmaya başladı

Benim görebildiğim kadarıyla, İmamoğlu 31 Mart seçimlerinde AK Parti'nin elindeki birçok aracı ve enstürmanı alıp kendisi kullandı. AK Parti uzunca bir zamandır uyguladığı kampanya strateji 'biz ve onlar' şeklindeki ayrışma üzerine kuruluydu ve bunu çok belirginleştiriyordu. Hatta CHP seçmenini kimlikler üzerinden bir tarafa itiyordu. Bu seçimde bu (ayrıştırma stratejisi) daha çok HDP üzerinden gerçekleşti. Böylece seçmenini kendisinde tutarak gidebiliyordu.

İmamoğlu'nun Kuran okuması, mesela Yeni Zelanda'daki terör saldırısında katledilen insanlar için Eyüp Cami'nde 'yasin' okuyor. Hatta kimilerinin göstereceği olumsuz tepkileri göze alarak Tayyip Erdoğan ve AK Parti yönetimi için çok sembolik olan Çamlıca Camii'ne gidip Cuma namazı kılıyor. Aslında (İmamoğlu) dokundu ve dokunduğu vakit, AK Parti seçmeninin kanallarını açmaya başladı. Böylece farklı partiler arasında seçmen geçişliliğinin yolu da açılmış oluyor. Nasıl ki, bir zamanlar belki AK Parti'den Saadet Partisi'ne, MHP'den farklı bir partiye geçişler olduğu gibi, şu an o kanallar çok daha fazla açılıyor gibi gözüküyor.

Yıldırım'ın operaya gitmesi: "AK Parti şu anda İmamoğlu tarafına dokunuyor"

Özellik Tayyip Erdoğan'ın 20 Ağustos 2019'de İstanbul il örgütünün düzenlediği bir danışma meclisinde yaptığı bir konuşma var. Hem geçen seçimleri (31 Mart) hem geçen YSK sürecini hem de bundan sonra 23 Haziran'a kadar olan kısmı okumak için bana çok önemli bir toplantı gibi geliyor. Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı 'İstanbul'u kaybedersek Türkiye'de tökezleriz' mesajlarının verildiği konuşma... Fakat o kadar fazla bu mesajlarla dolu bir konuşma ki, 'İstanbul Türkiye demektir', 'AK Parti açısından ihtiyacımız var' vs.. .Bir değil onlarca kez vurgulanan, tekrarlanan bir konuşma söz konusu. Bu açıdan da değerlendirdiğimizde mesela sanki AK Parti 31 Mart sonrasında gerçekten de İmamoğlu'nun stratejisini kendisine mal ederek İmamoğlu'na yaklaşıyor gözüküyor. Beka söylemi konusunda aynı sertlikte devam ederler mi, ben emin değilim. Şundan dolayı: Çok büyük oylara ihtiyacı yok, taraflar küçük oylar kazanırlarsa, (seçimi) kazanacaklarını görüyorlar. Belki bundan dolayı daha yumuşak ancak, o geçişkenlik esnasında kendisine daha fazla oy çekebilmek için ne yapıyor peki? İmamoğlu'nun kendilerine dokunduğu gibi, kendileri de şu an İmamoğlu tarafına dokunuyor. Yani Binali Yıldırım'ın operaya gitmesi...

Editör: TE Bilişim