Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MYK toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısı ile toplantıya ilişkin bilgi veren Sözcü Ömer Çelik, gazetecilerin sorularına cevap verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli görüşmesine ilişkin sorulan soruya cevap veren Çelik, “Milletimizden bu ittifakın ortaya koyduğu siyasi uygulamaya dönük olarak beklentiler devam etmektedir. Her iki partide Cumhur İttifakı konusunda hassastır. Bu görüşme bunun bir kere daha altının çizildiği görüşmedir. Somut sonuçlara dönük olarak söyleyebileceğimiz bir şey yok. Yerel seçimlere dönük ittifakın nasıl olacağı ile ilgili heyetlerdeki arkadaşlarımız çalışıyorlar. Onlar yeniden bir araya gelecekler. Belli bir formül olgunlaşmasına varılırsa Sayın Genel Başkanlara sunulacak. Fakat iki partinin farklı konularda farklı yaklaşımları olabilir, bu farklı yaklaşımlar Cumhur İttifakı’na halel getirecek, akamete uğratacak meseleler olarak ele alınmıyor. Cumhur İttifakı’ndaki arayış milletimizin meselelerine dönük olarak ortak tutumların nasıl geliştirileceğine dönüktür” dedi.

Çelik, af konusunda ise, “Herhangi bir mağduriyet söz konusu ise kimsenin kişisel olarak uğradığı bir haksızlığı affetme yetkisine biz sahip değiliz. Bu yaklaşımı gözeterek bir çalışma yapılıyor. Son derece titiz bir çalışma yürütüldüğünü söyleyebilirim” diye konuştu.

“TÜRKİYE BAĞIMSIZ SORUŞTURMASINI YÜRÜTÜYOR”

Cemal Kaşıkçı olayına ilişkin sorulara cevap veren Çelik, “Son derece hassas ve etkili bir şekilde bu süreci takip ediyoruz. Bütün kurumlarımız olay duyulduğu andan itibaren aydınlatılması için son derece etkili bir çalışma yürütüyorlar. Ulaşılan bilgiler vardır, ama başsavcılık tarafından bu soruşturma yürütüldüğü için bildiğimiz ya da bilmediğimiz şeyleri paylaşabilecek durumda değiliz. Mesele bütün dünyanın meselesi haline gelmiştir. Eleştirilerden birisi konsolosun ülkesine dönmesi, Konsolosun dokunulmazlığı var. Hukuka saygılı bir devlet olarak hukuki süreçlere saygı göstermek durumundayız. Başkonsolosluk binası başka bir ülkenin toprağı sayılsa da Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içindedir. İddialar vahim iddialardır. Şu hususun altını çizmek isterim, Türkiye bağımsız soruşturmasını yürütüyor, tabi ki Suudi Arabistan makamları da ‘biz işbirliği yapalım’ dediği zaman tabi ki buna olumlu bakacağız. Bu mesele net bir şekilde açığa çıkacak. Kapatılması, zamana bırakılması gibi bir şey söz konusu değildir. Hem bizim basınımızda hem yabancı basında bazı isimler üzerinde bir yoğunlaşma var. Her şeye bakılıyor, atlanan herhangi bir şey yok” şeklinde konuştu.

“DAVA YARIN İTİBARİYLE GERİ ÇEKİLECEKTİR”

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ODTÜ mezuniyet töreninde taşıdıkları pankart nedeniyle gözaltına alınan gençlerle görüştüğü iddiasına yönelik, “Bu gençler kesinlikle kabul etmeyeceğiz bir pankart taşıyıp Cumhurbaşkanlığı makamına, Cumhurbaşkanımıza dönük asla söz konusu edilmemesi gereken bir takım ifadeler kullanan bir pankart taşımışlardı. Doğal olarak ortaya bir dava çıkmıştı. Bu hem ahlaken yanlış bir iştir hem de suçtur. Zaman içinde gençler, gençlerin aileleri temas kurdular. Yaptıklarının bu manaya geleceğini düşünmediklerini, o mezuniyet töreninde amaçlamadıkları bir tablonun ortaya çıktığını söylediler. Cumhurbaşkanımızla görüşmek istediler. Cumhurbaşkanımız bu gençleri kabul etti. Cumhurbaşkanımızın onlarla güzel bir sohbeti oldu. Cumhurbaşkanımız adına açılan dava yarın itibariyle geri çekilecektir. Gençlerin yaptıklarından pişmanlık duyduklarını ifade etmelerine karşılık, Cumhurbaşkanımız da gençleri sevdiğini, yaptıklarının yanlış olduğunun altının çizilmesi bakımından anlamaları gerektiğini söyledi. İyi bir karşılıklı diyalog oldu” ifadelerini kullandı.

“KISA ZAMANDA KARAR VERİRİZ”

Seçim takvimi ile bir netlik olup olmadığı konusuna açıklık getiren Çelik, “Arkadaşlarımız olgunlaştırdılar. Sunum yapıldıktan sonra, Genel Başkanımız karar verdikten sonra bu çıkacaktır. Bir takım kritik tarihlerimiz var bu tarihle ilgili, onunla ilgili çalışma yapılıyor. Kısa zamanda karar veririz” açıklamasında bulundu.

“BU TİP ZİHNİYETLERİN BU TİP MAKAMLARA GELMESİ AB İÇİN FELAKETTİR”

Avrupa Komisyonu başkan adayı Weber’in Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili açıklamalarına cevap veren Çelik, “O şahsı tanırız, Juncker’in yerine gelmek istediği anlaşılıyor. Şöyle bir hata yapıyorlar, bunlar Türkiye düşmanlığı yaparak bazı kurumların başına gelebileceklerini düşünüyorlar. Tek söylediği Türkiye karşıtlığı, bununla ilgili Juncker’in yerine gelebileceğini düşünüyor. Bu tip zihniyetlerin bu tip makamlara gelmesi AB için felakettir. Aşırı sağ Avrupa’nın DEAŞ’ıdır” dedi.

“Trump’un söylediklerini esas alıp, haddini aşıp Cumhurbaşkanını yargılamaya çalışıyor”

Rahip Brunson’un serbest bırakılmasına ilişkin Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerine cevap veren Çelik, “CHP’nin maalesef değiştirilemeyen bir huyu var, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı ile ya da hükümeti ile bir başka devletin devlet başkanı ya da hükümeti arasında bir tartışma olduğu zaman bilin ki, CHP derhal karşı tarafın yanındadır. Bu sefer de tutuyor, Trump’un söylediklerini esas alıp, haddini aşıp Cumhurbaşkanını yargılamaya çalışıyor. Burudaki zihin çatlağının giderilmesi lazım. Eğer bir taviz söz konusu olsaydı ekonomik olarak en ağır saldırının en şiddetli noktasında yumuşama olurdu. Tam tersi buradan gerçek bir kararlılık ve tavizsizlik gördüler” diye konuştu.

“KILIÇDAROĞLU’NUN SÖYLEDİĞİ İDDİALARIN ALTI BOŞTUR”

Çelik, sağlıkta tasarruf yapılıp yapılmadığına ilişkin ise, “Bu bahsedilen hastanelerin bütçesi ayrı. Bütçe meselesi ile ilgili bir takım tasarruflar ortaya koymuş olabilirler. Sağlık Bakanlığımız bütçe yönetimleri ayrı olan bu yapılarla ilgili olarak bu iddiaları duyduğu anda harekete geçmiştir. Hastane yönetimlerine her türlü desteğin verileceği, bütçesi ayrıysa, herhangi bir malzeme eksikliği ile karşı karşıya kalıyorsa stok paylaşımı da dahil her türlü desteğin verileceği konusunda Sağlık Bakanlığının iradesi vardır. Kılıçdaroğlu’nun söylediği iddiaların altı boştur” açıklamasında bulundu.

“CHP’NİN ATATÜRK’ÜN MİRASINA SAYGISIZLIĞINI ORTAYA KOYUYOR”

İş Bankası’ndaki CHP’nin hisselerine yönelik CHP tarafından yapılan açıklamaların hatırlatılması üzerine Çelik, “Hukuki açıdan bir problem yok, parlamento yetkilidir bu konuda. Cumhurbaşkanımızın bahsettiği, Sayın Bahçeli’nin destek verdiği bu düzenleme ile İş Bankası koruma açısından bu tartışmaların dışına çıkartılacaktır. Bu tartışmadaki CHP’nin söylediği şeylerin hiçbir hukuki ve siyasi temeli yok. Tam tersine Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu ile yaşanılan şeyler CHP’nin Atatürk’ün mirasına saygısızlığını ortaya koyuyor” dedi.

Kaynak: iha