Akşener, konuşmasında MHP'yi kast ederek "Milletimiz, geçim derdinde kıvranırken, bunlar 4 gündür hala, “darbe mi değil mi?”, “darbeci mi, değil mi?” bunu konuşturuyorlar. Buna sebep olanları da, bunu fırsat bilenleri de kınıyorum. Aziz milletimizin çaresizliğini perdeleyen her sözü, her tavrı reddediyorum. Kim ne yazarsa yazsın, kim neyi konuşursa konuşsun, Biz, Hakkarili babaların feryadını konuşacağız. İnternet imkanı olmadığı için, derslere katılamayan evlatlarımızın çaresizliğini konuşacağız. “Meral Hanım, şu saat olmuş, akşam ne pişirebileceğimi bilmiyorum.” diyen annenin, hüznünü konuşacağız.Sabah 8’de açtığı dükkanında, öğleden sonra saat 4 olduğu halde, hala siftah yapamamış esnafımızın, durumunu konuşacağız. İnsanlarımız iş yerlerini kapatmak zorunda bırakılırken, utanmadan yapılan şarkılı türkülü lebalep kongreleri konuşacağız. 50 bine vurmuş günlük vaka sayılarını, ülkemizi dünyada birinci yapan beceriksiz yönetim anlayışını konuşacağız.

Yılan hikayesine döndürülen aşı tedariğini, aşı sırası bekleyen insanlarımızı konuşacağız. Onlar neyi istiyorlarsa onu konuşsunlar, biz inatla bunları konuşacağız. Çünkü biz bunları konuştukça, milletimizin sesi daha gür çıkıyor. Milletimiz sesi yükseldikçe, iktidar daha çok korkuyor. Biz o kirli yüzlerine ayna tuttukça, muhteremler de milletin, memleketin gerçeğiyle yüzleşiyor.

Bize kızanlar olabilir, söylenenler olabilir, hatta hakaret edenler olabilir. Duruşumuzu anlayamayanlar, ya da anlamak işine gelmeyenler de olabilir. Hatta ortağını kıskanıp, bize saldıranlar bile olabilir… Varsın olsun. Biz biliyoruz ki; Millet iradesine sahip çıkmak, öyle lafla, hamasi nutuklarla olmaz." dedi.

"KONYA'DA HAKKARİ'DE AYNI YOKSULLUK OLMAZ"

Akşener "Milletimiz geçim derdinde kıvranırken bunlar dört gündür hala darbeci mi değil mi bunu konuşturuyorlar. Buna sebep olanları da, fırsat bilenleri de kınıyorum. Biz Hakkarili babaların feryadını konuşacağız. Biz Konyalı otizmli bir gencin annesinin "Evde bırakın yemeği ekmek yok ekmek" demesini konuşacağız. Hem Konya'da hem Hakkari'de aynı yoksulluk, aynı çaresizlik olamaz. Olamaz bu olmamalı. Sayın Erdoğan o sarayda gece nasıl uyuyorsun sen? Bunları çözme makamı sizsiniz. İnsanlarımız iş yerlerini kapatmak zorunda kalırken utanmadan yapılan şarkılı türkülü kongreleri konuşmaya devam edeceğiz. Ülkemizi dünyada birinci yapan beceriksiz yönetim anlayışını konuşacağız. Aşı sırasını bekleyen insanlarımızı konuşacağız. Biz inatla bunları konuşacağız." şeklinde konuştu.

MHP'YE SERT ELEŞTİRİ ERDOĞAN'A UYARI

Akşener konuşmasında MHP Lideri Bhaçeli'nin geçmiş dönemde yaptığı açıklamalara istinaden şu açıklamayı yaptı.

"Nedense, bu bildiriyle ilgili duruşumuza, Ak Parti değil, küçük ortağı daha çok bozulmuş. Sayın Erdoğan teşekkür etti diye olsa gerek, küçük ortak, dünkü grup konuşmasında köpürdükçe köpürmüş… Anayasa Mahkemesi’nden sonra, hızını alamayıp, yakında Deniz Kuvvetleri’nin de kapatılmasını isterse şaşırmayın.Allah Sayın Erdoğan’a sabır versin. Dün şerefsiz dediğine, bugün “mübarek” deyip, Dün mektup yazıp, “iktidarı uyarın.” diye yalvardıklarına da, bugün “şerefsiz” diyebilen; Tutarsız duruş ve söylemleriyle, ülkeyi germekten başka bir fonksiyonu bulunmayan birinin üstünde, gereğinden fazla durmak istemiyorum.

Ama bu vesileyle, huzurunuzda Sayın Erdoğan’ı uyarmak zorundayım. Sakın ola, çok ciddi bir öfke kontrol problemi olan, küçük ortağının dolduruşuna gelip, bildiriyi yazanlara, abuk sabuk cezalar verdirmeye kalkma. Sorumsuzluktan darbecilik devşirmeye çalışıp da, ülkeye daha fazla zarar verme.

Sağduyuyla yürüttüğün süreci, böyle şaibeli bir yola sokup da, memleketi daha fazla huzursuz etme."

AKŞENER'DEN ÇİN TEPKİSİ

Akşener, Çin'in Ankara Büyükelçiliği'nin Yavaş ve kendisinin Barın kentinde 1990 yılında yaşananlarla ilgili paylaşımlarına verdiği cevabı da eleştirdi: 

"Birader bunun anlamı ne? 'Çin tarafı haklı tavrını saklı tutuyor.' Buyur buradan yak. Birader buyur bekleriz. Bak sen hele. Adresimiz bellidir" diyen Akşener, "Bizim herhangi bir ülkenin egemenliği ile ilgili sorunumuz yok. Ama Çin'in Uygur kardeşlerimize yaptığı zulümle ilgili çok büyük bir sorunumuz var. O pis elinizi Uygur’un sinesinden çekene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, bunu da böyle bilesiniz."

Çin'in Ankara Büyükelçiliği'nin açıklamasında “Xinjiang (Sincan) Uygur Özerk Bölgesi, Çin toprağının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu dünyaca kabul edilen ve tartışılamaz bir gerçektir. Çin tarafı, herhangi bir kişi veya gücün Çin’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne herhangi bir şekilde meydan okumasına kararlılıkla karşı çıkmakta ve bunu şiddetle kınamaktadır. Çin tarafı, haklı karşılık verme hakkını saklı tutmaktadır" ifadeleri yer almıştı.

Editör: TE Bilişim