Önceki akşam Gazeteci Fatih Altaylı moderatörlüğünde Habertürk TV’de yayınlanan Teke Tek programının son bölümünde Suriyeli sığınmacılar sorunu ele alınmış ve program konukları sığınmacı sorununu değerlendirmişti. Program konuklarından Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, stratejik göç mühendisliği kapsamında Türkiye’de kalıcı hale getirilmek istenen Suriyeli sığınmacıların durumunu Balkan Türkleri ile bir tutarak şu ifadeleri kullanmıştı; “Tarihi kaynaklar Türkler için ‘yabancı sever millettir’ der, zaten biz de çok uluslu bir imparatorluktan geliyoruz. Cumhuriyet döneminde de böyle bir sıkıntı yaşamamışız. Hatta nüfusumuzun üçte biri göçmendir. Balkan göçmenleri, Kafkas göçmenleri Türk diye gelmedi, buraya sığınmak için geldi. Bunlar göçmendir fakat Türk değildir!”
İyi Partili Alagöz, bu sözlere yaptığı basın açıklamasıyla Atatürk’ün efsane sözüyle cevap verdi:
“Tarih bilgisinden yoksun, Türk tarihini ve Balkan Türklerini hiç tanımamış, Atatürk’ün deyimiyle ‘Türklüğün büyük medeni vasfından’ nasibini almamış, Büyük Ortadoğu Projesi ve Stratejik Göç Mühendisliği’nin içimizdeki gönüllü taşeronlarından biri olan ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal’ın bu ifadesi hem Türkiye’de hem Batı Trakya’da hem de Balkanlar’da yaşayan Türkleri derinden incitmiştir.”
Alagöz’ün basın açıklaması şu şekilde:
Önceki akşam Gazeteci Fatih Altaylı moderatörlüğünde Habertürk TV’de yayınlanan Teke Tek programının son bölümünde Suriyeli sığınmacılar sorunu ele alınmış ve program konukları sığınmacı sorununu değerlendirmiştir. Program konuklarından Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, stratejik göç mühendisliği kapsamında Türkiye’de kalıcı hale getirilmek istenen Suriyeli sığınmacıların durumunu Balkan Türkleri ile bir tutarak şu ifadeleri kullanmıştır; “Tarihi kaynaklar Türkler için ‘yabancı sever millettir’ der, zaten biz de çok uluslu bir imparatorluktan geliyoruz. Cumhuriyet döneminde de böyle bir sıkıntı yaşamamışız. Hatta nüfusumuzun üçte biri göçmendir. Balkan göçmenleri, Kafkas göçmenleri Türk diye gelmedi, buraya sığınmak için geldi. Bunlar göçmendir fakat Türk değildir!”
Tarih bilgisinden yoksun, Türk tarihini ve Balkan Türklerini hiç tanımamış, Atatürk’ün deyimiyle “Türklüğün büyük medeni vasfından” nasibini almamış, Büyük Ortadoğu Projesi ve Stratejik Göç Mühendisliği’nin içimizdeki gönüllü taşeronlarından biri olan ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal’ın bu ifadesi hem Türkiye’de hem Batı Trakya’da hem de Balkanlar’da yaşayan Türkleri derinden incitmiştir.
Tarihin en büyük imparatorluklarından olan Osmanlı’nın, fethettiği toprakları Türkleştirmek için Anadolu’nun dört bir yanından bu topraklara taşıdığı Türk soylu milyonlar, Osmanlı’nın bekası için fethedilen bu topraklara yerleşmiş, adaleti ve refahı getirmiş; bunun bedelini de kanlarıyla ödeyerek bu toprakları kendilerine vatan edinmişlerdir.
1877’de başlayan 93 Harbi ve sonrasında Balkanlarda devam eden savaşlar neticesinde soykırıma maruz kalan, esir alınan, işkencelerle toprakları ellerinden alınan, acıların her türlüsüne maruz bırakılan ve ana vatanlarına dönmek zorunda kalan biz Türklerin, Suriye’den kaçarak ülkemize sığınan Arap kökenli sığınmacılarla bir tutulması kabul edilebilir değildir.
Televizyon ekranlarında kullanılan bu ifadeler, sadece Balkanlardan anavatanlarına dönmüş ve bugün hayatta olan bizleri değil, aynı zamanda bugün o topraklara yatan yüzbinlerce Osmanlı askeri, paşası ve vatan için can veren ecdadımızın da kemiklerini sızlatmıştır. Unutulmamalıdır ki Balkan Türkleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçası, gururlu ve şerefli mensuplarıdır.
Bir emperyalist proje olan, Suriye’nin kuzeyinde İsrail güdümünde PKKistan kurulması için Türkiye’ye göç etmeye zorlanan Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalıcı hale gelmesini isteyen ve PKKistan’ın kurulması için içerde taşeronluk yapan bu ve benzeri kişilerin, konu her gündeme geldiğinde Atatürk’ün Selanik’te doğmasını ve Balkanlardan göç eden Türkleri bir argüman olarak öne sürmelerinin niyeti aşikardır.
ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal’ı aziz Türk milletinin onurlu mensupları olarak şiddetle kınıyor ve hem Türk Milletinden hem de Balkan Türklerinden derhal özür dilemeye davet ediyorum.
