MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada 23 Haziran seçimi öncesinde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunun gündeme gelmesi ile ilgili Cumhur İttifakı’na ve partisine yöneltilen eleştirilere tepki gösterdi. “Terörist başının mektubundan fayda uman namerttir” diye Bahçeli, İstanbul’un ‘ehline teslim edilmediğini’ savundu. MHP lideri, Akdeniz’deki petrol arama faaliyetleri ve Kıbrıs’la ilgili olarak Yunanistan Başbakanı Çipras’a da tepki göstererek, “Denize çakılmaya hazır ol” dedi.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

CUMHURA KULAK VERDİK

MHP hiçbir sözünü inkar etmemiştir. Bizim çizgimizde zik zak, eğirilik görülmemiştir. Dün ne isek bugün de oyuz. Hiçkimse çalı dibi yoklamasın, orasını burasını oynatmasın. Bir kümeste yemlenip diğer kümeste yumurtlayanlarla işimiz olamaz. Malum çevreler mitilimizi duydukça militanlaştılar. Biz mitil attık onların beti benzi attı. MHP sözünü tuttu. 23 Haziran İBB başkanı seçimi süresince neye inanıyorsak, neyi doğu buluyorsak ülkemiz için neyin hayırlı olduğunu düşünüyorsak tavrımızı buna göre belirledik. Tarafımız belli, tarzımız bilinmekteydi. Cumhur ne diyorsa ona kulak verdik, onun yanında durduk. Hiç kimse samanlıkta iğne aramasın. Hiç kimse çalı dibi yoklamasın, keçeyi suya atmasın, orasını burasını oynatmasın. Herkes dilinin ayarına dikkat etsin. Aklına geleni işleyip ağacı taşlamaya kalkmasın. Bir kümeste yemlenip diğer kümese yumurtlayanlarla işimiz olmaz.

MİTİLİMİZİ DUYAN MİLİTANLAŞTI… 

Malum isimler mitilimizi duyunca militanlaştıkça militanlaştılar. Zavallılar nereden bilsin mitili, onların tutuşmuş çoktan mitili. İstanbul’a gelmediğimizi uyduranlar, bir gece kalıp döndüğümüzü söyleyenler, ortalıkta yoktunuz diye gerçekleri çarpıtanlar iyi görünümlü kötülerdir. Bunlar ne laftan anlarlar, ne de baktıklarını görürler.  MHP ile teröristler arasında en ufak bir bağ kurmak günahkarlığa kul köle olmaktır. İP’in başındaki şahıs mitili İmaralı’ya attığımızı söylediğine göre buna şahit olmuştur. Ya İmralı’da nöbete girmiş, ya Pensilvanya’dan sufle almış ya da aklını efendilerine devretmiştir. Bizi hedef alarak İmralı mektubuna göz yumduğumuzu söylemek alçaklıktır.

İSTANBUL EHLİNE EMANET EDİLMEDİ

Partimizi küçük ortak diye küçümseyen hanımefendi acaba sen postu nereye serdin. Partisine terörist başının hayranlarını dolduran, yanına aldığı eski arkadaşlarımızı kandırıp, işi bittikten sonra sağa sola saçan şahsiyetin bize söz söylemesi nafile çırpınıştır. İP’in çatısı çökeli uzun zaman olmuştur. Milli iradenin tercihi belli olmuştur. Türkiye seçim bahsini kapattı. Türk demokrasisi güçlü vasfını bir kez daha gösterdi. Sandık şaibeden arındırıldı, kazanan Türkiye oldu. Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Sandık oy hırsızlarından korunmuş ve arındırılmıştır. Bize göre İstanbul ehline emanet edilmemiştir. Sonuçlarını ilerleyen dönemlerde görmemiz kuvvetle muhtemeldir.

SOSYAL MEDYADAKİ FİTNE KALDIRILMALIDIR

 Açıkça söylüyorum. Terörizme karşı Pençe Harekatı yapan Türkiye, sosyal medyadaki ahlaksız fitneleri de ortadan kaldırmalıdır. 23 Haziran seçiminin hemen ardından CHP’li belediye başkanın konuşması da dikkatle takip edilmelidir. Siyasi hedeflerinin koordinatlarını ele veren, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gizli gündemi doğrultusunda anlaşılan bir hazırlık içindedir. Sanal devlet başkanı edasıyla, yapay bir cumhurbaşkanı ahkam kesen CHP’li belediye başkanının asıl görev ve sorumluluk alanından ziyade her yere çekilecek bir tarzda konuşma yapması bize göre tesadüf değildir. Seçilen belediye başkanına proje isim vurgusu yaparken aklımın bir köşesinde hep bu düşünce hakim olmuştur. İstanbul Türk milletinindir. Herkes ayağını denk almalıdır. Son sözü HDP söyledi diyenler bilsinler ki bölücüğünüzün, “Her şey çok güzel olacak” sözü ile örtüleceğini düşünüyorsanız, yanıldığınızı, sizleri bekleyen acıklı akıbetin de bir gün gerçekleşeceğini bu gidişle görmeniz kaçınılmazdır.

ALÇI'YA VE AKŞENER'E YANIT

Grup toplantısında Nagehan Alçı'ya ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Mitil İmralı'ya atılmış" sözlerine yanıt veren Bahçeli, "İP'in başındaki şahsiyet diyor ki, 'Mitili İmralı'ya atmışlar.' Bir gazeteci de malum mektuptan önce haberim olduğunu söyleyerek gözünü yalana dolana teslim etmiştir. İP'in başındaki şahın bunu söylediğine göre ya İmralı'da nöbete girmiş ya da Pensilvanya'dan sufle almıştır. MHP ile teröristler arasında en küçük bağ kurmak bile iblisin oyununa gelmektir. Bizi hedef alarak İmralı canisi mektubundan medet umduğumuzu, göz yumduğumuzu aklından geçirmek, rüyada görmek, hayalini kurmak alçaklıktır, arsızlıktır. Bizim söylediğimiz şudur; HDP Kandil'in siyasi aracısıdır. Ha HDP, ha Kandil bunların aralarında fark yoktur. HDP'nin zillet ittifakı içinde olması CHP adayına destek mesajı terörist başı tarafından kabul görmemiştir. MHP, İstanbul'da Cumhur İttifakı'nın başarısı için ter dökmüş, emek vermiştir. İstanbul'a bir mitil attık gelin görün hepsi toz toprak gibi havaya kalktı. Malum isim ve çevreler mitilimizi duyunca militanlaştıkça militanlaştılar. Zavallılar nereden bilsin mitili, onların çoktan tutuşmuş fitili. Biz mitil attık, onların beti benzi attı." dedi.

ALÇI NE DEMİŞTİ?

Nagehan Alçı, Habertürk TV'de canlı yayına katıldığı bir programda şunları söylemişti:

"Ben hiçbir zaman Cumhur İttifakı'na ve MHP'ye herhangi bir tepki göstermedim. Öcalan'ın mektubu çok fazla konuşuluyor. Öcalan'ın mektubu elbette ki devletin bilgi ve izni dahilinde kamuoyuyla paylaşıldı. Bu bir devlet projesi. Devlet bey de Cumhur İttifakı'nın genel başkanından biri olarak, evletin içinde de nüfuzlu biri olarak, elbette ki bundan bilgi sahibidir diyorum. Öcalan bir mektup yazıyor. HDP'nin tarafsız olması gerektiğine dair. Devletin gönderdiği -elini kolunu sallayan kimse gidemez- bir akademisyen PKK üzerine uzun yıllardır çalışmalar yapan biri -ben de kamuoyuyla birlikte bu ismi duydum- ve kendisine ulaşıp bilgi aldım. Onun söylediği, yaklaşık bir ay kadar önce on yıldır uğraştığı Öcalan ve PKK ile ilgili kitapların Ocalan'a ulaştırıldığı bilgisini aldığını, Erdoğan'a ulaşmaya çalıştığını, sayısız mektup yazdığını ama bunların cevapsız kaldığını; bundan yaklaşık on gün iki hafta kadar önce Bülent Arınç'a ulaşmaya çalıştığını ve Arınç'a PKK konusunda uzmanlıklarını anlatıp kitaplarını gönderince Arınç'ın kendisini cumhurbaşkanına götürdüğünü ve hakan fidanın da olduğu bir görüşme yaptıklarını ve o görüşmede de bütün çalışmalarını Öcalan'la ilgili tahlillerini anlattığını söyledi."

Editör: TE Bilişim