"Partimizin 50. kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bu günde, böylesi heyecan verici bir düşünce, MHP mensuplarını ve dava arkadaşlarımızı ziyadesiyle memnun etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın böyle bir düşünce ve tasarrufu 50. kuruluş yıl dönümümüz için müstesna ve muazzez bir armağan olmuştur.

"KILIÇDAROĞLU'NA ACIYORUM..."

Bize 'saray bekçisi' diyen Kılıçdaroğlu'na gerçekten acıyorum, perişanlığına üzülüyorum. O da biliyor ki Türkiye'nin bekası için bekçi olmaya hazırız. O da görüyor ki Türk milletinin bekası için bekçilikse bize düşen seve seve yaparız. 

ÜLKÜCÜLERE ÇAĞRI YAPTI

Aramızdan bir şekilde kopup giden, samimi pişmanlık yaşayan, yuvasının özlemini çeken her dava arkadaşımla helalleşmeye hazırım. Onlara sadece kapımızı değil, gönlümüzü de açıyorum. Samimi çağrımı tekrarlıyorum. 9 Şubat 1969'dan 9 Şubat 2019'a kadar geçen 18 bin 262 günde herhangi bir sebepten dolayı küsen, kızan, kırılan kardeşlerime diyorum ki; kavuşmak için vazgeçilmez yeminle 50 yıllık emanet hepimize yetecek.

Gelin vebale daha fazla ortak olmayın. Gelin milli bekamızın bu zamanki mücadelesine katılın. El birliği yapalım, ülkü birliği yapalım; ne kadar işbirlikçi ve terör sevici varsa yakalarından tutalım.

"MÜSTESNA BİR ARMAĞAN"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı şahsımı telefonla arayarak Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin ismini Alparslan Türkeş Üniversitesi olarak değiştirmeyi düşündüklerini ifade etmiştir. Partimizin 50. kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bu günde, böylesi heyecan verici bir düşünce, MHP mensuplarını ve dava arkadaşlarımızı ziyadesiyle memnun etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın böyle bir düşünce ve tasarrufu 50. kuruluş yıl dönümümüz için müstesna ve muazzez bir armağan olmuştur" dedi.  

AKŞENER’E  ÇOK AĞIR YÜKLENDİ!

1 Kasım 2015 Seçimleri’nin ardından başlarına gelmeyen kalmadığını, MHP’yi bitirmek için her şeyin yapıldığını belirten Bahçeli, İYİ Parti’ye de yüklenerek, "Pensilvanyalı kardinal ve Trump, Türkiye’nin zaaf anını kolluyordu. İş başa düştü. Cumhur İttifakı da işte bu şekilde doğdu. Türk milleti, 16 Nisan Referandumu’nda yeni bir sayfa açtı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletin iradesiyle kabul gördü. 24 Haziran Seçimleri’yle Türkiye, yeni bir hükümet sistemine resmen geçmiş oldu. 1 Kasım 2015 Seçimleri’nden sonra başlayan hain akın, 24 Haziran Seçimleri’nde zirveye çıktı. Partimize olmadık saldırılar yapıldı. Adeta siyasi bir lince uğradık. Kötüden iyi çıkartmak için tezgah kuruldu. Paradigma değişikliği parolasıyla duyguları istismar edilen arkadaşlarımızdan imzalar toplandı. İhtilal yapacağız diyerek, tarlalarda toplanıp siyası şovlar yapıldı. Tam bir imha operasyonuydu. MHP’yi tellere asmak, yok etmek için korsan kurultaylardan, siyasi kundakçılığa kadar her şey yaşandı. Geldiğimiz bugünkü aşamada ise İYİ Parti, önce HDP’ye ulaştı, CHP’ye dolandı, Pensilvanya’ya çoktan ulaştı. İYİ Parti’nin Genel Başkanı, 12 Eylül Mahkemeleri’nde inim inim inleyen dava arkadaşlarımıza idam kararı çıkartan Nurettin Soyer’in oğlunu, destekleyeceklerini ilan etti. O günlerde yargılanan dava arkadaşlarımızın ailelerinin sabıka kayıtları, haksız ve hayasız şekilde sakıncalı gösterildi. Ne öğretmen olabildiler, ne hakim ne de savcı. Hani babadan oğula suç geçmiyordu? Ey zalimler, size gelince geçmeyen, bize gelince kurşun gibi deldi de geçti" dedi.

Törende partililere seslenen Bahçeli şöyle devam etti;

Partimizin 50. kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bu günde, böylesi heyecan verici bir düşünce, (Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin isminin Alparslan Türkeş Üniversitesi olarak değiştirilmesinin düşünülmesi) MHP mensuplarını ve dava arkadaşlarımızı ziyadesiyle memnun etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın böyle bir düşünce ve tasarrufu 50. kuruluş yıl dönümümüz için müstesna ve muazzez bir armağan olmuştur.”

Selam olsun asil bozkurtlara, iffet abidesi Asenalara. Selam olsun umudun güneşiyle ısınan mazlumlara. Hakkı yenmiş mağdurlara, kimi kimsesi olmayan gariplere. Hepinizi en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Her birinize en iyi dileklerimi sunuyorum. Allah’a şükrediyorum ki tam 50 yıl sonra yine aynı yerdeyiz, yine aynı çizgideyiz. Dilek kolay… Bir ülkünün peşinde 50 yıl geçti. Kopan takvim yaprakları sarardı, yıllar yılları kovaladı. Ömürler su gibi akıp gitti. Elden ele aktarılan, gönülden gönüle akıtılan vazgeçilmez yemin ile 50 yıl geride kaldı.

Tarih yine 1969’un 9 Şubat’ıydı. Cumhuriyetçi köylü millet partisinin olağanüstü kongresi Adana’da toplanmıştı. Bir adım atılacaktı, bir hareket başlayacaktı. Millet Partisi’nden Milliyetçi Hareket Partisi’ne etap etap ulaşıldı. Tohum olup ekildik, zaman içinde filizlendik, zaman geldi çınarlaşan 50 yıla buluştuk.

Elleri öpülesi ecdadımız olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Mareşal Fevzi Çakmak’a Osman Bölükbaşı’ndan Alparslan Türkeş’e kadar iftihar kaynaklarımıza, siyasetlerimizin kutup başlarına cenabı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Vatan ve millet uğruna bedenlerini siper eden, yardan geçen, serden geçen bir hilal uğruna hayattan geçen manevi kılavuz olan aziz şehitlerimizi minnetle, rahmetle anıyorum. Davamız için bedel ödemiş, zindanları aydınlatmış, taş duvarları inançlarıyla aralamış, yüzleri Yusuf, sabırları Yunus, yiğitlerimize sağlıklı ve uzun ömürler temenni ediyorum. Partimizin 50’nci yılı kutlu olsun.

‘HİÇ KİMSE İKİNCİ SINIF DEĞİLDİR’

Biz Türklüğümüzü kafatası ölçümleriyle keşfetmedik. Bütün milletin fertleri arasında; anı da birdir, acı da birdir. Beyaz Türk, zenci Türk ayrımı sakattır. Türkiye’de hiç kimse ikinci sınıf insan değildir. Hiç kimse önemsiz ve değersiz değildir.

Diyarbakırlı, Vanlı, Adanalı, İstanbullu, Mersinli, İzmirli, Ankaralı, Yozgatlı, Taşkentli, Karabağlı, Kaşgarlı, Kerküklü, Üsküplü, Batı Trakyalı, Bişkekli, Kıbrıslı… Özet olarak aynı cevherin damarlarıdır. Tartışmasız bir şekilde söylemek lazımdır ki, değişmek hayatın dinamiğinde vardır.

Hainin, işbirlikçinin hesabını eninde sonunda göreceğiz. Davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır. Onun bunun kötüleyip kara çalmasıyla bu gerçek değişmeyecektir.

Editör: TE Bilişim