Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kuruluna katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan, yapılan çalışmalar sonrasında daha güvenli bir ticaret alanı oluşturulduğunu, ihracatçılara sağlanan yeşil pasaport imkanıyla birçok ülkeye vizesiz seyahatin önünün açıldığını belirtti. Erdoğan, "2011 yılı, o günden bu yana gelen süreç, Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığımız sürecince DEİK çalışmalarına özel önem verdik. Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar ziyaret ettiğimiz her yere DEİK’i de davet ederek iş adamlarımız arasında köprüler kurduk. Sizlerin karşılaştığı sıkıntıları gidermek için ciddi gayret gösterdim. Bu çatı altında kobileri almak suretiyle ufku daha da genişletmek için bir adım atmamızın da ben gereğine inanıyorum. Bürokrasiden teminat mektuplarına, gümrük sorunlarından tır şoförlerimizin meselelerine kadar her işle yakından ilgilendik. Bütün bunları daha güvenli bir ticaret ortamı tesis etmek için yaptık. İhracatımız artsın, yatırımlarımız çoğalsın, istihdam büyüme katlansın diye bu mücadeleyi yapık. Yola çıktığımızda hatırlayın bizim ihracatımız 36 milyar dolardı. Şu anda 170 milyar dolara geldik. İhracatçı firma sayımız 31 bin idi. Bunları ana muhalefetin başı bilmez, anlamaz. Şu anda 71 binin üzerine çıkardık. Yürürlüğe koyduğumuz düzenleme ile 8 bin 582 ihracatçımıza yeşil pasaport imkanı getirerek vizesiz seyahatin yolunu açtık" ifadelerine yer verdi.

"MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİMİZ, DİZİLERİMİZLE, FİLMLERİMİZLE ÜLKEMİZİ TÜM DÜNYADA GÖRÜNÜR TANINIR HALE GETİRDİK"

Türkiye’nin dünyanın birçok noktasında farklı alanlarda tanınır hale geldiğine dikkat çeken Erdoğan, "Talebi geri çevirmedik. 1975 -2002 döneminde ülkemize sadece 15 milyar dolara yatırım yapılmışken, son 16 yılda 201 milyar dolar üzerinde doğrudan yatırım rakamına ulaştık. Sizlerle birlikte her sene dünyanın farklı kıtalarını ziyaret ediyoruz. Oralarda karşılıklı olarak gittiğimiz ülkelerin sanayicileriyle sizleri bir araya getiriyoruz. Liderler olarak tüm iş adamlarına oralarda bir heyecan, girişimci ruhu aşılayalım istiyoruz. Gerek resmi seyahatler, gerek uluslararası toplantılar münasebetiyle devlet ve hükumet başkanlarını ülkemizde ağırlıyoruz. En son İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile Çankaya köşkünde iş adamlarımızı bir araya getirdik. Biz kararlıyız yapmaya devam edeceğiz. Bu ziyaret ve temaslardan şahitlik ettiğimiz tablo şu. Bugün Türkiye 15-20 yıl öncesinde kadar esamesinin dahi okunmadığı pek çok ülkede sadece resmi misyonlarıyla değil iş adamlarıyla, firmalarıyla, ürünleriyle, sivil toplum kuruluşları ile var. Müteahhitlik hizmetlerimiz, dizilerimizle, filmlerimizle ülkemizi tüm dünyada görünür tanınır hale getirdik. 2002‘de doğru dürüst yatırımımız olmadığı bölgelerde bugün Türk girişimciler ticaret yapıyor. Müteahhitlerimiz Afrika’dan Rusya’ya kadar geniş bir coğrafyada göğsümüzü kabartan projelere imza atıyor. Senegal’in başkenti Dakar’a gidiyorsunuz sizi orada Türk müteahhitlerin yaptığı modern havalimanı karşılıyor. Daha yeni muhteşem bir kapalı spor salonu yaptılar. Dev bir kongreyi orada iç organizasyonunu Türk bir şirketin yaptığı gerçekleştirdiler. O tüm Afrika’ya ses verecek" diye konuştu.

"TÜRKİYE ALLAH’IN İZNİYLE YENİ DESTANLAR YAZMAYA DEVAM EDECEKTİR"

Pakistan’dan Kuveyt’e birçok ülkenin milli güvenliğinin Türk savunma sanayinin geliştirdiği askeri araçlara emanet olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, "Dünyanın hangi kıtasına giderseniz gidin muhakkak orada ’Made in Turkey’ damgalı ürünler karşılaşıyoruz. Türk şirketleri ve iş adamlarımız bayrağımızı yüzlerce ülkede gururla dalgalandırıyoruz. Türkiye ticaret diplomasisinde de kendisinden daha fazla söz ettiriyor. Görüştüğümüz her devlet adamı Türk yatırımcıların başarısından bahsediyor. Yabancı şirketlerin yıllarca sürüncemede bıraktıkları projeleri Türk firmaları üstleniyor ve rekor sürede bitiriyor. Bu milletin değerlerini temsil ettiğiniz şahsımla beraber devletimize bu gurur tabloları yaşattığınız için teşekküre diyorum.Özellikle bu seviyeler Türkiye’nin sadece ihracat, yatırım ekonomi alanından değil aynı zamanda siyasette, uluslararası ilişkilerde ve benzer birçok konuda kaydettiği ilerlemenin sonuçlarıdır. Ülkemiz bu noktalara Cumhurbaşkanından bürokratına, siyasetçisinden emekçisine kadar 81 milyonun her bir ferdinin tam bir seferberlik ruhuyla hareket etmesiyle gelebilmiştir. Aynı hedefe yöneldiğimiz, bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlendiğimizde sürece Türkiye Allah’ın izniyle yeni destanlar yazmaya devam edecektir. Bu bakımdan 2019’u farklı görüyorum. Karamsarlığı ve ümitsizliği kapımıza yaklaştırmadığımız müddetçe ülkemizin şahlanışını durduracak hiçbir fani güç yok" şeklinde konuştu.

Toplantıda konuşan Erdoğan, Türkiye’nin yakın dönemde birçok saldırıya göğüs gerdiğini vurgulayarak, “İçerideki vesayet odakları ile birlikte Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen dışarıdaki hasımlarımızın operasyonlarına maruz kaldık. İktidarımızın ilk dönemlerinde devletin içine çöreklenmiş, devleti kendi tapulu mülkü görenlerin direnci ile karşılaştık. Sivil siyasetin tepesinde demokrasi kılıcı gibi duran, darbe yapmaktan çekinmeyen bu kesim rahatsızlıklarını çok farklı yollarla gösterdi. Merhum Menderes’in kalkınma hamlesinin önü provokasyonlarla kesildiği gibi, bizim demokrasi mücadelemizin önü darbe çığlıkları ile kesildi. Hukuku hiçe sayan, ideolojik yargı kararları ile Türkiye’ye çağ atlatacak pek çok projemiz engellenmeye çalışıldı. Bu girişimlerin hiçbiri bizi vatana hizmetten alıkoymadı ama hızımızı yavaşlattı. Gereksiz yere vakit kaybettirdi” diye konuştu.

“GÜNEYDOĞU’DA O HENDEKLERİ AÇANLAR NEYSE, ANA MUHALEFETİN BAŞI DA AYNEN ODUR”

Gezi olaylarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “IMF borcunu sıfırladığımız, faizlerde en düşük seviyeleri yakaladığımız dönemde akıl izan dışı bir saldırıya maruz kaldık. Gezi Parkı’ndaki 12 ağacın taşınması bahane edilerek sokak üzerinden ekonomimiz hedef alındı. O günleri hatırlayın. Burayı Fransa zannettiler, Hollanda zannettiler, yanıldılar. Biz 15 Temmuz’da da nasıl yanıldıklarını gösterdik. Sen belki tanklar arasından kaçar gider Bakırköy Belediyesine sığınırsın ama biz bulunduğumuz yerde dimdik milletimizle omuz omuza durur, bu tür darbe eylemini evelallah keseriz. Esnafımızın dükkanlarını yağmaladılar. İstiklal Caddesi’nde neredeyse dükkan bırakmadılar. Polisimize kurşun sıktılar. Caddeleri, belediye otobüslerini yaktılar. Bunlar mı vatansever? Bunlar mı milliyetperver? Bunların arkasında duranları nasıl savunuyorsun. Sen ana muhalefet başı olsan ne yazar, olmasan ne yazar. Bunlarda vatanseverlik yok. Olmuş olsa çıkıp bunları teşvik etmezlerdi. İstanbul’da Başbakanlık Ofisi’ni bombalamaya gelenleri savunan, kalkıp iş makineleri ile yollarımızı bozanlar, bunlarla beraber olanlar bu milleti seven olabilir mi. Güneydoğu’da o kanalları açanlar, o hendekleri açanlar neyse, ana muhalefetin başı da aynen odur” şeklinde konuştu.

“BENİ İPE GÖTÜRECEKSİN, SENİN HADDİNE Mİ”

Katıldığı bir televizyon programında “Başka liderlerin yaşadığı kötü sonu yaşayabilir” diyen Metin Akpınar’a tepki gösteren Erdoğan, “Şimdi de yayın organları vasıtasıyla beni ipe götüreceklermiş. Bunu sanatçı görünümü altındaki müsveddeler yapıyor. Senin her yerin sanatçı olsa ne yazar. Biz bu yola farklı çıktık. Beni ipe götüreceksin, senin haddine mi. Biz şehadete inanmış insanlarız. Biz bunların bedelini rahatlıkla ödemeye hazır insanlarız. Bunlar sanatçı müsveddesi. Şimdi yargıya gitsinler hesabını versinler. Karşılıksız bu işleri bırakamayız, bunun bedelini ödeyecekler. Kalkacaksın sen bu ülkenin cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın. Şimdi git yargıda bedelini öde. Bugün Paris’teki hadiselere hiçbir tepki göstermeyenler, Gezi olayları sırasında İstanbul ve Ankara’ya çadır kurmuş canlı yayın yapmışlardı. Paris’te göstericilere müdahalelere tek bir laf etmeyenler, o gün polisimizi orantısız güç kullanmakla eleştiriyordu. Tüm bu ikiyüzlülüklere rağmen milletimizle, iş adamlarımıza el ele verdik bu saldırıyı da püskürttük” ifadelerini kullandı.

“1 DOLARLIK HAŞHAŞİLERİ HEZİMETE UĞRATAN MİLLETİME TEŞEKKÜR EDİYORUM”

15 Temmuz’da ordu içerisindeki teröristlerin silahlı darbeye kalkıştığını belirten Erdoğan, “15 Temmuz gecesi 81 milyonun direnişi ile 251 şehit vererek hainleri yine yenilgiye uğrattık. O gece sadece demokrasimizi değil ülkemizin geleceğini de kurtardık. O gece tarihe altın harflerle geçen milli irade zaferine imza attık. Buradan bir kez da 15 Temmuz gecesi Pensilvanya’daki seviyesiz kişinin 1 dolarlık haşhaşilerini hezimete uğratan milletime teşekkür ediyorum. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi canları pahasına milletimize ikinci bir istiklal destanı yaşatan aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz. Gazilerimizin her birine ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“YALANDA KİM BİR NUMARA DİYE SORARLARSA DÜŞÜNMEDEN CEVABINI VERİN BAY KEMAL”

Döviz kuru üzerinden Türkiye’ye yapılan saldırılara dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu dönemde görünen sert kur dalgalanmalarının Türkiye’nin gerçekleriyle hiçbir ilgisinin olmadığı açıkça ortadadır. O günlerde sabah akşam ekranlarda kriz tellallığı yapan siyasetçi ve sözde ekonomistlerin öngörülerinin hiçbirinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Ana muhalefet partisi bu süreçte kötü bir sınav verdi. Ana muhalefet partisi başındaki zat, yine eline tutuşturulan belgelerle milletimizin ve iş adamlarımızın moralini bozmaya çalıştı. Genel müdürlüğü döneminde SSK’yı batıran sanki bu adam değil. Bir de bize ders vermeye kalktı. Biz senin genel müdürlüğün döneminde SSK hastanelerinin ne halde olduğunu iyi biliriz. Siz ölüleri bile rehin aldınız. Böyle bir SSK Genel Müdürlüğü yaptı. Ondan sonra suçu dönemin başbakanına attı. Şimdi milletten çıkıp özür dilemesi gerekirken iftiralarına devam ediyor ve hastanelerimizde tedavilerin yapılmadığını söyleyecek kadar yalancı. En büyük sanatı bu. Yalanda kim bir numara diye sorarlarsa düşünmeden cevabını verin bay Kemal. Çok şükür iş adamlarımız ve milletimiz ne bu şahsa ne de felaket senaryolarına prim vermiyor. Çok överek, adeta besleyerek yanına aldığı kişi dün buna veriyor veriştiriyor. Aynı şekilde cumhurbaşkanı adayı olarak çıkardığı zat veriyor veriştiriyor. Bir çıktın yenildin, iki çıktın yenildin, üç çıktın yenildin diyor. Bir genel başkanın yanında böyle bir kadro.”

Türk ekonomisinin tüm bu saldırıların ardından normale döndüğünü kaydeden Erdoğan, önümüzde ekonomide çok güçlü bir yükseliş beklediğini söyledi.

Kaynak: iha